• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

ATO: Türkiye'yi karanlık günler bekliyor

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • ATO: Türkiye'yi karanlık günler bekliyor

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, dışa bağımlı hale gelen enerji sektörü nedeniyle önümüzdeki aylarda Türkiye'yi ciddi bir enerji krizinin beklediğini savunurken, “Jeneratör yılı hayırlı olsun” dedi. Özel sektör de 2007'de bir elektrik krizi bekliyor.

    Özel sektör ile yaşanan en küçük bir anlaşmazlık nedeniyle, yakın geçmişte Türkiye'nin 13 ilinin karanlığa gömüldüğüne dikkati çeken Aygün, “1-2 toplantı yapmakla, karşılıklı tavizler vermekle, Türkiye'nin enerji sorunu çözülmez. Türkiye'nin uyguladığı enerji politikasının tutunacak bir tek teli kalmamıştır. Maalesef Türkiye'yi karanlık günler bekliyor. Jeneratör yıllıHalen dünyanın en pahalı elektriğini kullanmasına karşılık, doğalgaz fiyatlarındaki artışın Türk halkını vuracağını ifade eden Aygün, “Avrupalı, gelirinin yüzde 1'ini elektriğe harcarken, Türk halkı gelirinin yüzde 10'unu harcıyor. Bu oran yarın yüzde 15'e 20'ye çıkarsa, vatandaş evindeki şalteri kapatır” şeklinde konuştu.

    ŞALTER DEVLETİN ELİNDEN KAÇTI

    Devletin enerji kaynakları üzerinde hakimiyeti bulunmayan, enerji üretilmeyen ve ulusal bir enerji politikasına sahip olmayan ülkelerin, yabancı sermayeye bağımlı hale gelmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Aygün, şunları söyledi: “Bu yıl üretilecek 173,1 milyar kwh elektriğin yüzde 54,2'sini özel sektör, yüzde 45,8'ini devlet üretecek. Buna karşılık Elektrik üretiminde dışa bağımlı olduğumuz doğalgazın payı 43,58'e çıkmış durumda. Suyun payı 22,36, linyitin payı 20,86'ya gerilemiş durumda. Hidroelektrik ve termik santralleri bakımsızlıktan çürüyor, yüzde 35 kapasite ile çalışıyor.

    Yatırımlar sıfırlanmış, nitelikli personel emekli edilmiş. Yolsuzluk almış başını gitmiş, şalter devletin elinden kaçmış. Devlet şalterin başından çekilirse, vatandaşı kim kollayacak. Türkiye dünyanın en pahalı elektriğini kullanan ülkelerden birisi. Enerjiyi verimli kullanmıyor, enerjide kendi kaynaklarını kullanmıyor, enerjide tasarruf etmiyor. Elektrikteki kayıp ve kaçak oranı yüzde 20. Bu oran Batılı ülkelerde en çok yüzde 8, aradaki yüzde 12'lik fark ise üç nükleer enerji santraline enerjiye eşit. Yılda 8 milyar dolarlık su boşa akıyor. Elektriğe dönüştürülemiyor' Sonuç, tek kelimeyle vahim.”

    "ULUSAL KAYNAKLARA DÖNÜLMELİ"

    Türkiye'nin, hiç bir ülkede olamayan hidroelektrik- termik santral potansiyelinin yeterince kullanılamadığı ifade eden Aygün, “En ucuz maliyetli enerjiler bunlarken, neden kullanamadığımızı anlamakta güçlük çekiyorum” dedi. Aygün şöyle devam etti: “Enerji fiyatları paralel yükselir. Petrol yükseliyorsa doğalgaz da yükselir, Bu nedenle burada korkunç bir maliyet söz konusu. Gelişmiş ülkeler ithal enerji girdilerine, özellikle doğalgaza bağımlılığın en alt seviyede tutulmasına çaba gösteriyor. Örneğin: Almanya'da toplam elektrik üretiminde doğalgazın payı yüzde 19
    dolayında, buna karşılık kömürün payı yüzde 65 dolayındadır. Aynı oranlar ABD'de doğalgazda yüzde 20, kömürde yüzde 73'tür. yerli kaynakların harekete geçirilmesi ithal girdiye nazaran daha fazla katma değer, daha fazla istihdam ve daha ucuza elektrik üretimi sağlar. Örneğin; bir doğalgaz santralinde 100-150 eleman çalışıtırılırken, ayni kapasitedeki kömür santralinde maden işletmesi ile birlikte 3.500-4.000 eleman istihdam edilebiliyor.”

