• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Fotoğraf Makinası Nasıl Çalışır?

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • Fotoğraf Makinası Nasıl Çalışır?

    Fotoğraf şüphesiz tarihin en önemli buluşlarından biridir. Fotoğraf insanlığın dünya algısını değiştirmiştir. Fotoğraf bir anı yakalamamızı ve bunu yıllarca saklayabilmemizi sağlar. Tüm bunları mümkün kılan teknoloji oldukça basittir. Analog fotoğraf makinasının (filmli) üç temel unsuru vardır; optik parça olan lens, kimyasal parça olan fotoğraf filmi ve mekanik parça olan fotoğraf makinasının kendi gövdesi. Fotoğraf makinası tüm bu parçaları bize net ve tanınabilir resimler verecek şekilde kalibre eder.

    Burada her şeyi bir araya getiren pek çok farklı yol vardır. Bu makalede manuel (analog) tek lensli (SLR) fotoğraf makinalarına değineceğiz. Bu fotoğraf makinası kullanıcının gördüğü ne ise onu filme geçiren ve ayarlamaları birkaç tuşa basarak yapan bir cihazdır. Resim çekmek için elektriğe ihtiyacı olmadığından, bir manuel SLR fotoğraf makinası fotoğrafçılığın ana işleminin harika bir görüntüsünü sağlar.

    Fotoğraf makinasının optik bileşeni lenslerdir. Lenslerin en basit tanımı kavisli bir cam ya da plastik olmalarıdır. Lenslerin görevi nesnelerden yansıyarak gelen ışık demetlerini almak ve bu ışık demetlerini gerçek bir resim oluşturmaları için yönlendirerek bir araya getirmektir. Resimler bu lenslerin önünde oluşan görüntülerdir.

    Peki bir cam parçası nasıl oluyor da bunu yapabiliyor. Yapılan iş aslında çok basittir. Işık bir ortamdan diğerine hareket ederken hızı değişir. Işık hava ortamında cam ortamında olduğundan çok daha hızlı hareket eder, yani cam havanın hızını azaltır.

    Işık dalgaları bir cam parçasına belli bir açıyla geldiğinde, dalgaların bir kısmı diğerlerinden daha önce cama ulaşır, yani diğerlerinde daha önce yavaşlamaya başlarlar. Işık cama girdiğinde bir yöne doğru kırılır (bükülür), ve camdan çıkarken tekrar kırılır çünkü ışık demetlerinin bir kısmı hava ortamına diğerlerinde daha önce geçer ve hızları daha önce artar. Standart bir yakınsama bir konveks lens yada her iki yanı da bükük camla ortaya çıkar. Yani ışık ışınları girerken lensin merkezine doğru kırılırlar. Çift taraflı, büyüteç camı gibi konveks lenslerde, ışık ışınları çıkarlarken girdikleri gibi kırılırlar.

    Lens nesnelerden gelen ışın demetini ters yönde kırar. Bir ışık kaynağı ışığı her yönde yayar. Işık demetleri ışık kaynağından aynı anda çıkarlar ve daha sonra sürekli olarak saparlar. Bir yakınsak lens bu ışın demetlerini alır ve tek bir noktada birleşmeleri için yönlerini değiştirir. Bu ışın demetlerini birleştiği yerde (örneğin bir mum olsun) mumun resmini görebilirsiniz.

    Fotoğraf Makinalarında Odaklama Nasıl Olur (Focus)

    Gördüğümüz resimler lenslerden geçen ışın demetlerini şekillendirilmesiyle oluşur. Gerçek görüntünün niteliği onun lenslerden nasıl geçtiğine bağlıdır. Işığın yönü iki temel faktöre bağlıdır:
    • Işık demetlerinin merceklere (lens) giriş açısına
    • Merceklerin yapısal özelliklerine

    Nesneyi lenslerden uzaklaştırıp yakınlaştırdığınızda ışınların giriş açıları da değişir. Nesne lenslere yakınlaştırıldığında ışınlar lensden daha dar bir açıyla geçerler, nesne uzaklaştırıldığında daha geniş bir açıyla geçer. Dolayısıyla dar açıyla gelen ışınlar daha geniş açıyla lenslerden çıkarlar ve oluşan görüntü ters şekildedir. Nesnenin herhangi bir noktası için toplam kırılma açısı sabit kalır.
    Yakın bir noktadan gelen ışınlar, lenslerden geçtikten sonra, uzak bir noktadan gelen ışınlara göre, daha uzak bir noktada birleşirler. Diğer bir ifadeyle, yakın bir nesnenin resmi, uzakta bulunan bir nesnenin resmine oranla, daha uzakta oluşur.

