[Güncel] Oyun Dünyasındaki Önemli detaylar

[Mehmetkarahanlı]

Resident Evil 7 ve Dead Rising 4 satışları, bekleneni veremedi


Capcom, bu iki oyunun satışlarından da memnun olmadı. Belki devam oyunu bile göremeyiz bu iki seri için.






Resident Evil 7 ve Dead Rising 4, Capcom cephesinden bizlere sürülen en son oyunlardan iki tanesi. Bu iki oyundan Dead Rising 4, kendi serisine çok bir şey katamamıştı fakat oyuncular yine de bu oyunu berbat olarak görmemişti. Resident Evil 7 ise bambaşkaydı çünkü birçok oyuncu beğenmişti bu oyunu. Hatta daha yeni nesil oyuncular, bu oyunun serinin en iyi olduğunu belirtmişti. Oyuncular tarafında işler bu kadar iyi olsa da, Capcom tarafında işler ne yazık ki kötü. Öyle ki, yapılan yeni açıklamalara göre Resident Evil 7 ve Dead Rising 4 satışları, bekleneni veremedi.

Resident Evil 7 ve Dead Rising 4 satışları, bekleneni veremedi

Capcom daha önce, başarılı korku oyunlarının 4 milyon satacağını, popüler zombi oyunlarının da 2 milyon satacağını ön görmüştü. Fakat şimdi, Resident Evil 7 ne yazık ki 3.5 milyon sattı. Dead Rising 4 ise 1 milyon satış barajını bile henüz geçemedi. Capcom, zombi oyunlarının başarısızlığını kabul etse de, korku oyunları oldukça güzel bir iş çıkarttı ekibe göre. Tabii yine de beklenen satışı geçemedi. Birçok analist, bu satışların korsanda büyük etkisi olduğu belirtiliyor.

Peki, sizler bu satış rakamları ve beklentiler hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu iki oyun da, korsan belası olmasaydı, bekleneni rahatça verebilir miydi? Yoksa yine bu başarısızlık mı elde edilecekti?

[Mehmetkarahanlı]

MARVEL Future Fight, Galaksinin Koruyucuları 2 güncellemesine kavuştu

3 yeni karakter, 5 yeni kostüm, İttifak Fethi özelliği, Üstün Baş Düşman Modu ve daha pek çok sürprizler var.



Asya’nın en hızlı büyüyen mobil oyun şirketi Netmarble Games Corp., hayranların favorisi MARVEL Future Fight‘ın ikinci yıl dönümünü, oyuna üç yeni karakter ekleyen bir güncellemeyle kutluyor. Marvel’in Galaksinin Koruyucuları 2 filminden Mantis ve Demir Adam 2’den Ajan Venom ile Whiplash. Ayrıca, Star-Lord, Rocket, Groot ve Gamora için Galaksinin Koruyucuları 2‘den esinlenilmiş dört yeni kostüm ve Kaptan Amerika (Sharon Rogers) için özel bir Yıldızışığı Zırhı kostümü de oyuna ekleniyor. 4-18 Mayıs 2017 tarihleri arasında ise, MARVEL Future Fight Marvel Galaksinin Koruyucuları 2’den “Knowhereâ€� temalı bir etkinlik bölümü açarak oyunculara özel ödüller kazanma fırsatı var.









Galaksinin Koruyucuları 2 güncellemesine ek olarak, oyuncuların gitgide zorlaşan “World Bossâ€�larla dövüşerek ve her bölümde daha yüksek zorlukları açarak yeni sıralama sistemindeki derecelerini yükseltebileceği “Üstün Baş Düşman Moduâ€�unu sunuyor. Oyuna yeni gelen bir diğer kayda değer özellik ise, oyuncuların diğer ittifaklarca görevlendirilmiş karakterler tarafından savunulan komşu bölgeleri fethetmek için savaşabileceği “İttifak Fethiâ€�. Burada kazanan, Conquest’in sonunda en çok bölgeyi ele geçirmiş olan ittifak olacak.
Netmarble Games Chief Global Officer Seungwon Lee, “Galaksinin Koruyucuları 2014 yılının en iyi çıkış yapan filmiydi. 28 Nisan’da gösterime girecek olan devam filmine ek olarak, bu kostümler sayesinde hayranlar Star-Lord, Rocket, Groot ve Gamora’yı oyunda yepyeni bir şekilde tecrübe edebilecek,â€� diyor ve ekliyor: “Oyunu her gün oynayan milyonlarca takipçimizle birlikte MARVEL Future Fight‘ın ikinci yıl dönümünü kutlamak için mükemmel bir yol.â€�
MARVEL Future Fight bir de oyunun çıkışından beri oyunda geçirilen zamanı gösteren etkileyici bir yıldönümü görseli yayımladı. Görseldeki istatistiklere göre, oyunu oynamak için hesap oluşturan 50 milyon oyuncunun yanında, bir milyardan fazla Boyut Yarığı temizlenmiş ve 166 trilyon oyun içi altın kazanılmış. Yeni güncellemede ayrıca genel arayüz iyileştirmeleri ve Görev Dükkanı geliştirmeleri de bulunuyor.
MARVEL Future Fight yeni karakterleri

Mantis – Ego’nun hizmetindeki tuhaf bir uzaylı olan Mantis, empatik güçlerinin de yardımıyla zamanla Koruyucular ile birlik oluyor. Yetenekli bir savaşçı olan Mantis, zihin güçlerinin yardımıyla hedeflerinin aklını okuyabiliyor.
Ajan Venom – Namlı Venom konak değiştirdiğinde ortaya çıkmış olan bir süper insan. Örümcek Adam’ın lise arkadaşı savaş gazisi Flash Thompson’ın konağı olduğu Ajan Venom, asıl Venom’ın aksine iyi ve nazik, hatta çizgi romanlarda Galaksinin Koruyucuları’na katılmışlığı var.
Whiplash – Marvel sunar: Demir Adam 2’nin kötü adamı ark teknolojisini kullanarak kendi zırhını geliştirdi ve babasının intikamını almak için favori silahı olan enerji kamçılarıyla Tony Stark’ı öldürmeye yemin etti.

[Mehmetkarahanlı]

oyununun yönetmenine bir soru soruyor. Bu kullanıcısı, sorusunda Ragnar Lodbrok ve Björn Járnsíða isimlerinin oyunda olup, olmayacağını soruyor. Çünkü bu iki isim de oldukça ikonik iki Viking.
Oyunun yönetmeni ise, sizlerin de hemen yukarıdan görebileceği gibi, bu iki ismin de oyunda olmayacağını söylüyor. Bunun nedeni ise, yeni God of War oyununun ilk Vikingler’den daha öncesinde geçiyor olması. Yani oyunda Viking adına çok fazla şey göremeyeceğiz gibi görünüyor. Fakat oyunun geçeceği zaman dilimi de sadece Vikingler’den ibaret değil. Geliştirici ekibin aklında mutlaka önemli bir senaryo ve dünya detayları vardır. Bu konuda pek merak etmeye gerek yok sanıyoruz ki. Fakat merak edilen, hatta endişe duyulan başka bir şey var yeni oyun hakkında. O şey de, oyundaki kan ve şiddet ögeleri.
Eğer uzun zamandır God of War serisini oynuyorsanız ve takip ediyorsanız, serinin en yeni oyunlarının, eski oyunlara göre daha az kanlı ve şiddetsiz olduğunu görebilirsiniz. İşte bir fan da bunun hakkında bir soru yöneltiyor yönetmene. Yeni oyunda bolca şiddet olup, olmayacağını soruyor bu oyuncu. Çünkü kendisi de biliyor yeni oyunlarda şiddetlerin kısıldığını. Oyunun yönetmeni ise, oyunun geçtiği zamanın oldukça kanlı ve şiddetli olduğunu, oyun içerisinde de bunun yansıtılacağını söylüyor, bizlerin içine su serpiyor.

