• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

İşlemci bileşenler hakkındaki son gelişen haberler

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • İşlemci bileşenler hakkındaki son gelişen haberler

    Yerli Bulut Depolama Sistemi Radore Hangar





    Radore, kullanıma sunduğu bulut tabanlı depolama alanı Radore Hangar ile kullanıcılarına, tüm dosyalarına her türlü platformdan erişim imkânı sağlıyor. Tüm platformlar ile uyumlu olan Radore Hangar, dosyaları etiketleyerek saklama, silindikten sonra bile eski dosyalara erişim imkanı, hızlı dosya senkronizasyonu,7/24 destek gibi özellikleriyle de kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor.Radore, bulut tabanlı depolama alanı Radore Hangar’ı (rh.net) Kasım ayı itibariyle kullanıma sundu. Tüketicilerin diledikleri kapasitede bir paket seçerek hemen kullanmaya başlayabildiği platform, çeşitli özellikleriyle kullanıcıların tüm beklentilerine yanıt veriyor.

    Radore Hangar’ın öne çıkan özellikleri:

    Tüm Platformlar ile Uyumlu

    Windows veya macOS işletim sistemi fark etmeksizin tüm bilgisayarlar ile sorunsuz çalışır. Kullanıcı dostu arayüzü ile her türlü platformdan dosyalara kolayca erişim imkanı sunar.

    Hızlı Dosya Senkronizasyonu

    Fotoğrafları, videoları, dokümanları kısacası tüm dosyaları anında tüm cihazlarda senkronize eder.

    Dosya Etiketleme

    Radore Hangar’a yüklenen dosyalar etiketlenerek, dosyaların düzenli ve kolay bulunabilir bir şekilde saklanması sağlanır.

    Aktivite Bildirimi

    Gerçek zamanlı bildirimler sayesinde bir dosyanın oluşturulması, değiştirilmesi, silinmesi ve geri yüklenmesiyle ilgili tüm hareketler takip edilir.

    Versiyon Geçmişi

    Üzerinde değişiklik yapılan dosyaların önceki versiyonları Radore Hangar’da tutulur. Böylece herhangi bir dosyanın eski versiyonuna erişim sağlanabilir.

    Çöp Kutusu

    Silinen dosyalar 30 gün boyunca çöp kutusunda saklanır ve istenilen zamanda geri yüklenebilir.

    7/24 Destek

    Radore Operasyon Merkezi departmanından 7 gün 24 saat hizmet alınabilir.

    Radore müşterileri, Radore ID’ye giriş yapıp yönergeleri takip ederek 3 ay ücretsizkullanabilecekleri 20 GB’lık Radore Hangar hesaplarını hemen oluşturabiliyorlar.

    Radore Hangar hakkında detaylı bilgi ve paket fiyatları için bu linken bilgi edinebilirsiniz
  • #2

    Bilgisayarların performansında önemli bir rol oynayan işlemciler, günümüzde geniş bir fiyat yelpazesine dağılmış durumda. Piyasada ekonomik modeller bulabileceğiniz gibi, pahalı GHz canavarlarına rastlamanız da mümkün.

    Yeni bir sistem satın alınırken, konfigürasyon özellikleri arasında göze çarpan ilk bileşen işlemcidir. Hızları MHz ya da GHz cinsinden bir değerle belirtilen işlemciler, artık sadece hızları ile değil; aynı zamanda sahip oldukları ekstra özelliklerle de karşımıza çıkıyorlar.

    Bugünün en hızlı işlemcileri, 3 GHz'lik hız barajını az da olsa geçmiş durumdalar. Ancak 4 GHz hızında çalışan daha güçlü işlemciler de hazır ve çok kısa bir süre sonra onlarla da tanışma imkanı bulabileceğiz.

    Yorum yap

    • #3

      Üreticiler

      ÜRETİCİLER

      Hem masaüstü bilgisayarlar hem de taşınabilir dizüstü bilgisayarlar için işlemci üreten iki büyük şirketten söz edebiliriz; Intel ve AMD. Öncelikle Intel'e göz atalım... Şirket, uzun süredir sektördeki liderliğini korumayı başarıyor.

      Özellikle Pentium serisi işlemcilerle başlayan Intel fırtınası, günümüzde dördüncü nesil Pentium'larla ve dizüstü bilgisayarlar için geliştirilen Centrino işlemci mimarisi ile daha da şiddetlenmiş durumda.

