Teknoloji fuar tanıtım ve sunumları

[Mehmetkarahanlı]

Samsung TV alanlara, 2000 TL'ye varan geri ödeme kampanyası!


Samsung Electronics, kampanya dâhilinde 31 Aralık’a kadar büyük ekranlı Samsung SUHD TV satın alan tüketicilere, tercih ettikleri modele göre 2000 TL’ye kadar varan geri ödeme yapacak.

14 Kasım – 31 Aralık tarihleri arasında belirli Samsung SUHD TV’lerden birini satını alan kullanıcılar, TV kurulumlarını yaptırdıktan sonra buradaki adresi ziyaret ederek başvuru formunu doldurduktan sonra kampanyaya katılabilecekler.



Başvuru formları kabul edilen ve kampanyadan yararlanma hakkı kazanan müşterilere, kendilerine kampanyaya katılma hakkı elde ettiklerine dair bir bildirim iletilmesinin ardından, 30 gün içerisinde, katılımcıların başvuru formlarında belirttikleri hesap numaralarına geri ödeme yapılacak.



Geri ödeme miktarı, satın alınan Samsung SUHD TV modeline göre farklılık gösterecek. Samsung marka 78KS9500, 65KS9500, 60KS8000, 55KS9500, 55KS8500 televizyonlarında geçerli olacak olan kampanyada; 55KS8500 satın alan kullanıcılar 750 TL, 55KS9500 satın alan kullanıcılar 1000 TL, 60KS8000 satın alan kullanıcılar 900 TL, 65KS9500 satın alan kullanıcılar 1.500 TL, 78KS9500 satın alan kullanıcılar 2.000 TL geri ödeme alacaklar.

[Mehmetkarahanlı]

SMS İçin Yeni Önlem Paketi Geliyor!
Vatandaşlara cep telefonu üzerinden gönderilen reklam ve diğer rahatsız edici mesajlar için yeni bir önlemin daha alınacağı belirtildi.

Geçtiğimiz dönemlerde kişilerin izni olmadan mail yada mesaj yolu ile herhangi bir tanıtımın ya da benzer faaliyetlerin yapılamayacağı ifade edilirken aksi yönde davranan pek çok firmaya ağır para cezaları verilmişti. Önlemlerin alınmasına karşın çeşitli teknolojik yöntemlerin kullanılarak kullanıcılara hala mesaj gönderilmesi yeni bir önlemin daha alınmasını zorunlu kıldı.

Resmi Açıklama Geldi

Konu ile ilgili yapılan açıklamalarda Bilgi Ve Teknoloji Kurumu tarafından yeni bir sistemin geliştirileceği belirtilirken yeni uygulama ile birlikte dört haneli kod dönemine geçilecek. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan onay almayan ve izinsiz bir şekilde mesaj gönderen kurumlar ya da firmalar bu yeni sistem sayesinde daha kolay bir şekilde tespit edilebilecek.

Dört Haneli Kod Sistemi Başlıyor

Kişilerin izinli firmalar hakkında bu dört haneli kod sistemi sayesinde bilgi sahibi olabilmesi de mümkün olacak. SMS’lerin sonunda yer alacak bu dört haneli kod sayesinde mesajın hangi kurumdan gönderildiği ve yine mesajın iptal edilmesi gibi işlemlerin nasıl yapılacağı kolay bir şekilde belirlenebilecek.

Yurtiçi ve yurtdışı tüm SMS gönderimlerini kapsayacak olan bu durum sayesinde SMS üzerinden yaşanan mağduriyetlerin daha da aza indirilmesi bekleniyor. Yeni uygulama için bakanlık tarafından resmi bir açıklama yapılırken açıklamaya göre yeni uygulama yarından itibaren aktif olacak.

[Mehmetkarahanlı]

Sizi Arayıp Soran Size Hoşgeldin Diyen Sanal Sevgili Karşınızda!
Yalnız bekar erkekler için dizayn edilmiş anime karakteri Azuma Hikari, büyük bir ilgi görüyor.

Echo akıllı ev asistanı milyonlarca satıldıktan sonra Japon firmalar da çalışmalara başladı. Sanal robot ile bir sanal sevgili tasarladılar. Anime karakterine benzeyen bu sanal sevgili kızımızın adı Azuma Hikari!