[Mehmetkarahanlı]

Prey için PC sistem gereksinimleri açıklandı

Acaba sizin bilgisayarınız kaldırabilecek mi bu oyunu?



Bethesda, yakın bir zamanda çıkışını gerçekleştirecek olan Prey için PC sistem gereksinimlerini açıkladı. Sizlerin de hemen aşağıdan göz atabileceği bu sistem gereksinimlerine göre, Prey oyununu oynayabilmek için az da olsa güçlü bir cihaza sahip olmanız gerekecek. Öyle ki, oyunun istediği önerilen sistem gereksinimlerinde GTX 970 4GB, AMD R9 290 4GB bulunuyor. Minimum sistem gereksinimlerini ise GTX 660 2GB, AMD Radeon 7850 2GB süslüyor. Dilerseniz bu sistem gereksinimlerine daha detaylı olarak, hemen aşağıdan sizler de göz atabilirsiniz. Ardından da yorumlarınızı bekliyor olacağız. Acaba sizin bilgisayarınız, bu oyunu kaldırabilecek mi?




Minimum Sistem Gereksinimleri

İşlemci: Intel i5-2400, AMD FX-8320
Ekran Kartı: GTX 660 2GB, AMD Radeon 7850 2GB
Hafıza: 8 GB

Önerilen Sistem Gereksinimleri

İşlemci: Intel i7-2600K, AMD FX-8350
Ekran Kartı: GTX 970 4GB, AMD R9 290 4GB
Hafıza: 16 GB

Geliştirici ekibin kreatif direktörlerinden Raphael Colantonio, PC platformu için neler yapacaklarından bahsetti. Sözlerine, “Dishonored 2 ile birlikte PC platformunda kaba bir çıkış yaşadık. Geliştirme sürecinde asla tam olarak ne göreceğinizi tahmin edemiyorsunuz, bildiğiniz gibi pek çok farklı konfigürasyon var.” şeklinde başlayan kreatif direktör, Prey’in PC sürümünde ise işlerin bu şekilde yürümeyeceği konusuna geçti.
Raphael Colantonio’ya göre yeni oyunlarının PC sürümünü geliştirmek çok daha kolay olacak. Bunu, “Dishonored 2’yi geliştirirken idTech oyun motorunu kullanmıştık, şimdi ise CRYENGINE ile yolumuza devam ediyoruz. Bu motor daha önce pek çok oyunu piyasaya sürülmüş olan bir motor, bu sebepten aksaklık olmayacağını ön görüyoruz.” şeklinde açıklayan kreatif direktör, Prey’i geliştirirken iki kat daha dikkatli olduklarını da ifade etti.

[Mehmetkarahanlı]

Alien: Covenant In Utero çıktı
Sanal gerçekçilik severler için benzersiz bir deneyim olacak.

Twentieth Century Fox, FoxNext VR Studio, RSA VR, MPC VR ve Mach1 ile teknoloji partnerleri AMD RADEON ve Dell Inspiron, yaptıkları açıklamada ALIEN: COVENANT In Utero sanal gerçeklik deneyiminin 26 Nisan Alien Günü’nden itibaren Oculus platformunda kullanıcılara sunulacağını açıkladılar. ALIEN: COVENANT In Utero, içerisinde Samsung Gear VR, Google Daydream View, HTC Vive ve PlayStation VR’ın da bulunduğu tüm mobil ve diğer platformlar üzerinden ise 10 Mayıs’tan itibaren deneyimlenebilecek.

Alien: Covenant In Utero çıktı

10 Mayıs’ta seyirciyle buluşacak ALIEN bilimkurgu-korku serisinin yeni bölümü ALIEN: COVENANT için geri sayım devam ederken, kült ALIEN filmlerindeki LV-426 gezegenine bir saygı duruşu niteliğindeki Alien Günü hayran odaklı bir çok aktiviteye evsahipliği yapacak. Yapımcılığını Ridley Scott’ın yönetmenliğini ise David Karlak’ın üstlendiği ALIEN: COVENANT In Utero, bir Neomorph yaratığın doğumuna korkunç derecede yakın ve kişisel bir korkunç deneyim sunan, canlı bir kabusa yapılacak 360 derecelik bir sanal gerçeklik yolculuğundan oluşuyor. Serinin hayranları etraflarındaki dünyayı tecrübe edecekler ve Neomorph’un ilk anılarını bu atmosferik çevrede yeniden yaşayacaklar.

360 derecelik videoyu Oculus platformu üzerinden 26 Nisan’dan itibaren deneyimleyebilirsiniz. Videoya Oculus Rift üzerinden veya Oculus tarafından güçlendirilen Samsung Gear VR üzerinden erişilebilecek. Deneyimin Facebook üzerinde de 360 derecelik bir fragmanı da yayınlanacak. Bir Technicolor şirketi olan MPC, ALIEN: COVENANT filmi için özel efektleri hazırlayan, ödüllü bir VFX stüdyosudur. Ekipler film setinde çalışırken, MPC’nin sanal gerçeklik departmanı –MPC VR– bu sanal gerçeklik deneyimini onlarla eş zamanda geliştirdi. MPC bu sanal gerçeklik deneyimini, DELL Inspiron sistemler üzerinde AMD RYZEN ve RADEON teknolojilerinden faydalanarak yarattı.

[Mehmetkarahanlı]

Wargaming bugün itibariyle World of Tanks’e gelen 9.18 güncellemesiyle oyuna köklü değişiklikler getirdiklerini açıkladı.

Geliştiriciler bu güncelleme paketi ile bugüne kadar oyunculardan gelen en büyük isteklerden biri olan maç eşleştirme (matchmaking) sistemini kökten değiştiriyor, toplara yeni düzenlemeler getiriyor ve hafif tank serisinin 10. seviyeyi de kapsayacak kadar genişletiyorlar.
Wargaming, bu güncelleme için en başta World of Tanks tutkunlarının uzun zamandır bekledikleri şablon tabanlı maç eşleştirme sistemini ele aldıklarının altını çiziyor. İyileştirilmiş sistemde takımlar bir dizi server bazlı algoritmaya göre eşleştiriliyor ve maçlarda karşı karşıya gelecek takımların eşit sayıda üst, orta ve alt sıradaki araçtan oluşması hedefleniyor.
Ayrıca takımlarda en fazla yer alabilecek topçu sayısı üçe çıkarıldı ve harita tekrarı olasılığı oldukça düşürüldü. Getirilen yeni kural ve kısıtlamalar aracılığıyla oyunculara çok daha heyecanlı bir oyun deneyimi sunmanın yanında güç dengesizliklerinin önüne geçmek, maçların sonuçlarının baştan belli olmasını engellemek de amaçlanıyor.
Yeni gelen şok mekanizması topçuları uzun menzilli destek ateşi araçlarına dönüştürecek. Topçular bundan böyle tek atışla oyuncuları oyundan düşürmek yerine patlama alanındaki tankların hareket kabiliyetini, isabetliliğini veya yükleme sürelerini geçici olarak zayıflatıyorlar. Bu şekilde topçu sınıfı tanklar saldırının yönünü uzaktan belirleyip, takım arkadaşlarına bulundukları yerden destek veren ekip oyuncularına dönüşebilecek.
Son olarak hafif tank ailesi 10. seviyeye kadar genişletildi. ABD, Almanya, Fransa, SSCB ve Çin ordularına eklenen ve dengeleri düzenlenen yeni 10. seviye hafif tanklar, güncellemenin ±2 savaş sistemine uyum sağlayabilecekler. Son derece hızlı olmalarının yanında sağlam bir ateş gücüne de kavuşan hafif tank serisi, takım arkadaşlarına gözcü olarak destek vermekle kalmayıp savaşın kaderini değiştirebilecek hıza kavuşuyorlar.
World of Tanks 9.18 güncellemesi ile ilgili daha fazla bilgi için worldoftanks.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

[Mehmetkarahanlı]

Bethesda bünyesindeki büyük oyun yapımcılarından id Software, AMD’nin Ryzen platformuna ilgi gösteriyor.

