[Çözüm] SSD'lerin bozulduğu nasıl anlaşılır?

[Mehmetkarahanlı]

[Çözüm]

SSD'lerin bozulduğu nasıl anlaşılır?


SSD'nizin ömrünün sonuna yaklaştığını nasıl anlayabilirsiniz? Açıklıyoruz...



@mehmetkarahanlı@



Tüm verilerdeki donanımsal bileşenler İster yeni bir laptop alın, ister masaüstü bilgisayar, normal sabit diskler (HDD) yerine SSD kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Nedeni basit: SSD'ler daha hızlılar ve üstelik güç tüketimleri daha az; dolayısıyla her açıdan üstünler.
Ancak bu, SSD'lerin kusursuz olduğu anlamına gelmiyor. SSD'lerin genellikle 5-7 sene dayanması beklense de çoğu SSD, bu süreden önce bozulabiliyor. Bu yüzden SSD kullanırken hangi işaretlere dikkat edeceğinizi bilmenizde büyük fayda var.
SSD'ler neden bozulur?

Mekanik parçası bulunmayan SSD'ler, geleneksel sabit disk sorunlarına sahip olmasalar da başka tür sorunlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. SSD'lerin güç kaynakları, özellikle elektrik dalgalanması ve kesintilerinin ardından arızalanabiliyor, bu sırada verilerinize bile zarar verebiliyor.
Bir başka sorun, tüm flaş belleklerde olduğu gibi SSD'lerin okuma/yazma döngülerinin kısıtlı olması. Ancak çoğu SSD'nin en az birkaç sene sorun çıkarmaması gerektiğinden endişe etmenize gerek yok. Dahası araştırmalar, yeni SSD'lerde yazma/okuma sorunlarına daha az rastlandığını söylüyor.

[Mehmetkarahanlı]

Ölmek üzere olan SSD'nin işaretleri

HDD'lerden gelen garip sesler, onların bozulmak üzere olduklarını bize haber verebiliyorlar. SSD'ler ise bozulmaya yaklaştıklarında herhangi bir ses üretmiyorlar. SSD'nizin sorunsuz bir biçimde çalışıp çalışmadığını kolayca anlamanın yolu, onu sessizce izleyen yazılımlardan faydalanmaktan geçiyor. Bunun için iyi sabit disk ve SSD izleme araçlarından Crystal Disk Info'yu yükleyebilirsiniz.
İndirin: Crystal Disk Info (Ücretsiz)
1. Bozuk sektörler: Dosyaları kaydederken oluşan hata mesajları, aktif uygulamaların kilitlenmesi, dosyaları taşırken çıkan hatalar, özellikle büyük dosyalara erişirken oluşan sorunlar, bozuk sektörlerin habercisi olabilir.
2. Dosya sisteminin tamire ihtiyaç duyması: Bazen bilgisayarınızı düzgün kapatmadığınız için ekrana gelen disk kontrolü mesajı, bazı durumlarda SSD'nizin bozuk sektörler üretmeye başladığının habercisi olabilir.
3. Açılışta kilitlenmeler: Bilgisayarınız açılırken kilitleniyorsa ve birkaç kez reset'e bastıktan sonra açılıyorsa, sorun SSD'nizde olabilir.
4. Salt okunur SSD: Nadir rastlanan bir durum olsa da bazı kullanıcılar, disklerinin salt-okunur moda geçtiğini, tüm yazma işlemlerini reddettiğini söylüyorlar. Bu durumda diskinizdeki her şeyi hemen yedekleyin ve daha sonra onu güvenli bir biçimde temizleyin.

[Mehmetkarahanlı]

İster laptop'unuzdaki verileriniz olsun, ister telefonunuzdaki, verilerinizin güvenliğini koruma konusunda sorumluluk size düşünüyor. Yedeklemenin kulağınıza zahmetli, ileri düzey bir iş gibi geldiğini biliyoruz. Ancak aslında yedeklemek, bu kadar karışık bir iş değil.
Yedekleme hakkında çok az şey biliyorsanız, işte aklınıza gelebilecek soruların cevapları.

1. Neden yedek almalısınız?

Yedeklemeyi en basit şekilde anlatmaya çalışırsak, bu işlemin bir veriyi bir başka yere kopyalamaktan ibaret olduğunu söyleyebiliriz. Yedeklerin önemi, dosyaların tahmin edilmeyen nedenlerden dolayı erişilmez hale gelebilmesidir. Bir virüsün sabit diskinizdeki verilerinizi sildiğini düşünün; bu dosyaları bir başka yere kopyalamış olsaydınız, çok iyi olmaz mıydı?
Gerçek bir yedekleme için verileri harici bir sürücü gibi farklı bir depolama birimine kopyalamanız gerekecektir. Bazen birden fazla kopyayı birden fazla konuma kopyalamanız da gerekebilir.