Azuma, sizinle sohbet ediyor, siz dışardayken size mesaj atıyor ve sesli arama yapabiliyor. Gayet ilgili güzel dilli olan bu sanal sevgili robotumuz 5 kilo ağırlığında olup şuan için Android ve iOS cihazlara destek veriyor. Git gide sanallaşan hayatımızın bir parçası olmak isteyen sanal sevgili dışardan bakıldığında görüntü itibariyle birazcık ürpertici görünüyor ancak gün içerisinde yalnızlığınızı paylaştığı için vazgeçemeyeceksiniz.

Tanıtım reklamında da görüldüğü gibi gerçek bir insan gibi gbi yalnız bırakmıyor her yerde yanınızda olmaya çalışıyor. 18'li yaşlarda olan bu kızımız pek bir minnoş. Bu nedenle 4 yaşındaki çocuk zekası belirtileri gösteriyor. Abartılı sevinç gösterileri dışında cihaz içinde zaman zaman zıplıyor sahibiyle iletişim kuruyor. Japonya ve ABD'da satılan anime hologram cihazı zamanla daha geniş özelliklere sahip olacak.

Sanal sevgili asistanımızla mesajlaşıyoruz. Bazen eve erken gelmemiz konusunda bile uyarı yapıyor. Sanal sevgili asistanı Azuma, ilk açılığında sevgi sözcükleriyle karşılıyor.

[Mehmetkarahanlı]

Amazon Teslimatları Zeplin Depolarından Yapacak!
Alışveriş konusunda dünya devi olan Amazon, teslimatlarda farklı yöntemleri denemekte kararlı.

Geçtiğimiz günlerde insansız hava araçları ile ilk teslimatını yaparak bu konuda oldukça fark yaratmayı başaran Amazon şimdi ise durumu bir adım daha ileri götüreceğini söyledi. Amazon için yapılan açıklamalarda zeplin ile uçan depolar üzerinden dağıtım yapılmasının planlandığı belirtilirken böyle bir projenin faaliyete geçmesi dünya genelinde oldukça fark yaratacak.

Amazon Teslimatları Otonomlaştırıyor!

Geliştirilen özel zeplinler ile birlikte çok fazla ürünün aynı zamanda taşınabilmesi sağlanacak. Üstelik geçtiğimiz günlerde duyurusu yapılan insansız hava araçlarıyla teslimatta da yine bu depolar kullanılacak. Havada depo görevi görecek zeplinlerden teslimat yapılması gereken ürünler insansız hava araçlarıyla alınacak ve teslim edilecek. Böylece zeplin ile mesafeleri kısaltacak olan Amazon insansız hava araçlarıyla hızlı bir şekilde teslimatlarını gerçekleştirerek. Bu da teslim sürelerini çok daha kısa hale getirecek.

Zeplin ile ilgili geliştirilen projenin başarıya ulaşması halinde özellikle kargo gibi sektörlerde çalışan firmalar adına da farklı bir iş fikri sunulmuş olacak. Hava ulaşımı, kara ulaşımına göre daha pratik ve hızlı olduğu için acil gönderilerde zeplin ya da benzer hava araçlarının kullanılması söz konusu olabilecek. Bu bakımdan önümüzdeki aylarda denenmeye başlayacak zeplin projesinin başarıya ulaşması oldukça merak uyandırıyor.

[Mehmetkarahanlı]

PC 373D ile oyun tutkunlarına olağanüstü bir ses deneyimini yaşatıyor. Sennheiser’ın uzmanlığını yansıtan akustik teknolojisi sayesinde PC 373D, oyundaki sesleri adeta gerçek hayata taşıyor.

Oyun dünyasında oyun içi seslerin kaydedildiği ekipmanları üreten tek marka olan Sennheiser, bu tecrübesini oyun tutkunları için yepyeni, premium kulaklığı PC 373D’ye taşıyor. PC 373D, Sennheiser’ın uzmanlığını yansıttığı akustik teknolojisi sayesinde, oyuncuların ihtiyacı olan daha doğal ve gerçekçi sesi sağlıyor.


PC 363D kulaklığın geliştirilmiş versiyonu olan PC 373D, Dolby 7.1 desteğiyle çevresel sesleri daha iyi duyabilmeye imkan tanıyan yeni bir aparata (dongle) sahip. Böylece daha gerçek seslerle oyun oynama imkanı sunan PC 373D, kullanıcılara 4 ayrı ses moduyla kişiselleşmiş bir deneyim de yaşatıyor. PC 373D’in gaming modu oyuna optimize iken eSports modu eSports oyunlarına, kapalı modu ise doğal ses performasına odaklanıyor. Ayrıca kulaklığın müzik modu da bulunuyor.