Yeni Doom oyunuyla piyasadan büyük övgü toplayan ve iyi satış rakamları yakalayan id Software, AMD’nin yeni nesil Ryzen platformuna büyük ilgi gösteriyor. Şirketin yeni teknolojiler geliştirmekten sorumlu müdürü CTO’su Robert Duffy tarafından yapılan açıklamalar, gelecekte Ryzen platformuna ağırlık vereceklerini ortaya koydu.
Doom için kullanılan idTech 6 oyun motorunun bir sonraki sürümünü geliştirdiklerini açıklayan Duffy, gelecekteki oyunlarda bu motoru kullanacaklarını söyledi. AMD’nin Ryzen platformunu da incelediklerini açıklayan Duffy, gördüklerinden memnun kaldıklarını açıkladı.
Ryzen işlemcilerin iyi fiyata hayli yüksek performans verdiğini düşünen id Software mühendisleri, yeni oyun motorunu ve bunun üzerine kurulacağı oyunları bu işlemciler için optimize etmeyi planlıyormuş. Duffy gelecekte piyasada çok daha fazla Ryzen kullanıcısı göreceklerini, bunu gözardı etmeyeceklerini ifade etti.

[Mehmetkarahanlı]

Call of Duty serileri uzun bir aradan sonra yeniden Normandiya sahillerine ayak basıyor.

Activision bünyesinden çıkan Call of Duty oyunlarının geçen yıllarla birlikte gittikçe daha bilim-kurgu tadını alması, oyun piyasasında iyi bir etki yapmadı. Son çıkan CoD oyunu Infinite Warfare ile uzaya çıkan Activision, orada aradığını bulamadan geri dönmek zorunda kaldı.
Bir süredir CoD serilerinin başladığı noktaya geri döneceğine dair söylentiler mevcuttu. Yeni nesil oyuncular pek hatırlamasa da, ilk Call of Duty oyunları İkinci Dünya Savaşı’nı konu alıyordu. Bu oyunların çıktığı dönemde İkinci Savaş oyunlarda sık sık işleniyordu.
Yapımcı stüdyo Sledgehammer en sonunda yeni oyunu resmen duyurdu. Call of Duty: WWII ile CoD serileri gerçekten de ilk günlerine geri dönecek. 3 Kasım tarihinde çıkması planlanan oyunda, Band of Brothers tadında bir macera yaşayacağız.
Teksaslı bir çiftçi ailenin çocuğu olan ana karakterimiz, Normandiya çıkarması ile başlayan, oradan Belçika ve en sonunda da Almanya’ya uzanan yoldan yürüyecek. Aşağıda resmi tanıtım videosunu görebileceğiniz oyun hakkında, önümüzdeki E3 fuarında çok daha fazla bilgi verileceği tahmin ediliyor.

[Mehmetkarahanlı]

World of Tanks, Project Scorpio ile doğal 4K çözünürlükte çalışacak

Eminiz ki, World of Tanks oyuncuları bu habere çok sevinecektir.





PC, PlayStation 4, Xbox One ve Xbox 360platformları için çıkışını gerçekleştirmiş olan World of Tanks, Microsoft sayesinde Project Scorpio için de çıkışını gerçekleştirecek. Yeni yapılan açıklamalara göre World of Tanks, Project Scorpio ile doğal 4K çözünürlükte çalışacak. Redditüzerinde gerçekleşen bir soru-cevap etkinliği sırasında öğrenilen bu bilgi, birçok oyuncuyu da heyecanlandırmaya yetti. Çünkü oyuncular, geliştirici ekipten bu konuda bir açıklama gelmemiş olsa da, grafiklerin de iyileştirileceğini düşünüyor. Geliştiriciler, “Oyunumuza tam bir Project Scorpio desteği eklemeyi düşünüyoruz. Şu an doğal 4K çözünürlükte çalışıyor oyun ve mükemmel görünüyor.” diyor bu konu hakkında.


Project Scorpio konsolunun en son fiyatı sızdırılmıştı ve bizler, “Geride bıraktığımız haftalarda sistem özellikleri açıklanan Project Scorpio, geçtiğimiz günlerde karşımıza bir perakendecide çıktı. Konsolun fiyatı henüz belli değil fakat birçok analist, bu konsolun 499 dolar veya 449 dolar olacağını düşünüyor. İşte bu analistler, haklı çıkıyor olabilir çünkü bahsi geçen perakendecide, Project Scorpio için fiyat da verilmişti. Sizlerin de aşağıdaki görselden görebileceği gibi konsol, 400 euro fiyat etiketiile mağazaya eklenmiş. 400 euro ise şu an 430 dolar yapıyor. 430 dolar ise 1568 TL yapıyor. Ülkemiz için biraz yüksek bir fiyat olsa da, yurt dışı için uygun bir fiyat, oyuncular ve analistler tarafındanbeklenen bir fiyat olarak görünüyor.” demiştik bu konu hakkında.

[Mehmetkarahanlı]

Mayıs 2017 PlayStation 4 listesi, geride bırakmak üzere olduğumuz Nisan 2017’ye göre daha sakin; ama E3 2017 öncesi dönemde Prey, Injustice 2 ve RiME gibi oyunların yayınlandığını da göz ardı etmemek gerek. Sony‘nin, PlayStation VR (Sanal Gerçeklik) alanında yaptığı çalışmaların ardından, Star Trek: Bridge Crew ve GNOG gibi oyunları bekleyen bir hayli oyuncu var.Karşınızda Mayıs 2017’de yayınlanacak PlayStation 4 oyunları!




GNOG – 2 Mayıs
Super Rude Bear Resurrection – 2 Mayıs (Amerika)
Tumbleseed – 2 Mayıs
Portal Knights – 2 Mayıs (Amerika)
PREY – 5 Mayıs
Dreamfall Chapters – 5 Mayıs
LocoRoco Remastered – 9 Mayıs
Strafe – 9 Mayıs
Human: Fall Flat – 9 Mayıs
Birthdays the Beginning – 9 Mayıs
NBA Playgrounds – 9 Mayıs (Amerika)
Lethal League – 10 Mayıs (Amerika)
FarPoint – 16 Mayıs (Amerika)
The Surge – 16 Mayıs
Injustice 2 – 16 Mayıs
Akiba’s Beat – 16 Mayıs (Amerika)
FarPoint – 17 Mayıs (İngiltere ve Avrupa)
Samurai Warriors: Spirit of Sanada – 23 Mayıs (Amerika)
Nex Machina – 23 Mayıs
Utawarerumono: Mask of Deception – 23 Mayıs
Summon Night 6: Lost Borders – 23 Mayıs (Amerika)
Get Even – 26 Mayıs
RiME – 26 Mayıs
Friday the 13th: The Game – 26 Mayıs
Guilty Gear Xrd: Rev 2 – 26 Mayıs
Samurai Warriors: Spirit of Sanada – 26 Mayıs (İngiltere ve Avrupa)
Star Trek: Bridge Crew – 30 Mayıs
Perception – 30 Mayıs

[Mehmetkarahanlı]

Bugün yapılan canlı yayında Activision, Call of Duty: WWII oyunu ile ilgili birçok bilgi verdi. Aynı zamanda oyunun satın alınabilir versiyonlarını da duyurdu. Oyun ilk olarak PS4‘e çıkacak!
“Base” Versiyonu ve Dijital “Base” Versiyonu 59.99$
Dijital “Deluxe” Versiyonu -Season Pass ve daha fazlası- 99.99$
“Pro” Versiyonu -Season Pass, toplanabilir “Steelbook” ve daha fazlası- 99.99$