2. Neleri yedeklemelisiniz?

Bazı kullanıcılar her şeyi birden yedeklemeyi severler. Bunda bir yanlışlık olmasa da, büyük yedekler oluşturmadan önce birkaç şeyi bilmenizde fayda var. Küçük yapılandırma dosyalarını ve belgeleri yedekleyecekseniz sorun yok, ancak GB'lar boyutundaki dev müzik ve video koleksiyonlarını yedeklemek için hem geniş bir depolama alanına, hem de zamana ihtiyacınız var.
Windows'un Sistem Geri Yükleme i

Hangi sıklıkta yedeklemeli?



3. Ne sıklıkta yedek almalısınız?

Genel kural şudur: Dosyalarınız hangi sıklıkta değişiyorsa, o sıklıkta yedek almalısınız. Büyük değişikliklerden önce her zaman yedek almanız gerekir. İster çok fazla yedek alın, ister çok az, bu hiç yedeksiz olmaktan iyidir. Bu yüzden hangi sıklıkla yedekleme yapacağınızı belirleyin ve bunu hemen uygulayın.
4. Yedeklerinizi nerede saklamalısınız?

Veri yedekleri için genel olarak iki depolama türü vardır: Yerel yedekler ve çevrimiçi yedekler. Her iki yöntemin kendine göre avantajları ve dezavantajları var, ancak ikisini birden kullanabilirsiniz.
Yerel depolama alanı, size çevrimiçi depolamaya göre daha geniş alan sunacaktır. Çevrimiçi yedekler internette, gerçekten hiç gitmediğiniz bir yerde saklanır. Bu, bizim gibi normal kullanıcılar için Dropbox veya Google Drive gibi hizmetler olabilir. Ancak internete dosya yüklemek, dosyaları direkt olarak fiziksel sürücüye aktarmaya göre çok daha yavaştır. Bunun yanında hizmetin saldırıya uğraması halinde verileriniz açığa çıkabilir ve bu konuda hiçbir şey yapamayabilirsiniz. Çevrimiçi depolama hizmetlerinin en önemli avantajı ise elbette dosyalarınıza her yerden ulaşabilme imkanı sunması.
Size önerimiz, büyük ve hassas verileri yerel olarak yedeklemeniz. Bunlar dışındakileri bulut depolama hizmetlerinde saklayabilirsiniz.
5. Geriye kalanlar

Tüm sabit diskinizi yedeklemek isterseniz, bunu yapabileceğiniz Macrium Reflectgibi programlar var. Dropbox ve Google Drive gibi hizmetler, dosyalarınızı otomatik olarak yedeklediğinden oldukça etkililer, bu yüzden onlardan faydalanmanızı öneriyoruz.
Windows 8.1 veya Windows 10 kullanıyorsanız, Dosya Geçmişi işlevini kullanmayı mutlaka düşünün. Bu işlev, dosyaları otomatik olarak harici bir sürücüye veya ağ sürücüsüne yedekliyor ve dilediğiniz zaman dosyanın eski bir sürümüne geri dönmenize izin veriyor.
Son olarak şifreli yedeklerin daha güvenli olduğunu söyleyelim ve yedeklerinize güvenmeden önce onları test etmeniz gerektiğini de belirtelim.

[Mehmetkarahanlı]

SSD sürücünün HDD’ye göre avantajları nedir ?


Solid State Disk kısacası SSD’ler “Katı durum diskiâ€� anlamına gelmektedir
Teknolojiler bir çok alandan kendini geliştiriyor, bunlardan birisi de elbette depolama üzerine tasarlanmış donanımlardır. Bildiğiniz gibi bizler yıllarca bilgisayarlarımızın donanımında sürekli olarak HDD sürücüsünü kullandık. Artık teknolojinin gelişmesi ile birlikte SSD’ler de piyasaya çıkmaya başlamıştır. SSD’lerin normal HDD’lere göre fiyatı oldukça yüksek görününce de bilgisayar kullanıcıları ister istemez HDD ve SDD kartların kendilerine ne gibi avantaj veya dezavantaj sağlayabileceklerini merak etmeye başladılar. Öncelikle SSD’yi kafanızda HDD’den sonraki çıkan nesil olarak canlandırabilirsiniz bu doğrudur.
SSD sürücüler standart HDD sürücülerimiz gibi bir tasarım yapısına sahip değildir. Hatta tam aksine diyebileceğimiz şekilde SSD sürücüler daha çok bir çip düzeni içerisinde bulunmaktadırlar.