PC 373D, yüksek kalitede gürültü önleyici mikrofonu sayesinde çoklu oyunculu oyunlarda iletişim kalitesini mükemmel seviyeye getiriyor. Mikrofon belirli bir seviyeye kaldırıldığında kolayca “mute” moduna geçebiliyor. Şık ve etkileyici bir tasarıma sahip PC 373D, XXL açık kulak kapsülleri ve yastıklı kafa bandıyla saatler süren oyun seanslarında bile rahatlıkla kullanılabilecek konforu sağlıyor.

[Mehmetkarahanlı]

Cormorant adlı yolcu taşıyabilen devasa drone’un 2020 yılında piyasaya sürülmesi planlanıyor.
İsrailli teknoloji firması Urban Aeronautics, 15 yıllık geliştirmenin ardından yolcu taşıyabilen drone’unu 2020 yılında piyasaya sürebileceğini düşünüyor. Uçan araba olarak adlandırılan Cormorant isimli bu drone, yaklaşık olarak 1,5 ton ağırlığa ve 500 kg taşıma kapasitesine sahip. Ayrıca drone, saatte 185 km hıza ulaşabiliyor. Drone, ilk otomatikleştirilmiş tek başına uçuşunu geçtiğimiz kasım ayında boş bir arazi üzerinde gerçekleştirdi. Bu devasa drone’un toplam maliyeti ise 14 milyon dolar. Koyu yeşil renkli drone’da helikopter pervaneleri yerine, dahili pervaneler yer alıyor. Drone’un düşman bölgelerinden insanları tahliye edebileceğine ve askeri güçlere güvenli erişim sağlayabileceğine inanılıyor.



Rafi Yoeli, Urban Aeronautics şirketini 2001 yılında İsrail’in Yavne kentinde kurmuş ve o zamandan bu yana şirket, bu drone üzerinde çalışıyor. Yoeli, pervane çarpması riski olmaksızın binaların arasından ve enerji hatlarının altından uçabileceği için bu drone’un helikopterden daha güvenli olduğuna inanıyor. Buna rağmen, drone’un üstünde yapılması gereken birçok iş var.



Bir aile arabası büyüklüğünde olan Cormorant, yakın zamanda Federal Havacılık İdaresi’nin standartlarına uygun hale gelecek. Bununla birlikte drone, sensörlerden gönderilen tutarsız verilerle ilgili ufak sorunların görülebilmesi için önümüzdeki kasım ayında bir teste tabi tutulacak. Ayrıca drone bu aşamaya gelene kadar, tam 39 tane patent kaydının yapıldığını da belirtelim.

[Mehmetkarahanlı]

Bilişim ve bilişime bağlı olarak kişisel gelişim, girişimcilik ile ilgileniyorsanız, Bilinmeyen Bilişim kitabı da size hitap ediyor demektir.
Bilişim ile alakalı kitaplar, genel olarak belli bir alana yönelik yazılan, teknolojinin hızla gelişmesi nedeniyle bir süre sonra güncelliğini yitiren kitaplardır. İçerisinde yer alan bilgiler, hem teknik terimler barındırması hem de resmi bir anlatıma sahip olması nedeniyle bazen sıkıcı olabilir. Bu nedenle pek çok bilişim kitabı, sahip olunduktan sonra birkaç sayfası okunarak rafa kaldırılır ve uzun süre rafta tozlanır.

“Bilinmeyen Bilişim” kitabı, pek çok bilişim kitabından farklı olarak sadece bilişim alanlarına dair bilgiler değil, bilişim alanlarıyla alakalı olarak kişisel gelişim ve girişimcilik ile alakalı bölümlere de sahip. İçerisinde yer alan bilgiler anlaşılabilir ve eğlenceli bir anlatıma sahip olması nedeniyle de, sıkılmadan ve yorulmadan okumanızı sağlıyor.



Kitabın bir diğer önemli özelliği ise, kitabın içerisinde yer alan konular, okurların tavsiyelerinden oluşuyor. Yazara gelen 200 civarı konu tavsiyesi arasından yazar kitaba uygun olanları seçerek kaleme almış. Bu nedenle muhtemelen yazarın değil, okurların belirlediği konuların kaleme alındığı dünyadaki ilk kitap olma özelliği de taşıyor.

İçerisinde sayfa sayısını arttırmak için gereksiz resimlerin bulunmaması ve sahip olunduktan uzun yıllar sonra, o günkü şartlara hitap eden güncel anlatıma sahip olması bir diğer önemli ayrıntı.



