Tweet
Öğrenilmiş İyimserliği Tanıyalım
İyimser veya kötümser insan.Günlük hayatta bireyleri tanıtmak için sık kullandığımız bu iki tabir, bir insanın anlık ruh halini anlattığı gibi, aynı insanın hayata bakış açısını da betimleyebilir.Geleceğimizi belirleyen bu bakış açısının her bir derecesi önemlidir.Bardağın yarısını boş görmek kötümserliği tarif etmek için türetilmiş bir deyimdir.Akvaryumdaki köpekbalığı analojisi ise öğrenilmiş kötümserliği: 'Ben ne yaparsam yapayım bardağın yarısı hep boş duracak' düşüncesini anlatır.Öğrenilmiş kötümserlik bir insanın hayatı kavrayan ellerini felç edebilir.İki üç kez, sabah ilk treni kaçıran bir kişinin, 'nasıl olsa yine kaçıracağım' düşüncesiyle, istasyona erken varmış olsa bile, yaklaşan ilk trenin,sabahın ilk treni olduğuna inanmaması, öğrenilmiş kötümserliğin yaşanmış, zararsız bir örneğidir.Her sabah sigarayı bırakmaya karar vererek evden çıkan, öğle tatilinde iş arkadaşının uzattığı paketi geri çeviremeyen bir tiryakinin 'sigarayı hiçbir zaman bırakamayacağım' kararına varması, öğrenilmiş kötümserliğin azraili davet eden şeklidir.
İyimserliği ile çevresinin sempatisini ve güvenini kazanmış insanlarla mutlaka tanışmışızdır.İyimserliğin kanımızı süratlendirmesi problemlerin üstesinden gelmek için üstün bir enerji sağlar.İyimser insanlar karşılarına çıkan ilk engelde yıkılmazlar.Sonuca odaklanırlar ve sonucu getirecek eylemleri gerçekleştirirler.Her insanın iyimser veya kötümser olduğu anlar olabilir.Tümüyle iyimser veya tümüyle kötümser bir insandan bahsedilemez.Hayat, en iyimser olarak bildiğimiz insanlara bile çaresizliği zaman zaman tattırarak, yaradılışın içinde barındırdığı zıtlık dengesinin kollektif hafızada canlı kalmasını sağlar.
Öğrenilmiş iyimserlik kavramı günlük dilde çok sık kullanılmamakla beraber sosyologların ilgisini çekmektedir.Öğrenilmiş iyimserlik, özelikle ekonomik yönden ezilen toplumlarda, bireyler, ümitsizlik,geleceğe güvensizlik, kötümserlik gibi acı veren ruhsal durumlara sahip oldukları vakit morfin etkisi yapmak üzere başvurulan bir metot olarak da kullanılmaktadır.Her uyuşturucu gibi öğrenilmiş iyimserlik de zamanla insanları gerçeklerden koparır.Öğrenilmiş iyimserlik, hayatın bir bileşeni olan ve kamçı etkisiyle medeniyetin yükselmesinde rol oynayan acıyı kişiye unutturmasının yanında, aynı kişinin başkalarının da acı hissetmeyeceğine inanmasına sebep olur.Böyle biri, kendi menfaati için onlarca insanı kandırabilir, kullanabilir ve bu insanların gördükleri zarardan pişmanlık duymaz.İyimserlik ve öğrenilmiş iyimserlik arasındaki fark burada ortaya çıkmaktadır.İyimsere göre en kötü durumda bile 'her şey yoluna girer'.İyimser, kısık sesle, istenmeyen bir durumun olduğunu kabul eder ve çaresine bakmak üzere çabalar.Öğrenilmiş iyimserlikde ise 'her şey her zaman yolundadır, zaten yoldan çıkması imkansızdır'.Öğrenilmiş iyimserlik, batırdığı geminin yolcularını 'ne güzel yüzüyorlar' diye tarif eden bir kaptandır.Sattığı çürük arabalar, bozuk yollarda kaza yapıp aileler yok olduğunda veya inşa ettiği dayanıksız binalar bir depremde yıkılıp oturanlara mezar olduğunda, öğrenilmiş iyimserliğe göre, tüm bu felaketler, mağdur insanların kaderidir ve onlar için aslında en iyisi olmuştur.Öğrenilmiş iyimserliğin başkasına zarar vermesi mümkün değildir, aksini iddia eden herkes yanılmaktadır hatta zarar görenin kendisi bile neticede kendisine ne kadar büyük bir iyilik yapıldığının farkında değildir ve alınyazısına karşı çıkmaktadır.