Season Pass duyuruldu; ancak içeriği hakkında henüz bir bilgi verilmedi.Activision‘un CEO’su Eric Hirshberg:“İki buçuk yıl önce, bu seriyi köklerine döndürmeye karar verdik ve Call of Duty: WWII, bunu destansı bir şekilde gerçekleştirecek. Sledgehammer Games ekibi, dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük savaşın insani mücadelesini onurlandıran otantik, cesur ve sinematik bir deneyim sunuyor. Bu oyun, hayranların daha önce hiç tatmadıkları bir 2.Dünya Savaşı deneyimi yaşatacak ve bu tarihi çatışmayı yeni nesil oyunculara tanıtacak.”Sledgehammer Games Studio Başkanı ve Eş Kurucusu Michael Condrey:“Call of Duty: WWII, Sledgehammer Games’te herkes için bir ilham kaynağı olmuş durumda. Ekip, 2.Dünya Savaşı’ndaki askerlerin fedakarlıklarına ve kahramanlıklarına odaklanan savaşın doğasını oyunculara iletmeye kendini adamıştır. Co-op modumuz, hayranların seveceğini düşündüğümüz “Nazi Zombileri” için yeni bir eşsiz hikaye sunuyor.”Sledgehammer Games Studio Başkanı ve Eş Kurucusu Glen Schofield:“Anlattığımız hikaye, daha önce yaptıklarımızdan farklı. Oyun, kahraman olmak isteyen insanlar için harika bir yolculuk. Bu inanılmaz, iyi nesil askere saygı göstermek, insanlık tarihinin kıvrım noktasındaki gerçekçi bir hikayeyi anlatmak ve kariyerlerimizin en iyi deneyimlerini sunmak istiyoruz.”2.Dünya Savaşı’nın yeni nesil deneyimi, savaş sırasında beklenmedik ve eşsiz bir hikayesi olan yeni bir co-op modu olan “Nazi Zombileri“ni tanıtacak. Oyunun multiplayer modu hakkında daha fazla bilgi için E3 2017‘yi beklememiz gerekecek.Call of Duty: WWII, 3 Kasım’da PS4, Xbox One ve PC platformları için çıkacak.

[Mehmetkarahanlı]

Call of Duty: WWII hakkında bildiğimiz her şey

Oyunun çıkış tarihi, fiyatı, çoklu oyuncu detayları ve çok daha fazlası, bu yazımızda.





Call of Duty: WWII, şu sıralar kendi serisinin kurtarıcısı olarak görünüyor. Oyuncular tarafından da büyük bir merakla bekleniyor tabii ki. Fakat, bu oyunu merakla bekleyen o oyuncular, Call of Duty: WWII hakkında her şeyi bilmiyor olabilir. Biz de bu yüzden, Call of Duty WW2 hakkında bildiğimiz her şeyi sizlere aktarmak istedik. Dilerseniz, yazımızın devamından, bu oyun hakkında bildiğimiz her şeye, mesela çıkış tarihine, çoklu oyuncu modu detaylarına ve çok daha fazlasına ulaşabilirsiniz.


Call of Duty: WWII Çıkış Tarihi

Call of Duty: WWII, çıkışını 3 Kasım 2017 tarihinde; PC, PlayStation 4 ve Xbox One platformları için gerçekleştirecek. Ayrıca bu oyun, PlayStation 4 Pro için de özel bir destek verecek. Benzer bir destek, Project Scorpio için de geçerli olur mu, şu an bilemiyoruz fakat PlayStation 4 Pro için hazırlanan bu desteğin, Activision ile Sony arasındaki partnerlik ile alakalı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu arada, Eric Hirshberg, vermiş olduğu röportajda, “En önemli şey, piyasayı nereden vuracağını bilmek. Dengeyi bulmalısınız. Eğer oyun, yeteri kadar oyunculara yakın gelmezse, serinin severlerine bu oyunu ulaştıramayız. Eğer oyun yeterince yenilikçi olmazsa, oyuncular çabuk sıkılır. Bu yüzden iki ucu da dengede tutmaya çalışıyoruz. Fakat dengeyi tutturduğunuz zaman, ortalama olarak en iyi oyunu çıkarttığınız, en iyi fan geri dönüşünü aldığınız zamandır. İşte bu zaman da, o zamanlara benziyor. Call of Duty: WWII; doğru zamanda, doğru kişiler tarafından yapılan, doğru bir oyun.” demişti.
Call of Duty: WWII İlk Senaryo Görevi

Eğer 2. Dünya Savaşı hakkında bazı şeyler biliyorsanız, bu savaşın en önemli, en ikonik anının D-Dayolduğunu bilirsiniz. Bu savaş ile, Almanya’ya karşı ikinci bir cephe açılmıştı. Ayrıca D-Day, tarihin en büyük hava, kara ve deniz operasyonu özelliğini taşıyordu. Böyle büyük ve ikonik bir olay da, Call of Duty WW2 için açılış görevi olarak seçilmiş. Evet, oyunun ilk görevinde D-Day olayına şahit oluyoruz.
Bu bölümün tamamını göremedik fakat gördüğümüz kadarıyla söyleyebiliriz ki, oyunun ses tasarımıgerçekten başka bir seviyede. Zaten bu ses tasarımı, kendisini Hürtgen Ormanı Muharebesigörevinde de göstermişti. Bu görevde, çıkartma yapan taraftayız. Bu yüzden, denizden karaya indidiğimiz o an gerçekten oldukça etkileyici görünüyordu. Her neyse, çıkartma ardından klasik Call of Duty anları görüyoruz. Bu noktada çok ilginç bir şey yok. Ardından daha yakın menzilli savaşlaratanıklık ediyoruz ve en sonda da, o sinematik sahnelerden biri karşımıza çıkıyor. Bir asker bize saldırıyor ve bir süre boyunca onunla dövüşüyoruz. En sonunda ise, yerden aldığımız bir kask ile, düşmanın kafasına kafasına vuruyoruz.
Peki, bu anlardan sonra ne oluyor? Dediğimiz gibi, bu anların devamını göremedik ama D-Day, Paris’in özgürlüğü ve ardından da Almanya’ya giriş ile devam ediyordu. Bu yüzden, oyunun bir sonraki bölümünün de Paris’te devam edeceğini düşünüyoruz. O bölümde de mutlaka ikonik sahneler olacaktır herhalde. D-Day ve Hürtgen Ormanı Muharebesi’nde zaten oyun bizlere oldukça heyecanlı ve akıcı bir oynanış/senaryo sunmuştu.