SSD sürücüler bu şekilde olduğundan dolayı HDD disk sürücüler çok daha uzun ömürlü diyebiliriz. SSD sürücülerin dezavandajı sadece uzun ömürlü olmamasıdır. Ancak bilgisayarın çok daha hızlı açılmalarına yardımcı olurlar. SSD diskler HDD disklere göre çok çok daha hızlı program açılabilme kapasitesine sahiptirler. Diğer yandan SSD’ler yeni teknoloji ürünü olduğundan dolayısıyla çok daha az enerji tüketimine ihtiyaç duyarlar. Tabii asıl avantajlarından en önemlisi SSD’nin bilgisayarımıza bağlandığında bize yani kullanıcılara sunmuş olduğu performansıdır. SSD sürücü içerisinde yer alan dosyalarınıza çok daha hızlı bir şekilde ulaşırsınız. Dosyalarınızı SSD sürücülerden çok daha hızlı bir şekilde çalıştırabilir ve çok daha hızlı bir şekilde kopyalama, taşıma işlemi gerçekleştirebilirsiniz.
Yazma-silme ömrü 10.000 – 15.000 işlem civarında bulunması ssd’lerin bir dezavantajıdır. Ancak yeni çıkan bir teknoloji bulunmaktadır. “Wear Levelling Algorithmsâ€� SSD’lerde ortalama yazma-silme işlem boyutunun ömrünü uzun hale getirmek için geliştirilen bir teknolojidir.
Özellikle işletim sisteminizin(Windows) açılması ve klasörler arası yapacağınız gezintiler sırasında SSD sürücüler çok daha büyük bir performans sunarlar. Bu nedenlerden dolayı yeni üretilen bir çok bilgisayarlar da artık SSD depolama sürücüsü teknolojisi kullanılmaktadır.

[Mehmetkarahanlı]

Sabit diskin ömrü nasıl uzatılır?

Sabit diskiniz, içinde sakladığınız veriler yüzünden değerli bir bileşen. Peki onu nasıl korumalı?


Sabit disk arızaları, veri kaybına en çok yol açan nedenlerden bir tanesi. "Arıza" ile, elektronik veya mekanik bir bileşenin bozulması sonucunda kurtarılması binlerce liraya mal olacak bir durumu kastediyoruz.
Bugünkü sürücüler, ne kadar hayatta kalacaklarını gösteren bir MTBF (Mean Time Between Failures - Arızalar arasındaki ortalama süre) puanına sahipler. Çoğu sürücü, oldukça uzun bir zaman olan 300.000 saate kadar dayanabiliyor. Ancak bu, sürücülerin hiçbir zaman yarı yolda kalmayacağı anlamına gelmiyor. Arıza, garanti süresi içinde oluşursa sürücüyü değiştirme olanağınız var, ancak giden verilerinizi geri getiremeyeceksiniz.
Ancak bazı durumlarda verileriniz, sürücüden çok daha önemli olabilir. Bu yüzden sürücüleri korumak ve onların ömrünü uzatmak, hayati bir öneme sahip.

[Mehmetkarahanlı]

Sabit disklere "arızalanma" kriterine göre bakarsanız, sizce en iyisi hangisi?



Bulut yedekleme ve depolama hizmetleri için çok sayıda sabit diskten faydalananBackblaze, disklere yaşadığı tecrübeleriyle ilgili yıllık raporlar hazırlayıp bunları paylaşıyor. Firma şimdi de 2015 yılının raporunu bizlerle paylaştı.
Peki veri depolama konusunda en güvenilir, arıza çıkarma ihtimali en düşük sabit disk hangisi? Blackblaze'in 56.224 mekanik sabit diskten topladığı istatistiklere göre en güvenilir marka, yüzde 1 arıza oranıyla HGST. Toshiba ve Seagatesırasıyla yüzde 3 ve yüzde 4 arıza oranına sahipken Western Digital'ın yüzde 7 toplam arıza oranı, testin kaybeneni olduğunu gösteriyor.
Bununla birlikte Backblaze, 2015 yılı boyunca en çok Seagate sabit disk satın almış. Firma satın aldığı yaklaşık 16.000 Seagate diskin yüzde 85'inin 4TB'lık Seagate diskler olduğunu söylüyor. 4TB'lık Seagate disklerin arıza oranı ise yüzde 3'ün hemen altında bulunuyor.
HGST'nin diskleri yüzde 1'in altında arıza oranına sahip olsa da firma, 4TB'lık diskleri artık üretmiyor. Bunun yerine daha yüksek fiyatlı, daha yüksek performanslı diskler üretiyor. 4TB'lık Seagate diskler ise daha kolay bulunuyor ve daha uygun fiyata sahipler; üstelik arıza oranları da "kabul edilebilir" seviyede. Backblaze, bu nedenle Seagate'i tercih etmiş.
Son olarak Seagate'in 6TB'lık disklerinin de yüzde 1,9'luk kümülatif arıza oranıyla iyi bir performans sergilediğini belirtelim.