• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Nasada neler oluyor

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts
  • #16

    NASA'nın yeni uydusu Tess'in görevi belli oldu. Boyut olarak dünyaya benzer gezegenleri arayacak yeni uydu birkaç yıl içinde uzaya gönderilecek.

    NASA’nın yeni uydusu TESS uzay misyonuna başlamak için zaman sayıyor. 2017 ya da 2018 yıllarında uzaya fırlatılması beklenen TESS’in görevi Dünya çevresinde, Dünya ile benzer boyutta gezegenler aramak olacak. Bir araştırma uydusu olarak görev yapacak olan TESS, yıldızları gözlemleyecek ve yıldızların üzerine düşen gölgeleri tespit etmeye çalışacak.

    Gezegenlerin boyutlarını ölçmek için programlanacak araştırma uydusu tespit ettiği gezegenlerin yaşam için uygun olup olmadığını da anlamaya çalışacak. NASA’nın hali hazırda görevde olan bir diğer uydusu olan Kepler’den sonra uzaya fırlatılacak olan TESS, binlerce ışık yılı uzaklığındaki yıldız ve galaksileri tarayan ve dış gezegenleri bulmaya çalışan Kepler’in aksine dünyaya daha yakın mesafede çalışacak.



    Uzaya gönderildikten sonraki 2 yıl içerisinde 200 bin yıldızı incelemesi planlanan TESS’in diğer görevleri arasında çeşitli gök cisimlerini incelemek, büyük kara delikleri ve yıldızları tanımlamaya katkı sağlayacak veriler toplama yer alıyor.

    Yorum yap

    • #17

      Jupiter'in Uydusu İo'nun Kabus Gibi Yüzeyinde Kıyametler Kopuyor!
      Jupiter'in 4 uydusundan biri olan İO hakkındaki şaşırtıcı bilgilere yenileri de eklendi.

      NASA'nın Jupiter'e gönderdiği Juno ile birlikte uzak gezegen ve uydularıyla daha çok ilgilenmeye başladık. Hatırlayacağınız gibi, gezegeni daha yakından tanımamıza yardımcı olacak fotoğraflar göndermek için Jupiter’e gönderilen robot, yörüngeye otururur oturmaz fotoğraflar göndermeye başlamıştı.

      Juno’nun gönderdiği fotoğraflardan birinde Jupiter’in yörüngesi en içte bulunan uydularından İo’nun da yer aldığı görülmüştü. İo’nun kıyamet gibi bir yıldız olduğunu daha önceki çalışmalardan biliyorduk. Son yapılan araştırmalar ile birlikte gezegenin atmosferinin kısa bir süre önce çöküntüye uğradığı da meydana çıkmış oldu.



      Peki ama İo’yu bu denli korkunç kılan ne? Öncelikle şunu söyleyebiliriz ki, Güneş Sistemi’nde volkanik faaliyetler açısından en aktif uydu hangisi dendiğinde ilk akla gelen İo olacaktır. Üzerinde sürekli gazlar ve lavlar püskürten yanardağlar bulunan İo’nun dışarıdan görünen rengi tamamen erişimiş kayalar ve sülfür göllerinden geliyor. Ayrıca, volkanların yüzeyden 500 km öteye kadar sülfür ve sülfür dioksit püskürttüğü de Jupiter’in bu kızgın uydusunun renginde etkili.



      Gelelim bu kaynayan kazanın ilginç bir diğer yanına… İo’nun başına gelen her şey aslında Jupiter’in çekim ile kendi çekim gücü arasındaki sürtünmeden geliyor. Tabii bir de buna yukarıdaki fotoğrafta da görülebilen Europa, Ganymede gibi uydularında baskısını ekleyin… Yaşanan stres ve oluşan gel gitler İo’nun işte böyle delirmesine neden oluyor. Kızgınlık her zaman kor alev şeklinde de meydana çıkmıyor. Uydunun bazı yerlerinde cayır cayır volkanlar yanarken bazı yerlerinde de dondurucu soğuklar hüküm sürüyor.