      Herşeye rağmen, Intel'in işlemci sektöründe yanlız olmadığı da açıkça ortada. Birkaç yıl öncesine kadar piyasada son derece küçük bir paya sahip olan AMD, günümüzde Intel'i bir hayli zorlayacak seviyeye geldi. Intel'in işlemcilerine denk seviyede (hatta bazen daha da üstün) ürünlerle (özellikle Athlon XP işlemci serisi ile) adından söz ettiren şirket, piyasada önemli bir konuma gelmeyi başardı.

      İşlemci dünyasında faaliyet gösteren diğer şirketler ise VIA bünyesine katılan Cyrix ve mobil ürünleriyle tanınan Transmeta. Ancak bu isimlerin PC işlemcileri pazarındaki varlıkları yok denecek kadar az.

      Yorum yap

      • #4

        Farklı Masaüstü İşlemcileri

        FARKLI MASAÜSTÜ İŞLEMCİLERİ

        Intel'in 2000 yılında piyasaya sürdüğü ilk Pentium 4 modeli, yetersiz performansı ile eleştiri oklarının hedefi olmuş, aynı hızlarda çalışan Pentium lirlerle bile başa çıkmakta zorlanmıştı. Şirket, uygulama optimizasyonlarının yetersizliği şeklinde açıkladığı bu durumu kısa sürede düzeltti ve Pentium 4'lerin önlenemez yükselişi de başlamış oldu.

        Bugün piyasada en çok tercih edilen işlemciler, hiç kuşkusuz Pentium 4 modelleri.

        Bu noktada Hyper-Threading teknolojisinden de kısaca bahsetmekte yarar var. Çift işlemcili bir sistemin performansına sadece tek bir işlemci ile ulaşmamızı mümkün hale getiren Hyper-Threading, aslında çok da yeni bir teknoloji değil. Intel, sunucular için geliştirdiği Xeon işlemcilerde Hyper-Threading'i zaten kullanıyordu. Pentium 4 3.06 GHz ise, bu teknolojinin masaüstü sistemlerde de kullanılmasını sağladı. Artık hangi hızda çalışırsa çalışsın, tüm Intel işlemcilerin Hyper-Threading destekli modellerini piyasada bulabiliyoruz.

        Gelelim AMD cephesine... 9Û'lı yılların sonuna kadar Intel klonları üretmekle meşgul olan AMD'nin kendi işlemci mimarisine yönelmesi, bu pazarda hiç de alışık olmadığımız bir rekabetin doğması anlamına geliyordu. O zamana kadar rakipsiz olan Intel, artık güçlü bir rakiple mücadele etmek zorundaydı. Bu kıyasıya rekabetin kullanıcılar için en önemli getirişi ise yeni teknolojilere daha hesaplı bir biçimde ulaşabilmek oldu. İlk örnekleri 1999 yılında ortaya çıkan AMD Athlon işlemciler, bugün yüksek performansları ve oldukça uygun fiyatları ile dikkat çekiyorlar.

        Pentium 4 ve Athlon işlemcilere alternatif olabilecek ekonomik işlemci modellerinden de bahsetmekte yarar var. Intel, Celeron adını verdiği işlemcilerle bu alanda da liderliğini sürdürüyor. Celeron'lar Pentium 4'lere oranla daha düşük bir performansa sahip; ancak fiyatları da oldukça düşük. AMD ise, Duron ve yeni nesil Thoughbred işlemcileri ile ekonomik işlemci pazarında söz sahibi olmak için var gücüyle çalışıyor.

        Yorum yap

        • #5

          Biraz da Tarih

          BİRAZ DA TARİH

          İşlemcilerin kullanım alanlarını ve önemlerini anlamak için, biraz da tarihçeleri hakkında fikir sahibi olmak gerekiyor. Intel'in piyasaya sürdüğü ilk işlemci serisi, "x86" adıyla biliniyordu. Önce "286" kod adlı işlemcilerle tanıştık; daha sonra da "386" ve "4861ar geldi. Asıl büyük atılım ise, "486" serisini takip eden Pentium'larla oldu. 200 MHz hıza kadar ulaşan Pentium serisi, daha sonra yerini Pentium II serisine bıraktı. Pentium ll'yi de Pentium lll'ler ve bugün yoğun olarak kullanılan Pentium 4'ler takip etti.