Bilinmeyen Bilişim Kitabında Bulacaklarınız
Bilinmeyen Bilişim kitabı 200 sayfadan oluşuyor ve içerisinde 4 ana bölüm var. Bu 4 ana bölümden birincisi "Yazılım - Tasarım - Sosyal Medya - SEO", ikincisi "Bilişim Sektörü", üçüncüsü "Girişimcilik" ve dördüncüsü "Kişisel Gelişim".

Bu 4 ana bölümden birinci bölümde bulacaklarınız; bilişim alanlarının 4 önemli unsuru olan yazılım, tasarım, sosyal medya ve seo alanlarında kendinizi nasıl geliştirebileceğinize, neler yapmanız gerektiğine, dikkat etmeniz gereken unsurların neler olduğuna dair bilgiler yer alıyor.

İkinci bölüm olan "Bilişim Sektörü" bölümünde ise, bilişim sektöründe bir firmada çalışmak ve freelance olarak çalışmak ile ilgili konular yer almasının yanı sıra, pek çok kişinin merak ettiği ve çaba gösterdiği internetten para kazanma konusunda doyurucu bilgiler bulunuyor.

Özellikle ülkemizde son yıllarda gelişmekte ve giderek ilgi görmekte olan "Girişimcilik" ise üçüncü bölümde yer alıyor. Bu bölümde, kendi işinizi kurabilmeniz için gerekenler, projenizi hayata geçirmek için dikkat etmeniz ve en önemlisi maddi gereksinim ihtiyaçlarınızı karşılayabilmek için yapabileceklerinize dair konular var. Yine son yıllarda fazlasıyla ilgi gören e-ticaret sitesi kurmaya, internetten satış yapmaya dair de bilinmesi ve yapılması gerekenler için ayrıntılı bir konu kitapta mevcut.

Son bölüm olan "Kişisel Gelişim" bölümünde, kendinizi geliştirmek, başarılı işler yapmak, bilişimi etkin kullanmak ve kullandırmak ile ilgili yol gösterici, azim verici, teşvik edici konular Bilinmeyen Bilişim kitabında yer alıyor.

Özellikle güncel, sade, anlaşılabilir ve en önemlisi eğlenceli bir anlatım diline sahip olması nedeniyle Bilinmeyen Bilişim kitabı, herkes tarafından zevkle okunabilecek bir kitap.

Eğer siz de “Bilinmeyen Bilişim” kitabını satın almak isterseniz buradaki adresten sipariş verebilir,

[Mehmetkarahanlı]

Rogue One’da, Star Wars Rebels’de yer alan gemilerin görünmesinin nedeni sadece bir sürpriz yumurta mıydı?
Rogue One’da, Star Wars Rebels’deki Ghost isimli uzay gemisini görmek, özellikle Star Wars Rebels takipçileri için çok güzel bir şeydi. Fakat bu, bir tanıtımdan daha fazlasıydı.

Rogue One’ın animasyon süpervizörü Hal Hickel, bununla ilgili olarak io9’a “Filmi görüyorsunuz ve bunun bir tür ortak sinerji olduğunu düşünüyorsunuz. Fakat gerçekten bu gelişigüzel bir şey ve Star Wars evreninin farklı yönlerindeki Lucasfilm çalışmalarında yer alan insanların “Bu süper olurdu. Sizin geminizi bizim filmimize koyabilir miyiz?” şeklinde gelişen dostça bir teması.” dedi.


Ghost'un Görüldüğü Sahne (Sol Üstte)

Star Wars Rebels’in baş yapımcısı Dace Filoni de, Rogue One’ın yapımcısı John Knoll’a, Ghost’u Rogue One’da görmenin nasıl olacağını sorduğunu ve bu fikrin tüm ekibi heyecanlandırdığını belirtti.

Fakat bu durum, Hammerhead Corvette’ler için biraz karışıktı. Bu gemiler, Rogue One’da Star Destroyer’ları parçalayan ve bunun sonucunda Scarif’in etrafındaki kalkanın yok olmasını sağlayan gemilerdi. Fakat Prenses Leia onları Birlik için çaldığında, çoğu kişi kişi bu gemilerin Star Wars Rebels’den geldiğini farketmedi. Knoll bunların hiçbirini bilmiyordu. Sadece bir uzay savaşı için gemilere ihtiyacı olduğunu biliyordu ve her şey bu şekilde başladı.


Hammerhead Corvette

Knoll, Rebel filosunun nelerden oluşması gerektiğini düşündüklerini söyledi ve kendisi daha sonra bu soruyu hikaye grubuna sormuş. Onlar da Knoll’a Hammerhead Corvette’lerin kullanılabileceğini belirtmişler ve gemiler bu şekilde Rogue One’a dahil edilmiş.