      Yorum yap

      • #18

        ExoMars adı verilen görevde iki büyük uzay ajansı bir araya geldi ve haftaya Mars yolculuğu başlıyor. Eğer görev başarılı olursa, NASA'nın ünvanı da elinden alınacak.



        Avrupa Uzay Ajansı ve Rusya Federal Uzay Ajansı, önümüzdeki hafta ortak olarak bir Mars görevine çıkacaklar ve gerçekleşmesi hâlinde de tarih yazacaklar. Eğer her şey yolunda giderse, NASA 'Kızıl Gezegen'e tek sonda indiren kurum ünvanını da kaybetmiş olacak.
        Kod adı ExoMars Görev: Mars'ı keşfetmek

        ExoMars adı verilen astrobiyoloji görevi, Mars'taki jeolojik ve biyolojik aktiviteleri keşfetme amacı taşıyor ve görev 19 Ekim 2016 tarihinde gerçekleşecek. Yörüngeye varıldığında, görevin iki bileşeni olan Trace Gas Orbiter ve Schiaparelli ayrı yönlere ayrılacaklar.
        Trace Gas Orbiter, daha alçak mesafede duracak ve Mars atmosferini tarayarak metan, su buharı ve diğer gazlara bakacak. Bu sırada Schiaparelli de tek parça hâlinde gezegenin yüzeyine inmeye çalışacak.

        Mars yüzeyine inmek oldukça zorlu bir işlem kabul ediliyor ve bugüne kadar ne Avrupa Uzay Ajansı, ne de Ruslar bu konuda tam başarı sağlayamadı. 1960'lı ve 70'li yıllarda Sovyetler Birliği Kızıl Gezegen'e bir yığın sonda yollasa da, hepsi yere çakıldı ve çarpışmadan kısa süre sonra da yok oldular.



        2003 yılında Avrupa Uzay Ajansı'na ait Beagle 2 aracı yüzeye inmeyi başardı fakat solar panelleri açılmayınca, Dünya ile olan bağlantı kesildi. Yine 2011 yılında Ruslar bir uzay sondası yollayarak Mars'ın ayı olanPhobos'u keşfi denediler fakat o da başarısız oldu ve Dünya yörüngesini geçemeyerek, geri düştü ve atmosferde yandı.
        ExoMars çift aşamadan oluşuyor

        Bir diğer deyişle açıklarsak, ExoMars'ın bu yolculuğunda biraz yükü ve kanıtlayacak çokça işi olacak. 16 Ekim tarihinde Schiaparelli ve TGO birbirlerinden ayrılacaklar, ardından üç gün sonra da araç Mars atmosferine giriş yapacak. Bu durumda açının kesinlikle kusursuz olması gerekiyor. Aksi takdirde sondaların çok ısınıp yanması veya uzaya geri düşmesi ihtimali var.


        Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 1000x562px.


        İşlerin yolunda gitmesi hâlinde Schiaparelli üç setli hidrazin iticileriyle desteklenen bir frenleme paraşütü açacak ve yüzeye inerek Mars hakkında veri toplamaya çalışacak
        Tüm yaşanacaklar önceden programlandı ve bu durumda Schiaparelli'nin sadece tek bir deneme şansı var. Yani işlemleri tekrar yapmak mümkün değil. Görevin başarısız olması hâlinde mühendisler tabii ki yeniden çalışmalara başlayacak ve hatalara bakacaklar.
        Her ne olursa olsun, bu tarihi görevi izlemesi uzay tutkunlarına büyük haz verecektir çünkü NASA'dan sonra ilk defa Mars'ın yüzeyine inilmesi söz konusu.


