• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

ADSL Nedir ? ADSL Nasıl Çalışır ?

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts
  • #46

    Sinyal, baz istasyonları ve siz

    Kablosuz ağ mühendisleri, sinyal gücünü dBm ile (veya desibelden miliwatt'a şeklinde) ifade ediyorlar. Baz istasyonunun tepesinde sinyal kabaca +43dBm (20 watt) ile aktarılır. Ancak bu güç, uzaklaştıkça ciddi oranda düşer. Sinyal, antenden uzaklaştığı mesafeyi ikiye katladıkça, gücü 4 kat azalır.
    Baz istasyonundan cep telefonunuza aktarılan sinyal µW(microwatt) veya nW (nanowatt) aralığında olacaktır. Desibel, logaritmik ölçeği baz aldığından, sadece iki sayı arasındaki değişimi göstermektedir. -90dBm'de bir baz istasyonuna bağlanmak için gerekli olan en düşük sinyal seviyesine ulaştınız demektir.
    dBm sayısını telefonunuzu alan testi moduna alarak görebilirsiniz. Bu modu etkinleştirmek üreticiden üreticiye değişmektedir. Örneğin iPhone'da *3011#12345#* girerek alan testi moduna girip sinyal seviyesini sayısal olarak görebilirsiniz.
    Sayısal değerlerin normalde kullanıcıya gösterilmemesinin ise birkaç nedeni var. Örneğin bu değerler, nispeten küçük bir fiziksel hareketle büyük ölçüde oynayabiliyor ve kullanıcılar arasında kafa karışıklığına yol açabiliyor.

    Yorum yap

    • #47

      Baz istasyonu sinyali


      Baz istasyonu sinyali, elektromanyetik radyasyonu kısmen ileten herhangi bir madde tarafından yansıtılabilir (bazı tür taşlar, metaller, cam veya su gibi). Bazen, bazı maddeler sinyalin bir kısmını emer, kalan kısmını da başka bir yöne yansıtır. Bu yansıma ise sinyalin oradan oraya sektiğini ve telefonunuzun antenine gelene dek farklıfiziksel yollar bulduğunu gösterir. Farklı sinyallerin farklı konumlardan iletilmesi ise bazı yolların daha uzun sürdüğü anlamına gelir.
      Tüm sinyaller ışık hızında yolculuk ettiğinden, birden fazla sinyal yolu, bazı sinyallerin telefonunuzun antenine daha çabuk gelebilir. Bu sinyaller birbiriyle etkileşime girebilir, bazı sinyalleri iptal ederken diğerlerini güçlendirebilir. Bunun tipik sonucu ise sinyal güç yoğunluğunun azalmasıdır. Bu nedenle kentsel ortamlar, RF sinyallerini oldukça olumsuz etkiler. Ancak sinyal azalması, temiz bir telefon görüşmesi yapmanıza engel olan tek şey değildir.

      Yorum yap

      • #48

        Görüşme kalitesi


        Sinyale ek olarak telefonunuzun alış gücünü etkileyen bazı değişken faktörler de vardır: sinyal ve gürültü oranı (SNR). SNR, ham sinyal üzerinde meydana gelen çakışmalar gibi faktörlerden etkilenir. Eğer şehrin merkezi bir bölgesindeyseniz ve sinyal binalardan sekiyorsa, veya sinyali geri sektiren büyük bir su mevcutsa arama kaliteniz ciddi biçimde etkilenebilir.
        SNR değeri, telefonunuz üzerinden incelenebilir ve sinyal seviyesiyle beraber, bir 'arama kalitesi tahmini' meydana getirmekte kullanılır. Eğer bu sayı çok düşükse, baz istasyonu bağlanmanıza izin vermeyecektir. Bu durumda telefonunuz daha iyi bir baz istasyonu aramaya koyulacaktır. Eğer telefon daha yakın bir baz istasyonu bulamıyorsa hiçbir baz istasyonuna bağlanamayacaksınız. Bu durumda birçok telefon 'Sinyal yok' veya 'Hizmet yok'gibi bir mesaj görüntüleyecektir. Aslında bu mesaj daha çok 'Kullanılabilecek sinyal yok' anlamına gelmektedir ancak uzun olması nedeniyle kullanılmamaktadır.