          AMD ise, daha önce de söylediğimiz gibi uzun bir süre Intel klonları üretmeye çalıştı. K6 ve K6II adı verilen işlemciler, bu furyanın son örnekleri oldular. Daha sonra kendi yoluna gitmeye karar veren şirket, Athlon işlemciler ile ilk büyük adımını attı. Günümüzde yoğun olarak kullanılan Pentium 4'ün tahtını ciddi biçimde sallayan Athlon XP işlemciler de, Athlon'ların devamı niteliğini taşıyorlar; performansları da oldukça yüksek.

          Hız Herşey Değil

          HIZ HERŞEY DEĞİL

          İşlemci seçiminde karşınıza çıkacak olan ilk kavram hız; yani Megahertz (MHz) değeri olacak Bu değer en basit tanımıyla mikroçipin saniyedeki işlem hızını temsil eder. İşlemcinin çalışma frekansı olarak da bilinen Megahertz değeri, güncel işlemcilerde artık Gigahertz (GHz) düzeyine ulaşmıştır.

          Saat frekansının birkaç sene öncesine kadar işlemci etiketlerindeki belirleyici unsur olduğu tartışılmaz. Ancak günümüzde durum biraz farklı. Çünkü önde gelen üreticilerden AMD bu durumu değiştirmekte kararlı gibi görünüyor. Şirketin PC dünyasına kazandırdığı "model numarası" kavramı, işlemci seçimininde sadece belirtilen hızın önemli olmadığını kanıtlamayı amaçlıyor.

          AMD'nin başarılı Athlon serisinin 6. modelini oluşturan Palomino çekirdekli Athlon XP'lerle birlikte başlayan model numarası uygulaması, işlemcinin saat frekansı yerine uygulamalarda gösterdiği performansa göre etiketlendirilmesine dayanır. Athlon XP işlemcilerin saat frekanslarını rakip Pentium 4'lere göre daha verimli kullanıyor olmaları ve mimari farklılıkları bu yaklaşımı haklı kıldığı kadar aynı zamanda zorunlu hale getiriyor. Eğer AMD böyle bir uygulamaya gitmeseydi, piyasadaki konumunu koruması da bir hayli güçleşebilirdi. Sadece GHz değerlerini karşılaştırmak, Athlon XP'lerin Pentium 4'lere oranla bir hayli zayıf kaldıkları gibi yanlış bir fikrin oluşmasına neden olabilir.

          Yorum yap

          • #6

            İşlemci Satın Alırken...

            İŞLEMCİ SATIN ALIRKEN...

            • Eğer ağırlıklı olarak ofis uygulamalarını kullanacaksanız, pahalı ve çok hızlı bir işlemci satın almanıza hiç gerek yok. Bu durumda tercihinizi Intel'in Celeron ya da piyasada bulabilirseniz AMD'nin Duron işlemcilerinden yana kullanabilirsiniz. Bu işlemcilerde önbellek kapasitesi oldukça düşüktür. Uygun fiyatın altında yatan ana neden de zaten bu.

            • AMD'nin Athlon XP serisi, fiyat-performans oranı açısından oldukça avantajlı. Eğer 3D oyunlardan hoşlanıyorsanız ve çok küçük bir fiyat farkı ödemeyi göze alabilirseniz, Celeron yerine Athlon XP'yi tercih edin. Böylece hem önbellekten vazgeçmeyecek, hem de daha yüksek bir performans elde edeceksiniz.

            • Intel'in HyperThreading özelliği, en yüksek performansı arayan kullanıcılar için ideal. Bugün piyasadaki Pentium 4 işlemcilerin büyük çoğunluğunda Hyper-Threading desteği bulmanız mümkün. Üstelik aynı hızda çalışan ve bu desteği sunmayan modellere oranla önemli bir fiyat farkı da söz konusu değil. Bu yüzden Pentium 4 işlemci satın alırken Hyper-Threading teknolojisine sahip modelleri seçmeniz daha doğru olacaktır.

            • Eğer alacağınız işlemciyi mevcut anakaranızla birlikte kullanacaksanız, eski işlemcinizle aynı mimariye sahip ürünleri tercih etmelisiniz. AMD ve Intel işlemcilerin farklı yonga setleri ile çalıştığını unutmayın. AMD için üretilmiş bir anakart, Pentium 4 ve Celeron işlemciler için uygun değildir. Ayrıca Intel işlemcilerinde Soket 478 mimarisini kullanırken, AMD Soket A isimli farklı bir mimariyi tercih ediyor. Yapacağınız yanlış bir seçim, sizi anakartı da değiştirmek zorunda bırakabilir.