        Dünya dışı yaşam ve kolonileşme konusunda yavaş yavaş da olsa ümitlendiren araştırmalar hergün yeni cevaplar ile devam ediyor.
        NASA'nın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı Mars projesi de bunlardan bir tanesi.
        Gezegene gönderilen araçlar ile Mars'ın geçmişini, dolayısıyla Güneş Sistemi'nin tarihine dair yeni detayları öğrenmek isteyen bilim insanları bu kez da milyonlarca yıl öncesinden bir bilgiyi ortaya çıkarttı.
        Mars'taki görevine devam eden Curiosity'nin, Dünya'ya yolladığı yeni verilere göre, çok uzun zaman önce gezegende yoğun miktarda su vardı. En azından eldeki resmi kanıtlar şimdilik buna işaret ediyor.


        Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 1000x604px.


        Mars Çok Eskiden Yaşanabilir Yapıda Olabilirmiş

        Araştırmacılar gezegende bulunan Gale Krateri ile ilgili yeni görsel ve verileri incelerken, krater yüzeyinde ciddi aşınmalar ve su yolu izleri ile karşılaşmış.
        Belli bir akış hızına sahip olduğu tahmin edilen nehir ya da birikinti ile oluştuğu düşünülen göllerin, bir ihtimalle de olsa içerisinde canlı barındırmaya izin verecek kimyada olduğu ekleniyor.
        Milyonlarca yıl boyunca birbirinden çok farklı kimyasal yapıda su türünün gezegen üzerinde yer aldığı kanısı güçlenirken, suyun neden yok olduğuna dair güçlü fikirler de var.
        NASA'nın önde gelen bilim insanlarına göre, Mars'ın sahip olduğu zayıf manyetik alan, mevcut su yataklarının zamanla kendini koruyamaz hale gelmesine sebep olmuş.
        Gezegende bulunduğu düşünülen su rezervlerinin ne şekilde oluştuğuna dair şimdilik "çok güçlü" bir fikir ise bulunmuyor.

        Yorum yap

        • #19

          SPACE & UNIVERSE isimli YouTube kanalından 7/24 canlı yayın yapan kanala trolleme amacıyla Türk kullanıcılar akın etti.
          7 gün 24 saat canlı yayın yapan SPACE & UNIVERSE ismindeki YouTube kanalı, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki HDEV kameralardan kaydettiği görüntüleri eş zamanlı olarak Dünya’ya aktarıyor. İnsanların birbirleriyle bilgi alışverişi yapması amacıyla chat (sohbet) kısmını açık bırakan kanala dadanan Türk kullanıcılar, takip ettiğim kadarıyla bu kısmı sürekli olarak trollemek amacıyla kullanıyorlar.

          #SpaceTalk hashtag’ini kullanarak dini inancı olanlarla olmayanların birbirleriyle tartışacağı bir platform yaratma niyetinde olan (uzayda yaşam olup olmadığıyla ilgili fikirleri de önemsiyorlar) YouTube kanalı, sanırım ne yazdığımızı anlıyor olsa sohbet kısmını anında kapatırdı.

          Yorum yap

          • #20

            Plüton gezegeninin gökyüzü bulutlu olabilir

            Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Plüton fotoğrafı ile ilgili dikkat çekici açıklamalar yapıldı. Yapılan açıklamaların esas odağı ise Plüton'un atmosferine yönelik.

            Bilindiği gibi NASA’nın uzay aracı New Horizons, tabir-i caiz ise Plüton’u yeniden keşfetmiş ve Plüton ile ilgili çok ciddi veriler elde etmişti. Elde edilen bu veriler ile ilgili çalışmalar da devam ederken, Plüton’un gökyüzü hakkında ilginç bir çıkarım elde ortaya atıldı. Aktarılan bilgilere göre Plüton’un gökyüzü bulut kaplı olabilir. Söz konusu bu çıkarımın kaynağı, 1 Mart tarihinde sunulan Plüton fotoğrafına dayanıyor. Araştırmacılar bu fotoğrafta görünen yüzeyin sis ve bulut olduğunu, öyle ki Plüton yüzeyine gölge yaptığını düşünüyor.