        Yorum yap

        • #49

          Hizmet sağlayıcıların koydukları sınırlar


          Hizmet sağlayıcılar, bir baz istasyonunun size bağlanabilmesi için gereken arama kalitesini ayarlayabilmektedir. Bu da yeni bir tartışmayı ortaya çıkarıyor. Eğer sınır çok yüksek bir değer olarak ayarlanırsa, tercih edilen mesafenin dışında kalan çok sayıda müşteri 'Sinyal yok' sorunu yaşamaya başlayabilir. Bununla birlikte sınırı yükseltmek, aramaların kopma sorununu da büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.
          Bu rakam ne kadar düşük bir değere ayarlanırsa, o kadar çok kişi baz istasyonlarına bağlanıp arama yapabilir. Ancak sinyal seviyesi ve karışma, müşterilerin kötü arama kalitesive hattan düşmeyle karşılaşmasına neden olabilir

          Yorum yap

          • #50

            Çubuklar


            'Çubuklar' olarak bilinen beş noktalı ölçekler ile baz istasyonuna bağlanma şansı ve bir telefon görüşmesi sırasında iyi bir bağlantıyı sürdürebilme şansı gösterilir
            Not: Bu aşamada bazı birkaç değişken de devreye girmektedir. Örneğin telefonunuz, baz istasyonunu sorunsuz olarak 'duyuyor' olabilir, ancak baz istasyonu sizi duymakta sorun yaşıyor olabilir.
            Belirli bir baz istasyonunun alt sınırına göre telefonunuz, size 1'den 5'e kadar olan bir puan gösterecektir. Örneğin baz istasyonunun arama kalitesinin 1 ile 100 arasında bir değer olduğunu varsayalım. 1 en iyi değer ve 100 en kötü değer olsun. Baz istasyonunun alt sınırı 80 ise ve telefonunuz 65 değerini veriyorsa, en kötü sinyal kalitesine yakın olmanızdan dolayı telefonunuz iki çubuk gösterebilir. Ancak eğer servis sağlayıcınızın mühendisleri sınırı 100 gibi çok düşük bir değere ayarlamışlarsa, bu çok düşük kalitede bir bağlantıya izin verildiği anlamına gelir. Bu durumda telefonunuz 90 değerini verse dahi iki çubuk gösterebilir, zira en kötü değere yakındır ancak henüz en kötü değere ulaşmamıştır.
            Eski RF mühendisi Clint Ecker, hizmet sağlayıcı tarafından bu rakamların istenildiği gibi değiştirilebileceğini ve çubukların istendiği gibi gösterilebileceğini söylüyor.

            Yorum yap

            • #51

              Sinyal çubukları neyi gösteriyor?

              Üreticiler ve standartlar


              Telefonunuzun beş çubukluk sinyal göstergesi, cihazın üreticisinin RF ayrıştırıcısı için ne kadar yatırım yaptığına göre de değişiyor Daha hassas RF ayrıştırıcısı kullanan üreticiler, diğer telefonların tanımlayamayacağı sinyalleri kullanabiliyorlar. Nokia gibi bazı cep telefonlarının diğerlerinden daha iyi ayrıştırıcılara sahip olduğu biliniyor.
              Çubukların oranı, üreticinin sağladığı firmware'e göre ve radyo firmware'ine göre de değişiyor. Yani çubukların oranı, onu neyin çoğaltıp azalttığı ve bu değişkenin sınır çizgileri, tamamen programcılar tarafından belirleniyor ve belirli bir standardı takip etmiyor.

              Yorum yap

              • #52

                Sinyal çubukları neyi gösteriyor?