[Mehmetkarahanlı]

Gündelik hayatımızda kullandığımız birçok ürün tarafından takip edilebileceğimizi biliyor muydunuz? ABD hükümeti, gelişmiş teknolojik imkanları sayesinde bunları kullanıyor. İşte başkan Trump isterse, ABD vatandaşlarını takip edebileceği 10 gereç!
1-Posta


2001’de mektup zarflarıyla şarbon gönderilme olayı arttıktan sonra ABD hükümeti posta teşkilatındaki tüm zarfların açılarak kayıt altına alınması için kanun çıkardı. ABD’de, posta teşkilatı aracılığı ile gönderilen tüm zarflar açılıyor ve scan edilerek kayıt altına alınıyor.

2-Sokak Lambaları


ABD’de bazı sokak lambaları wireless özelliğine sahip. Konuşmaları kaydedebiliyor, bunları yetkililere internet üzerinden gönderebiliyor.

3-Pokemon Go


ABD ve dünyanın diğer ülkelerin vatandaşlarının bu uygulama üzerinden CIA tarafından izlendiği hala bir spekülasyon. Ancak oyuncuların geride bıraktıkları lokasyon bazlı veriler, inanılmaz büyüklükte.

4-Ses


Ses bazlı aktivasyon araçları sayesinde bırakın ABD hükümetini, birçok marka bile sizi dinliyor. Hiç arkadaşınızla telefonda bir film hakkında konuştuktan sonra internette, o filmin reklamını gördünüz mü? ABD hükümetinde, bu tarz şirketlerin araçlarından daha ileri teknolojiler mevcut. Konuştuğunuz konuya göre, sesinizi kayıt bile edebiliyorlar.

5-Para


Para, hükümetlerin insanları takip etmek için kullandığı en önemli araçlardan. Seri numaraları alınmış paralar ile terörist veya suçluların nerelerden alışveriş yaptıklarını, paraları nereye harcadıklarını takip ediyorlar. Özellikle kredi kartları ile takip işi çok kolay yapılabiliyor.

6-Dronelar


Dronelar artık her yerde. Ancak ABD hükümeti, özellikle drone çalışmalarına yüksek bütçeler ayırmış durumda. Drone’lar ile alınan görüntülerle, istenilen kişinin göz yapısına varıncaya kadar bilgi toplanabiliyor. Yüz tanıma sistemleri ile birlikte kullanılınca istenilen kişileri takip edip bulmak çocuk oyuncağı oluyor.

7-Akıllı Telefon


Bu ABD hükümetinin en etkili izleme yöntemi. İnternet kullanımı ve konuşmaları takip etmenin yanı sıra, FBI telefonunuz kapalı iken dahi sizi dinleyebilir.

8-Arabalar


2014’te, ABD’deki araçlara tıpkı uçaklardaki gibi bir kara kutu konuldu. Esas amacının herhangi bir kaza anında ne olduğu bilgisine erişmek olduğu söylense de komplo teorisyenlerine göre hükümet, bu kutuyu vatandaşı dinlemek için kullanıyor. Bu da kesin bilgilerden biri değil.

9-Wi-Fi Şifreleri


Wi-Fi şifrelerini girerken, şifre kısmına girdiğimiz karakterler yıldız şeklinde görünür. Peki bu şifreleri Google gerçekten görmüyor mu? Wi-Fi şifrenizi silseniz bile Google bunları kayıt altına alıyor. Bu sayede otomatik olarak görebiliyorsunuz. Peki Donald Trump sizin şifrenizi isterse Google vermemezlik yapacak mı?

10-Akıllı Ev Eşyaları


Buzdolabınız sizi dinliyor olabilir! Ses aktivasyon sistemine sahip bir cihazınız varsa ve internete bağlanıyorsa, başkanın adamları sizi dinleyebilir! ABD hükümetin hacking uzmanları, uzaktan cihazınıza erişip ses kısmını açabilir ve konuşmalarınızı kolayca kaydedebilir.

[Mehmetkarahanlı]

Intel Compute Card’ın tanıtımını bu ayın başlarında CES 2017‘de gerçekleştirmişti. Kredi kartı büyüklüğünde boyutlara sahip olan bu cihaz aslında tam donanımlı bir bilgisayar olma özelliğini taşıyor. İçinde CPU, GPU ve kablosuz bağlantı düzenekleri bulunuyor.
Donanım üreticileri bu bileşen sayesinde bilgisayarların içinde yer alan bileşenleri akıllı cihazlara kolaylıkla ekleyebiliyor, böylelikle tek ve yükseltilebilir standart etrafında oluşturulmuş akıllı cihazlar mümkün hâle geliyor.