    "ENERJİDE SÖZLER TUTULMADI"

    2002 yılında iktidara gelirken, elektrik üretiminde öz kaynaklara, yerli kaynaklara döneceğini söyleyen hükümetin bu sözünü tutmadığını kaydeden Aygün, 2002 yılında elektrik üretimindeki doğalgaz kullanım paynını yüzde 26, kömürün paynını yüzde 35 olduğunu, 2006'da ise doğalgazın elektrik içerisindeki payının yüzde 43,58'e çıktığını, kömürün ise yüzde 20'lere indiğini ifade eden Aygün, “Beklerdik ki enerji iyi yönetilsin, Türkiye karanlıkta kalmasın. Bu elektrik, ihmal edenleri, hata yapanları, beceriksizleri değil, bir tek vatandaşı çarpıyor” dedi.

    Bu arada elektrik kesintilerinden hangi sektörlerin nasıl etkileneceğine yönelik bir çalışma yaptırdıklarını anlatan Aygün, kendilerine bağlı 33 sektörde, üretim, satış, hizmet sürecinde işlerin durması ya da aksaması şeklinde duraksamalar meydana geleceğini kaydetti. hayırlı olsun” dedi.2007'DE BİR ELEKTRİK KRİZİ OLABİLİR
    Türkiye Kojenerasyon Derneği Başkanı Özkan Ağış, özel sektöre ait enerji üretim santrallerinde kapanmaların devam etmesi halinde kış mevsiminde bir sıkıntı yaşanacağını savunarak, “Tedbir alınmazsa, 2007'de de bir elektrik krizi olabileceğini hesaplıyorum” dedi.
    Güler'den elektrik üreticilerine hodrimeydan
    Enerji Bakanı Hilmi Güler, maliyetlerden yakınan özel sektöre "Hodrimeydan" dedi. Elektrik Üreticileri Derneği Başkanı Önder Karaduman’ın açıklamalarına da sert tepki gösteren Güler, “Doğalgaz ucuzken niye yatırım yapmadınız. ‘Yerimiz dar’ demeyin. Korumacı olmadığımıza göre bizden korumacılık beklemeyin. Hakkaniyetli, tutarlı, vicdan sahibi ve dürüst” olun dedi.

    Güler, 1. Türkiye Elektrik Piyasası Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Bazı arkadaşlar uygun fiyatla doğalgaz aldıkları dönemde bile yatırım yapmadılar. Karar verilsin o zaman, kamu mu özel mi yapacak? Alacak varsa, Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret’lere doğalgaz verdiğimiz fiyattan verelim. EÜAŞ’ın aldığı fiyattan daha ucuza otoprodüktörlere, sanayiye veriyoruz. Hantal, verimsiz denen kamu o zaman nasıl çalışıyor” diye konuştu.

    MÜHENDİSÇE KONUŞMA TARTIŞMASI

    Elektrik Üreticileri Derneği Başkanı Karaduman’ın açıklamalarına isim vermeden yanıt veren Güler, şeffaflık döneminde olduklarını belirterek, “Maliyet unsurlarını açalım. Gelin kontrol edelim. Lütfen mühendisçe konuşalım. Konuyu bilenler kamuda da özel sektörde de var. Hodrimeydan. İşte piyasa, işte ihtiyaçlar” dedi.