            Söz konusu bu sis ve bulut oluşumu ise büyük ihtimalle nitrojen karışımı bir yapıya sahip. Ek olarak henüz bu konu hakkında kesin bir kanıya varılmadığını da söylemek gerek. Öyle görünüyor ki Plüton ile ilgili New Horizons verileri, çok daha farklı çalışmalara ve soru işaretlerinin giderilmesine vesile olmaya devam edecek.

            Yorum yap

            • #21

              Uzayda insan nasıl etkilenir

              İnsan bedeni uzayda ne gibi değişikliklere uğrar ? İnsan bedeni uzayda ne gibi değişikliklere uğruyor?

              Yerçekimsiz ortam bazı hastalıkların tedavisine iyi geliyor mu? Uzayda rekor kıran iki astronottan elde edilecek veriler, benzeri birçok sorunun cevabını sağlayacak. Amerikan astronotu Scott Kelly ve Rus kozmonotu Michail Kornijenko 27 Mayıs 2015'te Rus uzay gemisi Soyuz ile Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) uçmuştu. Soyuz fırlatılışından altı saat sonra istasyona kenetlendi ve o dakikada uzayda en fazla kalma rekor denemesi başlamış oldu.

              Her şey yolunda gitti ve iki uzay adamı 340 gün sonra yeryüzüne döndü. Çarşamba gecesi Soyuz'un kapıları kapandığında Orta Avrupa Saati salı 22: 40'ı gösteriyordu. Soyuz altı buçuk saatlik bir yolculuktan sonra Kazakistan steplerine yumuşak iniş yaptı.

              Bundan önceki uzayda en uzun süre kalma rekoru da Amerikan ve Rus uzay adamları tarafından kırılmıştı. Michail Tjurin ve Michael Lopez-Alegria 2006 yılında çıktıkları uzay istasyonunda 215 gün kaldıktan sonra 2017'de dünyaya dönmüştü. Ancak onlardan önce de dört Rus ve Sovyet kozmonotu uzayda kalma rekoru kırmıştı. Valeri Poljakov 1994 – 1995 yılları arasında uzay istasyonu Mir'de 437 gün geçirdi. Kozmonotlar Sergej Avdejev, Vladimir Titov ve Musa Manarov da uzayda Kelly ve Kornijenko'dan fazla kalmışlardı.

              Yorum yap

              • #22

                Ozon Tabakasındaki Delikten Sevindirici Haber!

                2000 yıllarında ciddi tehlikeler yaşandığı görülürken, bu konuda sevindirici gelişmeler de yaşanıyor.

                Bilim adamları tarafından sürekli takip altında bulunan ozan tabakasında ciddi bir iyileşmenin yapıldığı açıklandı. Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamalarda 2000 yılındaki duruma göre deliğin kapandığı belirtilirken, oranın 200 yılına göre 4 milyon kilometrekare olduğu açıklandı. Bu bakımdan oldukça yüksek orandaki bir delik kapatılmış oldu.

                Önlemler İşe Yarıyor!

                Ozon tabasındaki deliğin büyümesinin ardından ciddi önlemler alınarak bu konuda önemli önlemler alındı. Alınan önlemler ile birlikte özellikle zararlı kimyasalların kullanımında çeşitli önlemler alınarak, kullanımlar azaltılırken, bu durum ozon tabakasında ciddi derecede kapanmanın yaşanmasını sağladı.

                Konuyla ilgili hazırlanan raporda, ozon tabakasının deliğinin büyümesinde en önemli etkenlerden birisinin yanardağlar olduğu belirtilirken, volkanik faaliyetler nedeniyle deliğin özellikle 2000’li yıllarda rekor seviyelere ulaşıldığı kaydedildi. Bu konuda yaşanan gelişmeler gelecek adına umut verici olurken, bundan sonraki dönemlerde de ülkeler ve kuruluşlar tarafından benzer önlemlerin alınmaya devam edeceği ve böylelikle ozon tabakasındaki durumun daha da iyileşmenin amaçlanacağı belirtildi.