                Çubuklar, bilimsel sayılardan çok bir sanat

                Sinyal çubukları karşılaştırmak için uygun olmasalar da bağlantı hakkında iyi bir fikir verebiliyorla
                Makalemizi bu noktaya kadar okuduysanız, çubuk oranının hizmet sağlayıcı, üretici, model, yazılım gibi birçok faktörden etkilenebilen basit bir gösterge olduğunun farkına çoktan varmışsınızdır. Bu nedenle aynı bile olsa farklı servis sağlayıcıları kullanan iki telefonun sinyal seviyesini karşılaştırmak faydasız olacaktır.
                Ancak sinyal çubukları tamamen anlamsız da değildir ve size arama yapıp yapamayacağınız konusunda iyi bir tahmin sunarlar.

                Yorum yap

                • #53

                  Kablosuz ağınızı kurarken bunları yapmayın

                  Kablosuz ağınızı kurarken çok sık yapılan bu 10 hata, ileride başınıza büyük belalar açabilir!


                  Kablosuz bir ağı kurarken yapılan yanlışlıklar ileride başınıza büyük dertler açacaktır. İnternet bağlantınızın anlamsızca yavaşlaması, istemediğiniz insanların ağınıza girmesi, özel verilerinizin başkalarının eline geçmesi gibi kötü sonuçlar, aslında kablosuz ağınızı kurarken yaptığınız basit hataların sonucu olabilir. O zaman, şu küçük uyarılarımıza dikkat etmeniz, ileride yaşayacağınız sorunları en aza indirmenize yardımcı olacaktır.

                  1- Modemi duvar arkasına yerleştirmek

                  Tüm kablosuz sinyaller, karşısına çıkan engeller nedeniyle zayıflar. Kablosuz modeminizin ve laptop ya da telefonunuzun alıp gönderdiği sinyaller de bu kuraldan etkilenir. Eğer modeminiz başka bir odadaysa veya yanında soba, metal bir eşya gibi engel oluşturacak noktalar varsa, evinizin bazı noktalarında kablosuz ağınıza bağlanmakta büyük zorluk çekebilirsiniz. En güzeli, modeminizi, interneti kullandığınız alana olabildiğince yakın ve mümkünse plastik, ahşap eşyaların üzerine yerleştirmektir ve çevresinde engel oluşturabilecek kalın, metal, beton unsurlar bulunmamasına dikkat etmektir

                  Yorum yap

                  • #54

                    2-Kullanım kılavuzunu çöpe atmak

                    Eğer ileride başınızın çok ama çok ağrımasını istiyorsanız, bir modem satın alıp da modemi kurduktan sonra kullanım kılavuzu kitapçığını çöpe atın. Böylece bir sene sonra modemi resetlemek zorunda kalırsanız fabrika ayarı şifreyi bulamayıp modemin kullanıcı ara yüzüne giremez ve elbette internete de ulaşamadığınız için bilen/anlayan birini bulana kadar internetsiz kalırsınız. Kılavuzu dikkatlice saklarsanız, ileride ihtiyacınız olduğunda modemin ara yüzüne giriş adresini, ayarların detaylarını, ihtiyacınız olan farklı bağlantı ve şifreleme yöntemleri için açıklamaları kolayca bulup müdahale edebilirsiniz.

                    Yorum yap

                    • #55

                      3-Ağınıza isim vermeyi unutmak


                      25 daireli bir apartmanda oturduğunuzu düşünün. Veya apartmanınızda sadece 4-5 daire olabilir ama komşu apartmanlarda da bir çok daire olduğunu unutmayın. Eğer ağınıza özel bir isim vermezseniz, kendi kablosuz ağınızı bulmanız oldukça uzun zaman alabilir zira diğer dairelerde de mutlaka ağına özel isim vermeyi unutmuş birileri olacaktır ve kablosuz ağ listesinde bir anda birden fazla modem isimli ağ belirecektir. Hangisinin sizin olduğunu bulana kadar hepsini yanıla yanıla deneyerek çok can sıkıcı bir süre harcamak zorunda kalacaksınız. Bunun yerine ağınıza, size özel bir isim vermek çok daha kolay olmaz mıydı?