Nexdock adlı cihaz, Intel Compute Card’ın avantajlarından yararlanan ilk cihaz olma özelliğini taşıyor. Intel’in Compute Card için belirlediği bölgesel ortaklardan bir tanesi olan bu cihazın yapımcısı Nex Computer adlı şirket, konsepti ilginç bir yöne doğru götürüyor.



Nexdock, her bir kenarında iki adet yuva barındıran, dokunmatik ekranlı bir cihaz. Yuvalardan bir tanesi cihazın gerçek bilgisayar bileşenlerini sağlayan Compute Card için ayrılıyor. İkinci, daha büyük boyutlu olanı ise özelleştirilmiş USB-C modülü için, bu sayede farklı durumlar için port veya pil ekleyip çıkarmak mümkün oluyor. Klavye veya ayak gibi aksesuarlarla cihaza farklı kullanım biçimleri de kazandırmak mümkün oluyor.

Nex Computer, işletim sistemi ve işlemciyi diğer donanımlardan ayırarak bilgisayarın ömrünün artırılmasına yardımcı olacak, ayrıca çevresel etkiyi de azaltacak. Daha önce de bu fikir etrafında geliştirilmiş Kangaroo Notebook veya Superbook gibi modüler bilgisayar tasarımları görmüştük.
Intel Compute Card ve Nexdock’un her ikisi de henüz geliştirilme süreçlerinin ilk safhalarında bulunuyor. Compute Card 2017’nin ortalarında çıkacak. Modüler Nexdock ise şu an için bilgisayar çizimlerinde yaşıyor. Henüz ne fiyatı ne de tahmini çıkış tarihi açıklanmadı.

[Mehmetkarahanlı]

Türkiye'nin de Adının Anıldığı Telefon Şifrelerini Kıran Hackerlarla İlgili Skandal Ortaya Çıktı
Belli bir bedel karşılığında mobil cihazların şifresini kıran yani bir anlamda hackerlık şirketi hacklendi ve şirketin satış yaptığı bazı yerler ortaya çıktı.
Günümüzde herhangi bir olayın anlaşılması için kişilerin telefonlarına erişim sağlanması gerekiyor ve kişiler şifreyi söylemedikçe bu mümkün değil. Genellikle bu tarz durumlarda hem devletler hem de özel kurumlar telefonu üreten markadan şifreyi kırması için yardım istiyor ama markalar da kullanıcıların kendilerine olan güvenini sarsmamak için bu işe hiç girmiyor.

Hal böyle olunca şifreyi kırdırma ihtiyacı duyan taraflar hack hizmeti veren çeşitli şirketlere başvurma ihtiyacı duyuyor. Tabii ki bu hizmeti alanların kim ve hangi ülkeden olduğu gizlilik nedeniyle bilinmiyor ancak hackerları hackleyen bir hacker, bu sistemin nasıl yapıldığını ve hangi ülkelerde alındığını açıkladı.

Bu hizmeti veren İsrail merkezli Cellbrite firmasının sunucularına sızdığını iddia eden bir hacker şirketin kullandığı yöntemle ilgili 900GB'lık veri ele geçirdiğini açıkladı. Ayrıca hacker iddiasında bu yöntemin Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye gibi bazı ülkelere de satıldığını, elinde bunu kanıtlayan belgeler olduğunu da söylüyor.

Yine hackerın belirttiğine göre bu yöntemi kullanmak için cihaza fiziksel olarak ihtiyaç duyuluyor ve jailbreak kurulumundaki gibi benzer bir yöntem izleniyor. Bu yöntem Android, iOS ve BlackBerry telefonlarda geçerli oluyor.

[Mehmetkarahanlı]

Uludağ Üniversitesi Bilişim Zirvesi 23 Şubat’ta Düzenleniyor!
Uludağ Üniversitesi’nde 23 Şubat 2017’de düzenlenecek olan Bilişim Zirvesi, bilişime dair tüm konuları kapsayan bir etkinlik olarak dikkat çekecek.
Bu yıl ilkini düzenlenecek Bilişim Zirvesi, KA3 (Key Action 3) projesi kapsamında Uludağ Üniversitesi’nde gerçekleşecek. 5 Gün sürecek eğitim programının ardından düzenlenecek zirve ile bilişime dair her konu Türkiye’nin dört bir yanından gelen üniversite öğrencilerinin katılımıyla ele alınacak.