                Özellikle doğaya salınan gazlar üzerinde yapılan çeşitli iyileştirmeler ile salınım oranları düşürülmüştü. Bu durumun iyi bir etki yaratıp yaratmadığı da çalışmaların devamı için oldukça önem taşırken, yapılan son açıklamaların ardından önlemlerin çok önemli bir katkı sağladığı da görüldü.

                Yorum yap

                • #23

                  Dünyanın En Büyük Teleskopu Çin'de Kuruldu

                  Dünyanın en büyük teleskobu Çin’de kuruldu ve teleskopun özellikle uzaylılar hakkında bilgi almak amacıyla araştırmalar yapacağı belirtildi.

                  Uzun zamandan beri Çin'de yapımı süren teleskopun yapımının tamamlandığı ve kullanıma hazır hale getirildiği açıklandı. Konu ile ilgili yapılan açıklamalarda 500 metre genişliğinde özel bir platformun hazırlandığı ve 4450 adet panelin bu platforma monte edildiği belirtildi. Yapılan yoğun çalışmalar ile birlikte teleskopun yapımını tamamlayan Çin hükümeti bu işlemler için 180 milyon dolar bir harcama yaparken 5 yıldan beri yapımına başlanan proje ancak tamamlanabildi.

                  En Büyük Oldu!

                  Dünyanın en büyük teleskobunun yapılma sebebi ile ilgili açıklamalar da yapılırken uzay hareketlerinin gözlenebilmesi ve tanımlanamayan garip cisimlerin daha yakından incelenebilmesi amacıyla büyük bir teleskopun yapılmasına karar verildiği belirtildi. Bundan sonraki dönemlerde özellikle hava hareketlerinin daha yakından incelenecek olması pek çok farklı verinin de ortaya çıkmasını sağlayabilir. Konuyla ilgili yapılan açıklamaların ardından tüm gözler Çin’e çevrilirken bugüne kadarki en büyük teleskopun yapılması oldukça ilginç bulundu.

                  30 futbol sahası büyüklüğündeki alanı ile büyük bir geniş alan kaplayan teleskop dünyada bir ilk. Daha önce Portoriko'da 300 metre genişliğinde, Almanya'da ise 100 metre genişliğinde benzer bir teleskop projesi hayata geçirilmişti. Buna karşın büyüklüğü ile rekor sayılan Çin’deki teleskopun çok daha yakın incelemelerin yapılmasını sağlayacağı açıklandı.

                  Yorum yap

                  • #24

                    Uzaya giden astronot 5 santim uzayarak geri döndü

                    Yanlış duymadınız uzaya giden bir astronot 5 santim uzayarak dünyaya geri döndü.

                    ABD'li astronot Scott Kelly 340 gün boyunca uzayda kaldı. İki gün önce uzaydaki görevini bitirerek dünyaya dönen Kelly’nin vücut ölçülerinde önemli değişiklikler gözlendi. NTV'nin haberine göre uzayda yerçekiminin olmaması astronot Kelly’nin omuriliğini esnetti, bu durum boyunun 5 santimetre uzamasına neden olmuştu. Dünyaya dönmesiyle yerçekimine kavuşan Kelly'nin boyu iki gün içerisinde eski haline döndü.

                    Scott Kelly 340 gün süren görevinin ardından geçtiğimiz çarşamba günü Kazakistan’a inmişti. Hızlı bir şekilde Kazakistan’dan ABD'nin Houston kentine geçen Kelly’yi karısı, ikiz kardeşi ve NASA yetkilileri karşılamıştı. ABD Başkanı Barack Obama da Scott Kelly’i telefonla arayarak kutlamıştı.