    Bu olguyu basit bir gözlemle daha iyi anlayabilirsiniz. Karanlık bir odada bir mum yakın ve mumla duvar arasına büyüteç tutun, duvarda mumun ters dönmüş resmini göreceksiniz. Mum resmi duvara direkt olarak düşmezse de bulanık bir şekilde görünecektir. Belirli bir noktadan gelen ışın demetleri tam olarak bir noktada birleşmez. Resmi netleştirmek için büyüteci mumdan uzaklaştırıp yakınlaştırın.

    Fotoğraf makinasında da resmi netleştirmek için yaptığımız şey budur. Odak ayarı için fotoğraf makinasının merceğini (lens) çevirdiğinizde yaptığınız şey lensi film şeridinin yüzeyinden uzaklaştırıp yakınlaştırmaktır.

    Fotoğraf Makinası Lensleri (Mercekleri) Nasıl Çalışır
    Lensler ışığı toplamda belirli bir açıda kırarlar, ışığın hangi açıda geldiği önemli değildir. Toplam kırıma açısını lenslerin yapısı belirler.

    Yuvarlak yapıdaki lensler daha fazla kırılma açısına sahiptir. Temel olarak, kavisli lensler lens üzerindeki farklı noktalar arasındaki mesafeyi arttırır. Bu, ışığın bir kısmının hareket süresinin diğer kısmının hareket süresinden daha fazla olmasına neden olur, böylece ışık daha keskin bir dönüş yapar.

    Kırılma açısını arttırmak açık bir etkiye sahiptir. Belirli bir noktadan gelen ışınlar lenslere daha yakın bir noktada birleşir. Düz şekle sahip bir lenste ışınlar keskin bir kırılma yapamazlar. Dolayısıyla ışınlar lensten daha uzak bir noktada birleşir.

    Merceklerle gerçek resim arasındaki mesafeyi arttırmak, resmin resmin boyutlarını da arttırır. Projektörleri düşünecek olursak, projektörü ekrandan uzaklaştırırsak, görüntünün büyüdüğünü görürüz.

    Temel olarak fotoğraf makinasında da aynı şey olur, lenslerle gerçek görüntü arasındaki mesafe artarken ışınlarda daha fazla genişler ve daha geniş bir gerçek görüntü oluşturur. Fakat fotoğraf filminin boyutları sabittir. Eğer çok katlı bir lens takarsanız, bu geniş bir görüntü yansıtacaktır, fakat film bunun orta kısmını gösterecektir. Basitçe, lenslerin başlangıç noktası çerçevenin orta noktasındadır. Dairesel mercekler daha küçük resimler oluştururlar, böylece film yüzeyi daha geniş bir alanı görebilir.

    Profesyonel fotoğraf makinaları ekranda çeşitli büyüklüklerde resim görebilmeniz için farklı lensler takabilmenize olanak sağlar. Lenslerin yakınlaştırma gücünü üzerlerinde yazan ‘Odak Mesafesi’ tanımlar. Fotoğraf makinalarında, Odak Mesafesi lensler ile uzaktaki bir nesnenin gerçek görüntüsü arasındaki mesafe olarak tanımlanmıştır. Yüksek odak mesafesi daha yüksek bir görüntü yakınlığı olduğunu gösterir.

    Uygun Ortamlarda Uygun Lensler (mercek) Kullanarak Kaliteli Resimler Çekebilirsiniz
    Farklı lensler farklı durumlarda uygundur. Eğer bir dağın resmini çekiyorsanız, telefoto lensleri kullanmak istersiniz, bu lensler özel olarak uzak odak mesafesine sahiptir. Eğer yakın bir resim çekiyorsanız, geniş açılı lensleri kullanmalısınız, bu lensler çok daha kısa odak mesafesine sahiptir, böylece görüntüyü önünüzde küçültür. Böylece, örneğin bir insan yüzü çekiyorsanız, yüz hemen önünüzde olmasına rağmen bütün bir görüntüyü filme aktarabilirsiniz. Standart bir 50mm lik mercek önemli bir derecede yakınlaştırma ya da küçültme işlemine olanak tanımaz, bu merceklerle fazla uzak ya da yakın olmayan ideal bir resim çekebilirsiniz.