Call of Duty: WWII İle Kontrol Edeceğimiz Karakter

Call of Duty: WWII ile amatör, belki de ilk defa bir savaşa giren Amerikan askerlerinin senaryosuna şahitlik ediyoruz. Oyun boyunca, tek bir Amerikan askeri grubunun senaryosuna şahitlik ediyoruz tabii ki. Bu yüzden, karakterlere kolayca ısınabiliyoruz. Bu karakterlerimiz, ilk defa savaşa giriyor ve bu savaş, tabii ki D-Day oluyor. Askerlerimiz, oyun boyunca farklı şeylerle karşılaşıyor. Zorluklarla baş ediyorlar, farklı şeylerin farkına varıyorlar. En önemlisi de, kahramanlığın ne olduğunu anlıyorlar. Bu arada küçük bir not düşelim, oyunun senaryosu genel olarak 1944 ve 1945 senelerinde geçiyor.
Oyunda bizlerin karşısına çıkacak olan bu grubun bir özelliği de var tabii ki. Bu gruptaki askerler, rastgele seçilmiş insanlar değil. Hepsi, birbiri ile arkadaş. Bu yüzden de savaşta ölme korkusu, hepsinin en büyük korkusu oluyor aslında. Bu sayede de 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan o korku, az da olsa bizlere güzel bir şekilde aktarılabiliyor. Bu başlık altında da son notumuzu düşelim, Call of Duty WW2 içerisinde bazı tanıdık yüzler var. Fakat bunların kim olduğunu henüz söyleyemiyoruzama yine de, bunların öyle çok büyük isimler olmadığını söylememiz lazım. Yani, oyundaki en önemli karakterler, yine bizim grubumuz gibi aktarılıyor bizlere.
Sizlere biraz önce söyledik, oyunda sürekli olarak bir grup Amerikan askerinin kontrolünü elimizde bulunduruyoruz diye. Fakat nadiren olsa da, savaşa çok farklı cephelerden bakabiliyoruz. Sadece Amerika tarafında olmuyoruz yani. Mesela bir bölümde, Fransız Direnişi anlarına gidiyoruz ve bayan bir karakteri kontrol ediyoruz. Bunun haricinde, Kanadalı, İngiliz ve Fransız cephelerini görüyoruz. Çünkü geliştirici ekip, 100 milyon insanın hayatını etkileyen bu savaş anlarının, her tarafın gözünden görünmesini istiyor. Yalnız böyle dedik diye kafanız karışmasın. Odak noktamız hala bizim o klasik Amerikan askeri grubumuz.
Henüz emin değiliz ama Call of Duty: WWII senaryosunda Pasifik cephe savaşları bulunmuyor. Fakat iş, çoklu oyuncu moduna geçtiği zaman daha farklı bir yapı karşımıza çıkıyor. Mesela, oyunun çoklu oyuncu modunda, senaryo modunda olmayan bazı bölümler/haritalar bulunuyor. Ayrıca çoklu oyuncu modunda, Amerikan ve Alman olabiliyoruz. Başka taraflar var mı, bilmiyoruz çünkü biz sadece Alman ve Amerikan tarafını gördük. Ayrıca, gelecek ek paketler de var tabii ki. Bu ek paketler ile Fransız tarafı filan da oyuna rahatlıkla gelebili


Call of Duty: WWII Çoklu Oyuncu Detayları

Call of Duty: WWII, senaryo modu ile bizleri etkilese de, artık Call of Duty oyunlarının ana odak noktası çoklu oyuncu modu oldu. Bu yüzden, bizlerin de büyük bir merakla beklediği oyun modu, Call of Duty: WWII çoklu oyuncu modu idi. Oyunun çoklu oyuncu modu, tam olarak bizlere gösterilmedi çünkü Activision bunu E3 2017 sırasında yapacak. Fakat gördüğümüz kadarıyla, çoklu oyuncu modu gerçekten yenilikçi.
Oyunun çoklu oyuncu modunda, karşımıza çıkan ilk mod Boots on the Ground temelli bir mod oluyor. Çift zıplamalar, sırt roketleri, enerji mermileri filan bu oyunda doğal olarak yok. Oyunun çoklu oyuncu hızı ise, normalin biraz üzerinde. Mesela Call of Duty: World at War, bu oyundan biraz daha yavaş oluyor. Fakat asıl yenilik burada değil, “Create-a-Class” özelliğinde. Bu özelliğin yerini artık Divisionsalıyor. Divisions ile karakterimizi özelleştirebiliyor, silah setlerimizi yapabiliyor ve oyunun çoklu oyuncu modundaki rolümünü seçebiliyoruz. Yani evet, bu oyunda karakter özelleştirme ve rollerbulunuyor.
Peki, Battlefield 1’deki Operasyonlar modunu sevdiniz mi? Eğer cevabınız evet ise, aynısını Call of Duty: WWII da yapıyor. Call of Duty: WWII, karşımıza War isimli yeni bir çoklu oyuncu modu ile çıkıyor. War modunda, çoklu oyuncu karakterimizi, senaryolu bir yolla geliştirebiliyoruz. Çünkü War modundaki her oyun, oyunculara bir senaryo sunuyor. Asimetrik haritalarda, her 2 grubun da benzersiz bir görevi oluyor ve oyuncular, o görevi tamamlamak için uğraşıyor. Yani, Operasyonlar moduna bayağı bir benziyor.
Bundan önce, sizlere sunmuş olduğumuz bir haberde, aslında şimdi bahsedeceğimiz şeyin ipucunu vermiştik. Bu oyun ile, oyuncular, diğer oyuncularla ve arkadaşları ile daha rahat etkileşim içinde olabilecek demiştim. Oyunun çoklu oyuncu moduna gelen Headquarters ise tam da bu işe yarıyor. Headquarters, iki oyun sırasında oyuncuları bir sosyal alana atıyor. Eğer Call of Duty: Advanced Warfare oynadıysanız, sanal lobileri hatırlarsınız. İşte o sanal lobiler, artık daha gerçekçi oluyor ve lobilerde, karakterimizi kontrol edebiliyoruz, diğer karakterler ile etkileşime geçebiliyoruz.
Son olarak, oyunun çoklu oyuncu modunda bulunan ülkelerden de bahsedelim. Geliştirici ekibin söylediğine ve bizlerin de gördüğüne göre Kanada, Avustralya, Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya bulunuyor oyunun çoklu oyuncu modunda. Tabii bu ülkelerin hepsi, ana oyunda bulunacak mı, yoksa bazıları ek paketlere mi dahil edilecek, henüz bilemiyoruz. Kişisel fikrimizi soracak olursanız, 7 tane ülkenin ana oyun için biraz fazla olması. Yani en azından bu ülkelerin yarısı, bizce ek paket ile oyuna eklenecek. Umuyoruz ki böyle olma


Call of Duty WW2 Destek Vereceği Oyuncu Sayısı

Geçtiğimiz günlerde, sizlere bir haber sunmuştuk ve bu haberimizde, Call of Duty: WWII oyununun çoklu oyuncu modunun 48 oyuncuya kadar destek verdiğini söylemiştik. Çünkü oyunun Xbox Mağazası detaylarında, bu şekilde görünüyordu. Geçen gün ise bu sayfa güncellendi ve desteklenen oyuncu sayısı 48’den 18’e düştü. Bunun sebebi ise bizlerin tahmin ettiği gibi, büyük bir ihtimalle oyunun sosyal alanı ile alakalı. Bildiğiniz gibi Call of Duty: WWII, 48 kişiye kadar destek veren sosyal bir alana sahip olacak. Büyük bir ihtimalle Xbox Mağazası da bu modu, çevrim içi oyuncu moduna saydı ve bu yüzden 48 oyuncu gözüktü.
Görülen o ki, oyunumuz, normal oyun modlarında 18 oyuncuya kadar destek verecek. Bu durum büyük bir ihtimalle oyuncuları hiç üzmeyecektir çünkü bu oyunun serisi uzun zamandır çevrim içi modlarında bu kadar oyuncuya destek veriyor. Yani bir Battlefield 1 gibi 64 oyunculuk modlara hiçbir zaman sahip olmadı bu seri. Yine de, Call of Duty: WWII ile gelecek olan War modu hakkında heyecanlanmıştık. Belki o modda da 48 kişiye kadar destek çıkar diye fakat hayallerimiz suya düştü. Peki, bu konu hakkında sizler ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyor olacağız.
Call of Duty WW2 Kadın Karakterleri