                    Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, "Kelly uzayda geçirdiği süre boyunca araştırmacılar için önemli veriler topladı. Topladığı veriler sayesinde araştrmacılarımız ve astronotlarımız uzun süreli uzay yolculuklarını daha sağlıklı yapacak†denildi.

                    Amerikan astronotu Scott Kelly ve Rus kozmonotu Michail Kornijenko 27 Mayıs 2015'te Rus uzay gemisi Soyuz ile Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) uçmuştu. Astronotlar 340 gün sonra dünyaya dönmüştü. Uzayda rekor kıran iki astronottan elde edilecek verilerin birçok sorunun cevabını vermesi bekleniyor

                    Yorum yap

                    • #25

                      Çin'in uzay aracı Tiangong 2 2016'da fırlatılacak

                      Çin'in uzay laboratuarı Tiangong 2 bu yıl içerisinde fırlatılacağı düşünülüyor.

                      Şinhua ajansının haberinde, insanlı uzay programı çerçevesinde, Tiengong-2'nin haziran ayından sonra gönderilmesinin planlandığı belirtildi.

                      İkinci uzay modülünün yörüngeye oturmasıyla bu yılın sonunda da iki astronotun bulunacağı Şıncou-11 adlı uzay aracının gönderileceği ve astronotların Tiengong-2'de görev alacağı ifade edildi.

                      Her iki uzay aracı için Long-March-2F taşıyıcı roketlerinin kullanılacağı açıklanırken, Tiengong-2'nin yakıt ve diğer ihtiyaçlarını karşılayacak Tiencou-1 adlı kargo gemisinin de gelecek yıl ülkenin ada eyaleti Haynan'daki Wınçang Fırlatma Merkezi'nden Long-March-7 taşıyıcı roketiyle uzaya gönderileceği kaydedildi.

                      Çin, 2011'de gönderdiği Tiengong-1 ile uzay istasyonu projesine başlarken, 2020 yılında üç kapsülden oluşan ilk uzay istasyonunu kurmayı planlıyor.

                      Yorum yap

                      • #26

                        Astranotlar'ın Uzayda Duyduğu İlginç Sesler

                        Apollo 10 uzay aracında görevli olan Astranotlar bir anlığına dünya ile iletişimi kesilmiştir ve bu kopukluk sırasında müzik sesi duyduklarını iddia ettiler.

                        Apollo 10 uzay aracında bulunan Astranotlar bağlantı kopukluğu yaşamışlardır ve bu bağlantı kopukluğu onların müzik duyduğu anda gerçekleşmiştir. Bağlantı daha sonra tekrar sağlanmış ve bu konu hakkında dünya üzerinde bulunan görevlilere psikolojik sorunlar yaşadıklarını düşünmemeleri için bahsetmemişlerdir. Fakat dünya üzerine geldikleri zaman bu konuyu masaya yatırmışlardır.Radyo teknisyenleri ise konuyla ilgili UFO hayranlarını üzecek açıklamayı şu şekilde yapmış : Bu ay modülü ve komuta modülü arasında iletişimi sağlayan VHF dalgalarının parazitleridir.

                        Yorum yap

                        • #27

                          Japonya'dan uzaya uydu gönderildi

                          Japonya, kötü hava koşulları nedeniyle 14 Şubat'ta fırlatamadığı uyduğu bugün uzaya gönderdi. Uydu, kızıl ötesi ışınları kullanarak kara deliklerin yapısını araştıracak.

                          Uydu, kızıl ötesi ışınları kullanarak kara deliklerin yapısını araştıracak.
                          Japonya önceki günlerde uzaya uydu göndermeye çalışmıştı fakat kötü hava koşulları yüzünden uydunun gönderim tarihi ertelendi.
                          JAXA'dan yapılan açıklamada, uydunun fırlatılmadan 14 dakika 15 saniye sonra H-2A roketinden başarılı şekilde ayrıldığı ifade edildi. Astro-H uydusunun, üç yıl boyunca yörüngesinde, kızılötesi ışınları kullanarak kara deliklerin yapısını araştırması planlanıyor.