Dünyayı dümdüz gören öğrenilmiş iyimserlik, öğrenilmiş kötümserlik kadar tanıtılması ve sakınılması gereken bir olgudur.
türkpsikolojidergisi.com
İyimser veya kötümser insan.Günlük hayatta bireyleri tanıtmak için sık kullandığımız bu iki tabir, bir insanın anlık ruh halini anlattığı gibi, aynı insanın hayata bakış açısını da betimleyebilir.Geleceğimizi belirleyen bu bakış açısının her bir derecesi önemlidir.Bardağın yarısını boş görmek kötümserliği tarif etmek için türetilmiş bir deyimdir.Akvaryumdaki köpekbalığı analojisi ise öğrenilmiş kötümserliği: 'Ben ne yaparsam yapayım bardağın yarısı hep boş duracak' düşüncesini anlatır.Öğrenilmiş kötümserlik bir insanın hayatı kavrayan ellerini felç edebilir.İki üç kez, sabah ilk treni kaçıran bir kişinin, 'nasıl olsa yine kaçıracağım' düşüncesiyle, istasyona erken varmış olsa bile, yaklaşan ilk trenin,sabahın ilk treni olduğuna inanmaması, öğrenilmiş kötümserliğin yaşanmış, zararsız bir örneğidir.Her sabah sigarayı bırakmaya karar vererek evden çıkan, öğle tatilinde iş arkadaşının uzattığı paketi geri çeviremeyen bir tiryakinin 'sigarayı hiçbir zaman bırakamayacağım' kararına varması, öğrenilmiş kötümserliğin azraili davet eden şeklidir.
İyimserliği ile çevresinin sempatisini ve güvenini kazanmış insanlarla mutlaka tanışmışızdır.İyimserliğin kanımızı süratlendirmesi problemlerin üstesinden gelmek için üstün bir enerji sağlar.İyimser insanlar karşılarına çıkan ilk engelde yıkılmazlar.Sonuca odaklanırlar ve sonucu getirecek eylemleri gerçekleştirirler.Her insanın iyimser veya kötümser olduğu anlar olabilir.Tümüyle iyimser veya tümüyle kötümser bir insandan bahsedilemez.Hayat, en iyimser olarak bildiğimiz insanlara bile çaresizliği zaman zaman tattırarak, yaradılışın içinde barındırdığı zıtlık dengesinin kollektif hafızada canlı kalmasını sağlar.
Öğrenilmiş iyimserlik kavramı günlük dilde çok sık kullanılmamakla beraber sosyologların ilgisini çekmektedir.Öğrenilmiş iyimserlik, özelikle ekonomik yönden ezilen toplumlarda, bireyler, ümitsizlik,geleceğe güvensizlik, kötümserlik gibi acı veren ruhsal durumlara sahip oldukları vakit morfin etkisi yapmak üzere başvurulan bir metot olarak da kullanılmaktadır.Her uyuşturucu gibi öğrenilmiş iyimserlik de zamanla insanları gerçeklerden koparır.Öğrenilmiş iyimserlik, hayatın bir bileşeni olan ve kamçı etkisiyle medeniyetin yükselmesinde rol oynayan acıyı kişiye unutturmasının yanında, aynı kişinin başkalarının da acı hissetmeyeceğine inanmasına sebep olur.Böyle biri, kendi menfaati için onlarca insanı kandırabilir, kullanabilir ve bu insanların gördükleri zarardan pişmanlık duymaz.İyimserlik ve öğrenilmiş iyimserlik arasındaki fark burada ortaya çıkmaktadır.İyimsere göre en kötü durumda bile 'her şey yoluna girer'.İyimser, kısık sesle, istenmeyen bir durumun olduğunu kabul eder ve çaresine bakmak üzere çabalar.Öğrenilmiş iyimserlikde ise 'her şey her zaman yolundadır, zaten yoldan çıkması imkansızdır'.Öğrenilmiş iyimserlik, batırdığı geminin yolcularını 'ne güzel yüzüyorlar' diye tarif eden bir kaptandır.Sattığı çürük arabalar, bozuk yollarda kaza yapıp aileler yok olduğunda veya inşa ettiği dayanıksız binalar bir depremde yıkılıp oturanlara mezar olduğunda, öğrenilmiş iyimserliğe göre, tüm bu felaketler, mağdur insanların kaderidir ve onlar için aslında en iyisi olmuştur.Öğrenilmiş iyimserliğin başkasına zarar vermesi mümkün değildir, aksini iddia eden herkes yanılmaktadır hatta zarar görenin kendisi bile neticede kendisine ne kadar büyük bir iyilik yapıldığının farkında değildir ve alınyazısına karşı çıkmaktadır.
Dünyayı dümdüz gören öğrenilmiş iyimserlik, öğrenilmiş kötümserlik kadar tanıtılması ve sakınılması gereken bir olgudur.
türkpsikolojidergisi.com