    Karaduman dün ANKA’ya yaptığı açıklamada, “284 dolara alıyoruz. Kar etsem kapatır mıyım? Bakan, EÜAŞ’ın maliyetini NASA sırrı gibi saklıyor. Mühendisçe konuşsun, mühendis rakam söyler” demişti.

    Kamu maliyetlerinin gizlendiğinin söylenmesine tepki gösteren Güler, 2.3 katrilyon lira borç ile devraldıkları enerji KİT’lerinin borçlarını ödediklerini, 3.6 katrilyon lira tutarında dış kredi ödemesini yaptıklarını, 1.1 katrilyon lira vergisini ödediklerini anlattı. Yaratılan 10-13 katrilyon liralık değerin daha önce nereye gittiğini soran Güler, şöyle konuştu:

    “SADECE ŞİRKETLERİ DEĞİL HALKI DA DÜŞÜNÜYORUZ”

    “3.5 yıldır zam yapmıyoruz. Nasıl oluyor? Çünkü zihniyet değişimi yaptık. İşi bilen arkadaşlar geldi. Beceriksizlikle suçlanan kamu daha fazla yatırım yapıyor. Özel sektör daha ne bekliyor o zaman? Hem doğalgazı EÜAŞ’tan en az yüzde 20 daha ucuza alıyor. Daha da verimli. Üretimde yüzde 2.5 payı olan bir grup, ‘Kriz var, öldük, bittik’ diyor. Varsa hep beraber aynı gemideyiz. ‘Yerimiz dar’ demeyelim. Biz, halkımızı, tüketicimizi de gözetmek zorundayız. Sadece bir grup yok. 3.5 yıldır zam yapmayarak her aileye günlük beşer ekmek katkımız oldu bizim. Korumacı ekonomi uygulamadığımıza göre göre bizden korumacılık beklemeyin. Liberal piyasa koşulları belli.”

    Büyük şirketlerin birçoğunun, otoprodüktörlere daha ucuz gaz verdiklerini bilmediğini, kendisinin açıklaması ile öğrendiklerini ifade eden Güler; sanayide üretim yapıp ekonomiye katkıda bulunsun diye otoprodüktörlere ucuz gaz verdiklerini, onların ise bunun yarısını sattığını kaydetti. Güler, “Doğalgazın ucuzladığı dönemde fiyatı düşürmediler ama. Hakkaniyet, tutarlılık, vicdan ve dürüstlüğü bir araya almamız lazım. Dulu, yetimi de düşünmek zorundayız. Sizi de (özel sektör). Enerji politikası bir bütündür” dedi.

    “ÖZEL SEKTÖR SAATİNİ YENİDEN AYARLASIN”

    Enerji politikasının olmadığı açıklamalarına da tepki gösteren Güler, bazı özel sektör kuruluşlarının tek bir santral için ilkeler yerine çıkarları öne alıp sorun yarattığını söyledi. Bu nedenle halkın da yanlış yönlendirildiğini savunan Güler, dengeleme-uzlaştırma uygulaması ile başlayan yeni döneme işaret ederek, “Bazılarının saatleri çok yavaş çalışıyor, bazılarının durmuş. Enerjide saatler çalışıyor. İlk defa kamu olarak biz hızlı koşuyoruz. Bize yetişmeleri lazım. Kafaları değiştireceğiz. Saatleri yeniden ayarlayacağız. Plakları DVD’ye çevireceğiz. Plakların yeri müzelerdir. Artık yeni ses düzeni lazım” dedi.

    EGO’YA ÖDEME PLANI

    Güler, toplantı sonrası, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı EGO’nun BOTAŞ’a olan borçları için ödeme planı yapıldığını, borçların hızlı bir biçimde ödeneceğini söyledi. Güler, hem kamunun hem de EGO’nun ödeme dengelerine işaret ederek, “Karşılıklı görüşmeyle sorun çözülmeye başladı” dedi.

Hazırlanıyor...
X