                          Dünyadan yaklaşık 575 kilometre uzaklıktaki yörüngesini 96 dakikada tamamlaması planlanan Astro-H'nin 14 Şubat'ta fırlatılması planlanıyordu, ancak kötü hava şartları sebebiyle fırlatma ertelenmişti.

                          Yorum yap

                          • #28

                            NASA araştırmalar tır üzerinde devam ediyor.

                            Elektrikli uçak üretme çalışması yapan NASA, uçağın pervanelerini test etmek için bir tır kullanıyor.

                            NASA bu ilginç testi yapmak için bir tır kullanıyor. Büyük bir tır üstüne 18 adet uçak pervanesi bağlanıyor ve insanlara kapalı trafikte maksimum hızda o tır sürülüyor. Yapılan bu testin amacı belli değil fakat edinilen bilgiler doğrultusunda ufak bir açıklama yapabiliriz.



                            Bu tır testinde kullanılan sistemin ismi "Hybrid-Electric Integrated Systems Testbed" yani kısaca HEIST. Sistem, NASA'nın üretmeyi hedeflediği Sceptor isimli elektrikli uçağın uçuş mekanizmasını oluşturuyor. Bu sebeple NASA pervanelerin ne kadar güce karşı dayanıklı olup olmamasını hedefliyor.

                            Yorum yap

                            • #29

                              Astreoid çıplak gözle görülebilecek

                              Astreoid Dünya'nın ekseninden geçecek ve çıplak gözle görülebilecek.

                              NASA'nın tespitlerinden sonra astreoidlerden birisi Dünya'ya çok yakın mesafeden geçiş yapacak. Bu astreoidin ismi ''2013 TX68''. 21 metre uzunluğunda ve 52 metre genişliğe sahip. Dünya'ya çarpsa bir şehri yok etebilir. Daha önce bildiğimiz gibi "Chelyabinsk meteor" Rusya civarlarına düşmüştü ve civardaki evlerin camlarının hepsi kırılmıştı. Bu meteor ise Chelyabinsk meteor'den 2 kat daha büyük olduğu söyleniyor.

                              Ancak NASA'nın yaptığı açıklamalara göre Dünya'nın 11.000 mil (17.700 km) uzağından geçecek olan bu meteorun Dünya ile çarpışma olasılığı 250 milyonda 1. Dünya ile Güneş arasındaki uzunluğun yaklaşık 100.000'de 15'i kadar uzağımızdan geçecek olan 2013 TX68, 5 Mart 2016 tarihinde gözlemlenebilecek.

                              Yorum yap

                              • #30

                                Pluton ne ile kaplı ?

                                Araştırmacılar Pluton gezegeninin su ile kaplı olduğunu keşfetti.

                                Nasa'nın yaptığı araştırmalar sonucunda, Güneş Sistemi'nin en küçük gezegeni olan Pluton'un donmuş su ile kaplı olduğunu ortaya çıkarttılar. Bundan birkaç ay önce NASA, Plüton'un ilk defa görüntülemesi için bir uzay aracını gönderdiklerini ve bu uzay aracının sonunda cüce gezegene vardığını açıklamıştı. Gönderilen cihazın adı New Horizons, araç gezegenin içine indiğini söyleyemiyoruz çünkü inmedi.


                                Fotoğraflarını çeken New Horizons aracı Plüton'un yüzeyinin donmuş su ile kaplandığını keşfetti. Plüton güneşin etrafında 248 yılda dönüyor. Buda Plüton'da geçirilen 1 sene dünyada geçirilen 248 seneye eşit olduğunu gösteriyor. Bilim adamları bu alanın donmuş nitrojen, metan ve karbonmonoksitten oluşmuş olduğunu düşünüyor.

                                Yorum yap

                                Hazırlanıyor...
                                X