‘Genç Beyin, Genç Bakış, Genç Bilişim’ projesi kapsamında android, bulut depolama, bilişim güvenliği, hacking, dijital iletişim, DDoS konuları konuşulacak.

‘Genç Beyin, Genç Bakış, Genç Bilişim’ Projesi Nedir?
Uludağ Üniversitesi Proje Atölyesi tarafından düzenlenen proje, Türkiye Ulusal Ajansı ve Avrupa Birliği ve Projeler Koordinasyon Daire Başkanlığı tarafından desteklenmesiyle dikkat çekiyor. 6 gün sürecek projemizde katılımcılar otelde konaklayacak ve tüm gün yukarıdaki konular hakkında alanlarında uzman kişilerden eğitimler içeren projenin kapanış günü olan 23 Şubat’ta Bilişim Zirvesi’nde yer alan birbirinden değerli konuşmacılar da sunumlarını yapacak.

Neden bu projeye katılmalıyım?
'Genç Beyin, Genç Bakış, Genç Bilişim’ Projesi sayesinde çok kısa sürede bilişim üzerine eğitimler alabilirsiniz. Bunun yanı sıra zirve günü ile alanlarında uzman kişilerle tanışma ve onları dinleme fırsatı yakalayabilir, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen 70 öğrenci ile tanışma ve kişisel gelişime katkı sağlayabilirsiniz.. Proje sonucundan ise uluslararası geçerliliği olan Youthpass sertifikasına da sahip olarak oldukça donanımlı bir etkinlikten ayrılmış olacaksınız.

Nerede ve Ne Zaman?
‘Genç Beyin, Genç Bakış, Genç Bilişim’ Projesi 18 Şubat 2017 tarihinde Uludağ Üniversitesi’nde başlayacak. 5 Günlük eğitimin ardından Bilişim Zirvesi 23 Şubat 2017 tarihinde saat 10.00’da Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Mete Cengiz Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Tamamen ücretsiz olan bu etkinlik ile ilgili detayları buradaki bağlantıdan öğrenebilirsiniz.

[Mehmetkarahanlı]

İkinci el elektronik cihaz satışlarında yapılan dolandırıcılıklar nedeni ile Şanlıurfa Valiliği kimlik şartı getirdi.
Ülkemizde ikinci el elektronik cihaz alımı-satımı ciddi oranda yapılmakta. Fakat bu durum, dolandırıcılara da avantaj sağlayabiliyor.



Özellikle hat tahsis işlemlerinde, yabancı uyruklu ve şüpheli kişilerin iletişim konusuda sahte kimlik bilgileri kullandıkları ve tahsis işlemlerini bu şekilde yaptıkları tespit edilmiş.

İşte bu vb konularda bazı önlemler almak isteyen Şanlıurfa Valiliği, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi 3. fıkrasında "Abonelik tesisi için gerekli kimlik belgeleri örneği alınmadan işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik kaydı yapılmaz" hükmünü baz alarak ikinci el elektronik cihaz alım satım işlemleri sırasında alıcı-satıcı kimlik bilgileri alınmadan herhangi bir işlem yapılmaması şartını getirdi.



Resmi açıklama yapan valiliğin açıklaması şu şekilde:

"İkinci el elektronik cihaz alım satımlarında alıcı-satıcı kimlik bilgileri alınmadan yapılan işlemler suçtur ve ilgili maddeye göre cezai işlem uygulanacaktır. İkinci el elektronik cihaz alım satım işlemleri esnasında alıcı-satıcı kimlik bilgileri alınmadan herhangi bir işlem yapılmayacak, bahse konu işyerleri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde belirlenecek bir iletişim kanalı ile cihaz veya hat satın alacak yabancı uyruklu ve şüpheli şahısların fotoğraflarının Asayiş Şube Müdürlüğüne ivedi şekilde gönderilmesi sağlanacak, ikinci el elektronik cihazların satışını yapan işletmelerin çalışanlarına bu hukuki durum tebliğ edilecek, ikinci el elektronik cihaz alım ve satımı üzerine faaliyet gösteren iş yerleri; kişilerin kimlik ve adres bilgilerine, eşya miktar ve özelliklerini belirtir form tanzim edilerek kolluk kuvvetleri tarafından istenilmesi durumunda formun ve faturanın ibraz edilmesi sağlanacaktır. Tanzim edilen form bir yıl sürece saklanacaktır."

Valilik, aldığı karar doğrultusuna ikinci el elektronik cihaz alım-satımında alınan kararlara uymayanlara para cezası uygulayacak.