                      Yorum yap

                      • #56

                        4-Modem şifresini değiştirmemek

                        Modeminizi kurarken, modemin yönetici şifresini değiştirmemek, önemli bir hatadır. Dışarıdan ağınıza erişmeye çalışan veya ağınızın içinden modem adresinize erişen biri, standart modem yönetici şifresini kullanarak, modeme sizin hiç farkında olmayacağınız bazı ayarlar ekleyebilir ve yine siz farkında olmadan internetinizi kendi çıkarına hunharca sömürebilir, sizi zor durumda bırakabilecek yasa dışı işlemler yapabilir. Oysa, modeminize farklı bir yönetici şifresi atayarak, bu kötü niyetli kişileri kolayca ağınızdan uzak tutabilirsiniz. Yönetici şifrenizi mutlaka değiştirin ve bu şifreyi dikkatlice saklayın. Eğer şifreyi unutursanız, modemi resetlemeniz gerekir ve kılavuzda belirtilen standart şifre ile yeniden modeme ulaşabilirsiniz ancak reset işlemi ile birlikte tüm internet ayarlarınızı da yeniden girmeniz gerekecektir.

                        Yorum yap

                        • #57

                          5- Kablosuz ağa şifre koymamak


                          En büyük hataların başında gelen eylem. Kablosuz ağınıza şifre koymadığınıza dışarıdan birinin o ağa gireceğine emin olabilirsiniz. Sizin haberiniz bile olmadan komşunuz ağınıza bağlanıp çok kolayca bütün hızınızı ve kotanızı sömürebilir. Siz farkında olmadan yasa dışı sitelere ulaşabilir, hacker'lık yapmaya kalkışabilir, sosyal ağlarda insanları mağdur eden içerikler yayınlayabilir ve sonunda tüm mağdurlar adres olarak sizin bağlantınıza ulaşarak, kapınıza dayanabilirler. Komşunuzun işlediği tüm o suçların failinin aslında siz olmadığını artık kimseye inandıramazsınız.

                          Yorum yap

                          • #58

                            6-Yanlış şifreleme yöntemini seçmek


                            Ağınıza şifre koymak önemli ama aynı zamanda hangi şifre protokolünü seçtiğiniz de önemlidir. WEP şifrelemesi aslında yeterli gibi görünse de bir hacker saldırısı karşısında şifre kolayca çözülebilir. WPA2-AES şifrelemesi ise çok daha yüksek güvenlik derecesi sağlar. Ev kullanıcılarını kötü niyetli hacker saldırılarına karşı yeteri kadar koruyan WPA2-AES standardında biraz daha uzun şifreler girmek zorunda kalırsınız ama güvenliğinizden emin olursunuz.

                            Yorum yap

                            • #59

                              7-Eski ve yeni modem ve router'ları karıştırmak


                              Ağınızda eski ve yeni standartlara sahip modem ve router'ları karıştırarak kullanırsanız, önemli bir performans sorunu yaşarsınız. Aslında en yeni 802.11ac standardı tüm eski standartlarla uyumlu ancak bu ağa eski bir router bağlarsanız, bağlantı hızınız o eski router'ın standardına düşecektir ve yeni nesil modeminizin veya router'larınızın performansını alamayacaksınız. Örneğin ağınızda bir 802.11g adaptörü bulunuyorsa, öncelikle bunu güncellemeden, yeni bir modem almanız hiçbir şey ifade etmeyecektir ve boşuna para harcamış olacaksınız. Aklınızda olsun.

                              Yorum yap

                              • #60

                                8- Güvenlik duvarını ihmal etmek

                                Güvenlik duvarı, modeminizin önemli bir parçasıdır. Genellikle kurulum sırasında standart olarak açık halde gelen güvenlik duvarını kapamanız, dışarıdan gelecek saldırılara karşı savunmasız kalmanız anlamına gelir. Aynı zamanda, bazı uygulamaların güvenlik duvarını doğrudan geçerek internete veya bilgisayarınıza ulaşması gerekebilir, bu amaçla bazı portları açabilirsiniz ancak bir süre sonra bu uygulamaları kaldırdığınızda portları kapamayı unutursanız, yine tehdit altında kalırsınız. Modeminizin güvenlik duvarını sık sık kontrol edip, gelen giden bağlantıları ve kullanılan uygulamaları gözden geçirmeniz yararınıza olur.

                                Yorum yap

                                Hazırlanıyor...
                                X