Call of Duty WW2, bildiğiniz üzere; PC, PlayStation 4 ve Xbox One platformları için çıkışını gerçekleştirecek. Ayrıca oyun, PlayStation 4 Pro için de özel bir destek içerecek. 3 Kasım 2017 tarihinde çıkacak olan bu oyun, kendi serisine ait diğer oyunlar gibi 3 farklı mod ile çıkışını gerçekleştirecek: Senaryo modu, eşli oyuncu modu ve çoklu oyuncu modu. Oyunun senaryo modunda bayan karakterlerin olacağını ve bu karakterlerin oynanabileceğini biliyorduk. Bugün ise, benzer bir açıklama Twitter üzerinden geldi. Bu açıklamaya göre Call of Duty WW2 çoklu oyuncu modunda, kadın karakterler de olacak.
Böylece oyunun senaryo ve çoklu oyuncu modunda kadın karakterlerin olacağı onaylanmış oldu. Geriye kaldı zombi modu. Öyle ki, bizler zombi modunda da bir kadın olacağını düşünüyoruz. Çünkü serinin son oyunlarına baktığımız zaman, zombi kadrosu sürekli olarak 3 erkek, 1 kadın ile geliyor. Her neyse, bahsettiğimiz bu yenilik ardından, oyun için, birkaç yeni görsel daha yayımladı. Bu görselleri, hemen aşağıdaki galerimizde sunacağız sizlere. Yorumlarınızı da bekliyor olacağız, hem kadın karakterler hakkında, hem de bu görseller hakkında. Haberimizi sonlandırmadan önce söyleyelim, yayımlanan bu görseller, resmi yollarla sunulma


Call of Duty WW2 Türkiye Fiyatı

Call of Duty WW2 dün akşam duyuruldu ve bu duyuru ile birlikte oyunun PC, PlayStation 4 ve Xbox One sürümleri için ön siparişler açıldı. Yurt dışında sabit, 60 dolarlık fiyata sahip olan bu oyun, ülkemize de oldukça farklı fiyatlar ile girdi. Örnek vermek gerekirse, Xbox Mağazası üzerinde şu an oyun 253,50 TL fiyat etiketi ile alıcılarını bekliyor. PlayStation Mağazası ise bu oyunu 254 TL fiyat etiketi ile satıyor. En ucuz fiyat ise Steam tarafından geliyor. Steam, bu oyunu şu an 209 TL etiket ile satıyor. Tabii bu fiyatlar, oyunun standart sürümü için geçerli. Öyle ki, Call of Duty: WWII – Digital Deluxe almak isterseniz, PlayStation 4 için tam 399 TL vermeniz gerekiyor. Yani ortada büyük bir fiyat çılgınlığı var.
Peki, Call of Duty WW2 – Digital Deluxe içerisinde ne bulunuyor? Sadece özel bir tema ve Sezonluk Geçiş ögesi. Yani 399 TL vererek, tam bir oyun deneyimi yaşayabiliyorsunuz PlayStation 4 üzerinde. Steam üzerinde ise aynı paket 349 TL fiyat etiketi ile satılıyor. Peki, haberimizi sonlandırmadan önce sizlerin fikrini de almak isteriz. Bu fiyatlar hakkındaki düşünceniz nedir? Sizce tam bir deneyim yaşayabilmek için 399 TL vermek, biraz fazla değil mi? Bu tür fiyatlandırmalarda Sony, Microsoft ve Aral, özel bir hareket ile daha uygun fiyatlar ile bu oyunu ülkemize sokmamalı mı?
Ana fiyatı 60 dolar olan bu oyunun fiyatı, doğal olarak ülkeden ülkeye farklılık da gösterebiliyor. Mesela bizim ülkemizde Call of Duty: WWII ön siparişi, PC için 209 TL, PlayStation 4 için 254 TL ve son olarak Xbox One için 253 TL. Yani anlayacağınız, oyun bayağı bir pahalı. Peki, dünya genelinde durum nasıl? Bu sorunun cevabını bizlere SteamDB verecek çünkü SteamDB verilerine göre Call of Duty: WWII Türkiye fiyatı, 22 ülkenin fiyatından daha ucuz. 5 ülkenin fiyatından da daha pahalı. Dilerseniz bu durumun detaylarına, yazımızın devamından göz atalım.
Bahsettiğimiz sitenin verilerine göre, bu oyun en pahalı olarak Peru ülkesinde satılıyor. Bu oyunun fiyatı, Peru’da tam 77 dolar. Bizim ülkemizde ise 58.92 dolar. İşte bu iki fiyat arasında tam 21 ülke daha bulunuyor. Bu ülkeler arasında Hong Kong, Birleşik Devletler, Filipinler, Tayvan, Brezilya ve Avro kullanan ülkeler bulunuyor. Bu oyun, yine Steam üzerinde, en ucuza CIS – Birleşik Devletler Doları birimi ile satılıyor. Bu da tam olarak 31.99 dolar oluyor. Eğer dilerseniz daha detaylı istatistiklere, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

[Mehmetkarahanlı]

Dark Souls geliştiricileri, yeni bir RYO üzerinde çalışıyor olabilir

FromSoftware, bizlere karanlıklar içinde yeni bir oyun sunabilir.





Her oyun geliştiricisinin diğer türlerden daha başarılı işler çıkardığı, imzası haline gelmiş bir türü vardır. Dark Souls III ile birlikte sonlanan serinin geliştiricisi FromSoftware ise, doğal olarak RYO türündeki oyunlarıyla anılıyor. Ortaya atılan iddialara göre geliştiriciler karanlık bir RYO üzerinde çalışıyor olabilir. Dark Souls serisi sonlandı, ama bu türün devam etmeyeceğianlamına gelmiyor tabii ki.





Üç boyutlu bir aksiyon oyununda çalışmak üzere bir 2 boyut tasarımcısı için bir iş ilanının ortaya çıkmasıyla başladı her şey. İlanda şirketin adı verilmese de, bizleri az önce açıkladığımız sonuca yönlendiren büyük bir detay bulunuyor. Geliştiricilerin merkezinin Tokyo’daki Sasazukaistasyonundan, yedi dakikalık mesafede olduğu belirtiliyor. Bu mesafede bulunan büyük bir geliştirici var, o da anlamış olduğunuz üzere FromSoftware. Açıklamaya devam etmeden önce ekleyelim, bir duyuru yapılana kadar her şeyi söylenti olarak kabul etmeliyiz.
Şirketin kendi internet sitesinde de özel olarak belirtilmiş olan bu yedi dakikalık mesafe, bizlere çok şey anlatmayı başardı. Kotaku editörü Giuseppe Nelva’nın da bizzat kendi deneyimlerine dayanarak doğruladığı bu süre, Dark Souls geliştiricilerinin bir şeyler üzerinde çalıştığını gösteriyor. Başka bir detay ise, iş ilanının kısa bir süre için olması. Yani işe alınacak kişi kısa süreliğine çalışacak. İleri seviyeye gelmiş ve neredeyse tamamlanmak üzere olan bir oyun ile karşı karşıya olabilir miyiz?

[Mehmetkarahanlı]

NetherRealm Studios, yakında çıkacak olan Injustice 2‘nin yeni oynanış videosunu yayınladı.Bu trailer, Injustice 2‘nin kötü karakteri Darkseid‘i gözler önüne serdi ve bu karakter ile ilgili yapıla açıklama şu şekilde:“Saf bir nefretten oluşan ve Apokolips’in hükümdarı olan Darkseid, bu videoda tüm özellikleri ile beraber karşınızda. Saplantı haline getirdiği, düşüncelerin ötesindeki tüm evrene hakim olma iç güdüsü ile gözler önüne seriliyor. Görünmez olabilme yeteneği, sınırsız gücü, Parademons ordusu ve omega ışınlarını kullanabilme yeteneği ile birlikte Darkseid, yalnızca dünya için değil, tüm evren için bir tehdit.â€�Eğer oyunu ön sipariş ile alırsanız Darkseid karakterine sahip olabilirsiniz. Injustice 2, PS4 ve Xbox One için 16 Mayıs’ta çıkacak.

[Mehmetkarahanlı]

Mafia III İnceleme

İntikam nasıl bir duygu öğrenmek ister misiniz?





Gamescom 2015’te duyurulduğu zamandan beri büyük heyecanla beklenen Mafia III, sonunda PC, PlayStation 4 ve Xbox One platformlarında çıkışını gerçekleştirdi. Ana karakter seçimi ve geçtiği dönem itibariyle serinin diğer oyunlarına göre radikal değişiklikler yapan Mafia III, bizim de inceleme konuğumuz oldu. 2002 yılında hayatımıza girdiğinden beri hep övgüyle andığımız Mafia serisi, bakalım yeni oyununda bu başarıyı sürdürebiliyor mu? İşte yapımın tüm detaylarına nail olabileceğiniz Mafia III incelememiz


Farklı bakış açısı, aynı tat!