    Fotoğraf Makinaları Görüntüyü Nasıl Kaydeder

    Geleneksel (analog) bir fotoğraf makinasının kimyasal bileşeni fotoğraf filmidir. Siz bir resim çektiğinizde, fotoğraf makinası ışığın kimyasal olarak kaydını yapar. Fotoğraf makinaları bu işlemi bir araya getirilmiş ışığa duyarlı zerrelerin ince plastik şerit üzerine kimyasal olarak yayılmasıyla gerçekleştirir. Işık açığa çıktığında zerrecikler kimyasal tepkimeye girerler.

    Bu işlem bittiğinde, film muhafaza edilir, ışığa duyarlı zerrelerle tepkimeye giren farklı kimyasallarla reaksiyona sokulur. Siyah beyaz filmlerde, ışığı ortaya çıkaran kimyasallarla banyo edilir, böylece negatifler elde edilir. Negatif filmlerde parlak yüzeyler koyu, koyu yüzeyler ise parlak görünür. Daha sonra ise basılmak üzere pozitife dönüştürülür.

    Renkli filmler üç farklı ışığa duyarlı tabakaya sahiptir, bunlar kırmızı, yeşil ve mavidir. Filmler oluştuğunda, film tabakalarını boyayan kimyasallarla tepkimeye sokulur.

    Dijital Fotoğraf Makineleri

    Son yirmi yıl içinde, temel elektronik aletlerdeki atılım gerçekten en büyüğüydü. CD, DVD, HDTV,MP3 VE DVR gibi ürünlerin tümü aynı temel işleme dayanır. Analog verileri dijital verilere çevirmek. Teknolojide bu önemli değişim, izleme ve dinleme imkanlarımızı tamamen değiştirmiştir, nelerin mümkün olabileceğini yeniden tanımlamıştır.

    Dijital fotoğraf makinası, öncekilerinden gerçekten farklı olması sebebiyle bu değişimin en çarpıcı örneklerinden olmuştur. Geleneksel fotoğraf makinaları tamamen kimyasal ve mekanik işlemlere bağlı olarak çalışırlar. Diğer taraftan dijital fotoğraf makinaları bilgisayar ortamında inşa edilmiştir ve tümü resimleri elektronik olarak kayıt eder.

    Bu yeni yaklaşım oldukça başarılı olmuştur. Fotoğraf filmleri daha kaliteli resim kalitesi sunduğundan, dijital kameralar analog kameraların yerini tamamen almış değildir. Fakat dijital baskı teknolojisi geliştikçe, dijital kameralar da hızla popüler oldular.

    Dijital Kamera Hakkında Temel Bilgiler

    Diyelim ki bir resim çekip arkadaşınıza e-mail le göndermek istiyorsunuz, bunun için önce bir çekmeniz ve bunu bilgisayar ortamına bit ya da byte olarak geçirmeniz gerekir. Özel olarak dijital resimler 0 ve 1lerden oluşan, uzun ince renkli noktalardır (pixel), bu pixeller bir araya gelerek resimleri oluştururlar.

    Bu şekilde bir resim çekip göndermek için iki seçeneğiniz var:

    • Analog bir fotoğraf makinasıyla resminizi çeker, fotoğraf filminde oluşan resmi kimyasal işleme sokar, fotoğraf kağıdına bastırır, daha sonra bu resmi dijital bir tarayıcıyla taratarak dijital ortama geçirirsiniz
    • Resmini çektiğiniz nesneden gelen ışınları aniden bir dizi pixel hücresine kırarak bir örnek görüntü alabilirsiniz, yani dijital kamera kullanabilirsiniz.

    En basit anlatımıyla dijital fotoğraf makinalarında olan şey budur. Analog fotoğraf makinalarında olduğu gibi, bir resim görüntüsü oluşması için ışığa odaklanan lensler dijital kameralarda da vardır. Fakat burada ışığı film şeridinin yüzeyine odaklamak yerine, ışığı, resmi elektronik olarak kaydeden yarı iletken bir aygıtın üzerine odaklarlar. Bir bilgisayar daha sonra bu elektronik bilgiyi dijital veriye çevirir. İşte dijital bir kamera tüm işlemleri kendi başına yapabilir.
Hazırlanıyor...
X