[Mehmetkarahanlı]

Gün geçtikçe popülerleşen yenilebilir enerji kaynakları ve piller geleceğe ışık tutarken, hem dünyanın geleceğini hem de ceplerimizi koruyor.
Modern pillerin takdire şayan yetenekleri olsa da, "başlangıcı olan her şeyin" sonu vardır. En gelişmiş bir lityum iyon batarya bile birkaç yılda kullanılmaz hale gelir. Bunun telefonunuz için kötü olduğunu düşünüyorsanız, bir de ellerinde post cihazlarıyla uzun mesafe dolaşan ve ağır kullanım gerçekleştiren satıcıları düşünün.

Harvard araştırmacıları olağanüstü bir keşife imza attılar. Üniversite bünyesinde çalışan araştırmacılar, on yıldan uzun süre vakit biçilen bir batarya geliştirdiler. Bu fikirden yola çıkılarak batarya; elektrolitler, ferronikel ve violojendeki molekülleri değiştirmek suretiyle stabil hale gelmesi ve suda çözülüp parçalanmaya karşı dirençli hale gelmesi üzerine geliştirilmiş. Suda çözündüklerinde ortaya çıkan çözelti, batarya kapasitesinin sadece 1000'de birine işaret ediyor. Batarya performansının hafif düşüşünü fark etmek bile uzun yıllar alabilir. Likit temelli bataryalara daha önce de belirttiğimiz gibi on yıldan fazla ömür biçiliyor.



Su kullanımı, hem çevre hem de banka hesabınız için harika bir haber. Çünkü söz konusu bataryalar, öncelikle evlerde kullanılacak. Aşındırıcı veya zehirli olmadığı için aküde sorun çıkarsa, evinizi revize etmeniz gerekmez. Buna ek olarak güvenli olan malzemeler ayrıca akış bataryalarında genellikle ihtiyaç duyduğunuz polimerlere kıyasla ucuz ve sert kimyasallara dayanıklı egzotik pompalar ve tanklar gerektirmiyor.


Zorlu Koşullarda Bile Yanmayan veya Patlamayan Bir Batarya Geliştirildi!
Bu pil teknolojisini gerçek dünya ile buluşturmak için kesin bir zaman yok. Yine de yenilenebilir enerji gittikçe daha ucuz hale geliyor ve uzun ömürlü piller de buna yardımcı oluyor. Yenilenebilir enerjinin, mevcut elektrik faturasına göre çok daha az maliyete sahip olduğunu görünce fikrinizi değiştirebilirsiniz.

[Mehmetkarahanlı]

İnsanlığın tarihiyle yaşıt olan aşık olma durumu, yıllardan beridir cevabı merak edilen konulardan bir tanesi. Miami Üniversitesi’nden profesör Berit Brogaard, insanların neden aşık olduğunu bilimsel açıdan ele alarak cevapladı.

Aşık olurken ya da olmak üzereyken devreye ‘kalbimizin’ girdiğini düşünürüz fakat birçok bilim insanı, aşkın tamamen biyokimyasal bir süreçten geçtikten sonra oluştuğunu söylüyor. Yani aşk kalpten ziyade beyinde oluşuyor.

Nöroloji alanında çalışmalar yapan Miami Üniversitesi’nden profesör Berit Brogaard, aşkın oluşmasına neden olan durumları bilimsel bir yaklaşımla ele aldı. Brogaard, aşka çevresel faktörlerin sanıldığından çok daha fazla etki ettiğini belirtiyor. Birçok kimsenin sosyal ortama ayak uydurabilmek adına ilişkiye girdiğini hatta evlendiğini söyleyen Brogaard, bu baskının çoğu zaman insanların fark etmeden aşık olmaya şartlanmasına yol açtığını belirtiyor.



Gizem de ayrı bir faktör
Gizemin aşkı besleyen başka bir unsur olduğunu söyleyen Brogaard, karşı tarafı tanımanın ve aynı hisleri size karşı besleyip beslemediğini bilmemenin insanları aşk konusunda daha da hırslandırdığı görüşünde. Bunun dışında benzer fikir yapılarına sahip insanların da birbirlerine daha çok aşık olma potansiyelini barındırdığını söylüyor.

Saç ve göz rengi, yaş, fiziksel ve psikolojik özelliklerle birlikte sosyal statünün de aşkın yoğun yaşanmasına önemli bir etken olduğunu söyleyen Brogaard, buna da yine beynimizle karar verdiğimizi belirtiyor.