İncelememize, Mafia serisinin her zaman en vurucu ve başarılı noktası olmuş senaryo ile başlamak istiyorum. Ancak merak etmeyin, senaryo ile ilgili tadınızı kaçıracak hiçbir bilgi bu incelemede yer almıyor. Belgesel havasında bir video ile açılışını yapan Mafia III, 1968 yılında New Orleans’ın kurgusal hali olan New Bordeaux şehrinde geçiyor. Oyunda, Lincoln Clay adında Vietnam gazisi bir karakteri canlandırıyoruz. Lincoln Clay, 1958’deki kapanışına kadar bir yetimhanede büyümüş. Ardından Delray Hollow adındaki bölgede, siyahilarin mafya işlerini yürüten Sammy Robinson ile dost olmuş. Bir süre mafyacılık oynadıktan sonra Vietnam savaşına katılan ana kahramanımız, buradan sağ salim dönmeyi başarmış. Tekrar Delray Hollow’a dönen Lincoln Clay, tam California’ya gidip başka bir hayat kurma planları yaparken, Sammy Robinson’ın Haitili bir düşman grup ve ülkenin en büyük mafya ailelerinden biri olan Marcano ailesiyle başının derde girdiğini öğreniyor ve oyunun hikayesi bu şekilde başlıyor.
Mafia serisinin diğer oyunlara kıyasla her zaman en güçlü yanı olmuş senaryo kısmı, bu oyunda da geleneği sürdürmeyi başarıyor. Ara sahnelerindeki en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş kamera açıları, karakter animasyonları ve diyalog kurgusuyla oyun gerçekten hikaye konusunda en iddialı yapım olduğunu kanıtlıyor. Her ne kadar tanıtım videolarından görüp ana karakterimiz hakkında kuşkuya düşsek de, bence Hangar 13 bu radikal değişikliğiyle çok başarılı bir seçim yapmış. Uzun pardösü giyen İtalyan bir karakter yerine Lincoln Clay gibi vahşi ve hoyrat bir ana kahramanı yönetmek bu hikayeye daha çok uymu


Peki ya oyunun çatışma mekanikleri?

“Peki anladık, oyunun girizgahı güzel atılmış. Ancak sonrası nasıl, oyun dallanıp budaklanıyor mu?â€� dediğinizi duyar gibiyim. Oyunun güzel yanı ise burada saklı. Yapımın hikayesi, siz ilerledikçe adeta bir çiçek misali açılıyor. Marcano ailesi ve suç dünyasının diğer önemli isimleri de senaryoya dahil oldukça, oyun bambaşka bir hal almaya başlıyor. Eğer önceki Mafia oyunlarını oynadıysanız ve hikayelerini beğendiyseniz, Mafia III’ün senaryosu hakkında aklınızda en ufak bir soru işareti kalmasın. Mafia serisindeki her oyun gibi bu oyunun da en güçlü yanı hikayesi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
İsterseniz şimdi Mafia III’ün senaryosunu ve hikaye anlatımını bir kenara bırakalım ve oynanış mekaniklerine girişimizi yapalım. Yapımın silah çeşitliliğinden ve vuruş hissiyatından başlıyoruz. Oyunda 6 çeşit silah sınıfının altında toplamda 45’ten fazla silah bulunuyor. Bu silahların modifiye ve geliştirme seçeneklerinin de olduğunu düşündüğümüzde, oyunun ateşli silahlar açısından çok geniş bir yelpazesi bulunduğunu söyleyebilirim. Bıçak gibi yakın dövüş silahlarının da olduğu oyunda, elbette iri bir karakteri yönetmemizin avantajını kullanarak yumruklarımızla da iş bitirebiliyoruz.Oyunun silah tepkileri açısından çok farklılık göstermesi, vuruş hissiyatını ciddi anlamda geliştirmişve zevkli kılmış. Büyük bir İtalyan mafyasından alacağımız intikam konu alındığı için elbette bolca çatışmaya giriyoruz. Bu yüzden oyunun çatışma yönünün böylesine doyurucu olması, oyunun ortalamasını yukarılara çekmeye yetiyor.


Sürüş dinamikleri ve yapay zeka tatmin ediyor mu?

Açık dünya elementlerinin daha büyük bir yer kapladığı Mafia III’te, elbette araçlar da büyük bir öneme sahip. Spor ve arazi araçları, kamyonlar, lüks otomobiller ve kaldırmaç gibi özel araçlara dek oyunda 50’den fazla araç seçeneği bulunuyor. Peki, dönemin atmosferini iyi yansıtan bu araçların sürüş dinamiği ve keyfi nasıl? Oyun, 2 farklı sürüş mekaniğiyle geliyor. Biri normal diğeri ise simülasyon. Oyunun ayarlarından bu 2 seçenek arasında seçim yapabiliyorsunuz. Her ne kadar isim olarak büyük farklılık gösterseler de, oyun içinde bunu ne yazık ki o kadar yaşayamadım. Özellikle aracı yer yer sakin kullanan biri olarak simülasyon seçeneğinin ekstra bir doyum verdiğini göremedim. Ancak genel olarak iyi bir izlenim yarattığını, araçların ağırlığını hissedebildiğimi söyleyebilirim. Ses efektlerinin de bolca katkı yaptığı bu kısımda, pedala yüklendiğim hissini gerçekten yaşadım.
Eminim içinizden, “Bu oyunun hiç mi kötü veya zayıf yönü yok? Bu kadar mı mükemmel bu oyun?â€� diyorsunuzdur. Ancak her oyun gibi Mafia III’ün de kusurları var. Oyunun en zayıf ve göze batan yönünün yapay zekası olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yapımın gerçek anlamda açık dünya olmasıyla beraber, görevlerde de daha büyük mekanlara uğruyoruz. Haliyle daha farklı ilerleyiş şekilleri seçebiliyoruz. İşte tam burada oyunun patlak verdiği noktayı, yani düşman yapay zekasını fark ediyoruz. Görüş açılarının çok dar olduğu ve yanında adam öldürmenize rağmen işkillenmeyen düşmanlar, oyunu gerçekçilikten çok uzaklaştırmış. Gizliliğin de önemli bir yere sahip olduğu yapımda ıslık çalarak düşmanımızı kendimize çekmek gibi yetenekler verilmiş. Ancak, oyunun neredeyse tamamını ıslık çalarak bitirebiliyorsanız burada bir sıkıntı var demektir. Genelde sadece belirli bir rotada ilerleyen düşmanlar, zorlayıcı olmaktan uzaktalar. Bazen farklı yollardan ilerleyip vasat yapay zeka ile uğraşmaktansa, kendinizi direkt çatışmaya girmiş bir şekilde bulabiliyorsunuz.Güncellemelerle geliştirilir mi bilemiyorum ancak düşman yapay zekasının ciddi sorunları olduğu açık.


Detay kokan bir New Bordeaux!

Oyunun senaryosunu ve oynanış mekaniklerine değindikten sonra gelelim yapımın açık dünyasına.Bildiğiniz üzere Mafia III, serinin diğer oyunlarına nazaran daha geniş ve detaylı bir açık dünyaya sahip. Hal böyle olunca, yapacak ve görecek birçok şey bulabiliyorsunuz. Oyunun geçtiği şehir olan New Bordeaux, 10 bölgeye ayrılmış durumda. Bu bölgelerden her biri diğerinden farklı özelliklere sahip. Güney bölgelerde daha bataklık ve orman atmosferi yer alırken şehrin merkezinde ise daha büyük binalar ve insan toplulukları yaşıyor. Her ne kadar en büyük açık dünyaya sahip oyun olmasa da, dünyasında sunduğu çeşitlilikle bu konuda da başarılı bir iş çıkarmış. Oyunu oynamaya devam ettikçe gittiğiniz her yerin gerçekten özel olduğunu ve başka bir bölgeye benzemediğini fark ediyorsunuz.
New Bordeaux sadece farklı olmakla kalmıyor aynı zamanda yaşayan bir şehir olmayı da başarıyor.Çamaşırhaneler, holdingler, ikinci el araba dükkanları, spor salonları, barlar ve bunlar gibi daha birçok mekanı içinde barındıran şehirde, gezilebilecek ve yapılabilecek birçok şey var. Bazen tüm bu yoğun hikaye akışını kenara bırakıp bir barmenle müşterinin dertleşmesini dinlerken bile bulabiliyorsunuz kendinizi. Açık dünyasındaki karakter sayısının o dönem göz önüne alındığında gerçekçi bir şekilde oyuna aktarıldığını söyleyebilirim. Girilebilecek ve gezilebilecek birçok mekan sunan New Bordeaux şehri, her anlamda yaşayan bir yer olduğunu kanıtlıyor.





Görev yapısına küçük dokunuşlar.

Mafia III’ün görev kurgusuna geldiğimizde, karşımıza küçük farklar dışında aşina olduğumuz bir yapı çıkıyor. Başta bir süre hikaye tanıtıldıktan sonra oyun kendini daha özgür bir yapıya bırakıyor. Ancak tahmin edeceğiniz üzere Marcano gibi büyük bir mafya ailesinden intikam almak kolay değil. Bunun için de müttefiklere ve paraya ihtiyacımız var. Kısacası her açıdan güçlenmemiz lazım. Müttefikler, oyundaki bölgeleri ve mekanları işletebilme yeteneklerine sahipler. Mekanları Marcano ailesinin elinden aldıkça, buralara bize intikam yolunda yardım edecek arkadaşlarımızı atayabiliyoruz. Bu mekanlardan hem yan görevler hem de gelir kaynağı elde ediyoruz. Yan görevlerin çok yaratıcı olduğunu söyleyemem, genelde tütün sevkıyatı gibi ayak işlerinden oluşuyor. Ancak yine de yan görev olduğu düşünülürse iş görüyor diyebiliriz.
Müttefiklerimizin yardımcı olduğu tek kısım maddi konular değil elbette. Yeni müttefikler edindikçe oyunda daha fazla özelliğe de erişim sağlıyorsunuz. Her müttefikinizin kendine has özellikleri oluyor.Örneğin, Cassandra mühimmat alabileceğimiz bir araç yollarken, Vito Scaletta bize silah gücü olması için İtalyan arkadaşlarını yollama yeteneğine sahip. Her müttefikin 3 tane bu tip kritik özelliği oluyor. Bu arkadaşlarımızla ilgilenip daha çok görevlerini yaparsanız, özelliklere de daha hızlı bir şekilde erişebiliyorsunuz. İntikam yolunda yavaş ancak sağlam adımlarla ilerlediğimizi hissettiren bu yapıyı açıkçası beğendiğimi söylemeliyim. Müttefikler de ana karakterimizin bu yolda yalnız olmadığı mesajını verirken buna ek olarak oyunun görev kurgusuna da güzel bir renk katmış


Dönemi çok iyi yansıtan müzik seçimleri.

Mafia III’ün müziklerine ve ses efektlerine de değinmemek olmaz. Oyunda, 1960’ları çok iyi bir şekilde yansıtan 3 adet radyo istasyonu mevcut. Bu radyo istasyonları, 100’den fazla lisanslı müzikve New Bordeaux dünyasından haberleri içeriyor. Özenle seçildiği belli olan müzikler, gerçekten oyuncuyu eğlendirmeye ve havaya sokmaya yetiyor. Ses efektlerinde de vurucu ve keskin seçimler yapılan oyunda, özellikle araç seslerinin bu kısımda bir adım öne çıktığını söyleyebilirim.
Oyunun güzel müziklerini bir kenara bırakıp, toplanabilir eşyalardan da biraz bahsedelim. Önceki Mafia oyunlarından aşina olduğumuz Playboy dergileri bu oyunda da yerini koruyor. Bu dergilerin yanında, Vargas tabloları, albüm kapakları, komünist posterler ve motorcu dergileri de toplanabilir olarak sizleri bekliyor. Mafia III’ün güzel yanlarından biri, toplanabilir eşyaların sadece başarım kazanmak amaçlı yapılmamış olması. Oyunda işlev kazandırılmış, toplanabilir elektronik parçalar bulunuyor. Bu parçaları, New Bordeaux’nun farklı yerlerinde bulunan bağlantı kutularına takarak, o bölgeler hakkında haritada daha fazla bilgiye sahip olabiliyoruz. Basit eşyaların başarımlar dışında daha farklı amaçlara hizmet etmesi küçük, güzel detaylardan biri olmuş.



Nasıl bir performans sergiliyor?

Mafia III genel olarak başarılı bir oyun olabilir fakat, grafik olarak durum nasıl? Öncelikle gözüme çok takılan bir şeyden bahsetmek istiyorum. Oyunun gökyüzü gerçekten berbat. Öyle böyle değil, acilen düzeltilmesi gereken, belki de yeniden yapılması gereken bir gökyüzü var oyunda ve bu beni inanılmaz rahatsız etti. Google Görseller kısmından yüksek çözünürlüklü bir gökyüzü resmi konulsa, oyun gerçekten çok daha güzel olabilirmiş. Bu problemin haricinde, çözünürlük arttıkça ortaya çıkan bir bulanıklaşma durumu var. Özellikle çözünürlük 4K olduğu an, oyun inanılmaz bulanık oluyor fakat herkes 1080p üstünde oynamayacağı için bunu çok çok büyük bir problem olarak görmüyorum ben. Zaten bunlar haricinde de oyunda problem yok gibi. FPS durumundan bahsetmiyoruz çünkü 30 FPS kilidi çok yakın bir zamanda kalkacak idi, açıklaması yapıldı.
MSI sponsorluğunda MSI GT72S 6QE Dominator Pro G isimli dizüstü bilgisayarımız ile oyunu oynamayı denedik. Oyunu neredeyse son ayarlarda 30 FPS kilidi ile rahatça oynayabiliyoruz bu bilgisayar ile birlikte. Fakat işin içine 60 FPS girince, tüm ayarlar en yüksekte iken 60 FPS değerine tutunabilir miyiz, şimdilik bilemiyoruz. Bunu görebilmemiz için oyuna öncelikle o güncellemenin getirilmesi gerekiyor fakat FPS değerlerini bir yana bırakın, oyun PC platformunda gerçekten güzel görünüyor eğer güçlü bir cihazınız varsa. Tabii konsol sürümleri de bu durumda kötü kalmıyor, o sürümler de gerçekten oynamaya değer.





Mafia III alınmalı mı?

Mafia III, serinin diğer oyunlarında olduğu gibi senaryosuyla kendini kanıtlayan bir yapım olmuş.Oynanış ögeleri türünde en başarılı olmasa da, ilgi çekici hikayesi ve açık dünyası oyunun eksi yönlerini kapamaya yetmiş diyebilirim. Özellikle aksiyon ve macera türünü seven oyuncuların deneyim etmesi gereken Mafia III’ü, serinin önceki oyunlarını oynamış oyunculara da rahatlıkla tavsiye ediyorum. Başarılı bir hikaye sunumuyla çok kaliteli bir 15-20 saat geçireceğinizi temin eden oyun, yan görevlerle bu süreyi uzatma seçeneği de veriyor. 1960’lar atmosferini başarılı bir şekilde yansıtan Mafia III, türün sevdalılarının kaçırmaması gereken bir yapım oluyor.