            • Bugün satın almak için yüzlerce dolar ödemeniz gereken bir işlemcinin fiyat, bir sonraki modelle birlikte önemli oranda düşecektir. Başka bir deyişle her yeni model, bir önceki modelin değerini azaltır. Bu yüzden piyasaya yeni sürülmüş bir işlemciye sahip olmak için acele etmeyin. Zaten birkaç alt model de ihtiyaçlarınızı rahatlıkla karşılar.

            • İşlemcilerin büyük çoğunluğu, standart bir soğutucu ile birlikte gelir. Pentium 4 çekirdeği metal bir yüzey altında yer aldığından, soğutma konusunda daha avantajlı. Athlon XP'lerin üzerindeyse herhangi bir ısı yayma tabakası bulunmuyor. Bu yüzden özellikle Athlon XP'lerin soğutmasında dikkatli davranmalısınız. Piyasada her iki işlemci için güçlü soğutucular bulmanız mümkün. Eğer standart soğutuculardan daha güçlü bir soğutucu satın alırsanız, ısınma sorununu tamamen yenebilirsiniz. Özellikle hız artırımı işlemlerinde güçlü bir soğutucu çok işinize yarayacaktır. Ayrıca soğutucuyu işlemci üzerine yerleştirirken termal macun kullanmayı ihmal etmeyin.

            Yorum yap

            • #7

              Bilgi: 64 Bit İşlemciler

              BİLGİ: 64 BİT İŞLEMCİLER

              İşlemciler artık 32 bit"lik mimariyi terk ederek 64 bit'lik daha gelişmiş bir mimariye doğru ilerliyorlar. 64 bit'lik mimari hafıza adreslemesinin sınırlarını genişleterek, İşlemcinin etkinliğini daha da artırmayı mümkün hale getiriyor. 64 bit'lik İşlemciler pek çok farklı amaç İçin kullanılabilirler. Ancak bir yazılımın bu tip bir İşlemcinin tüm olanaklarından yararlanabilmesi İçin, öncelikle 64 bit mimarisine göre optimize edilmiş olması gerekecektir. Başlangıçta sadece profesyoneller için geliştirilen 64 bit'lik işlemciler, yavaş yavaş evlerimize de girmeye başlıyorlar.

              Bilgi: Hız Konusu

              BİLGİ: HIZ KONUSU

              Masaüstü bilgisayarlara yönelik olarak üretilen İşlemciler, günümüzde 3GHz sınırını aşmış durumdalar. İşlemci üreticilerini hep daha yüksek hız ve daha fazla özellik sunmaya İtense, sadece kullanıcıların özel talepleri değil. Şirketler arasında yaşanan büyük rekabet, hızların da giderek artmasına neden oluyor, öyle ki, piyasada bulabileceğiniz en hızlı işlemcilerin gerçekten gerekli olup olmadıkları bile tartışılabilir.

              Yorum yap

              • #8

                Bilgi: Dizüstü Bilgisayarlar

                BİLGİ: DİZÜSTÜ BİLGİSAYARLAR

                Dizüstü bilgisayarlarda kullanılan işlemciler, masaüstü İşlemcilerine göre daha farklıdır. Günümüzde tercih edilen dizüstü bilgisayar İşlemcilerinin başında AMD'nin Athlon Mobil ve Intel'in Pentium 4 Mobil modelleri gelmektedir. Yine Intel İmzasını taşıyan Centrİno İse, var olan İşlemci mimarisi üzerine kurulmuş olmakla birlikte aslında yepyeni özellikler içermektedir. Bu özelliklerden en önemlileri, kablosuz bağlantıya olanak vermesi ve pil ömrü konusunda oldukça tutumlu olmasıdır. Centrino'nun sunduğu bu avantajlar, pek çok dizüstü bilgisayar üreticisinin de ürünlerinde Centrino kullanmalarına yol açtı. Yakın gelecekte piyasadaki dizüstü sistemlerin büyük çoğunluğunda Centrino işlemcilere rastlarsanız hiç şaşırmayın.
                Bilgi: Moore Yasası

                BİLGİ: MOORE YASASI

                Intel'in kurucularından birisi olan Gordon Moore. 60'lı yılların başında bugün "Moore yasası" olarak bilinen bir öngörüde bulunmuştu. Ortaya koyduğu yasa aşağı yukarı şöyleydi: "İşlemcilerin hızları her 18 ayda İkiye katlanır". Ancak zaman ve piyasa şartları, bu öngörünün tam anlamıyla doğru olmadığını ortaya koydu. Hızlar, ortalama olarak 30 ayda bir İkiye katlanabiliyor. Yine de Gordon Moore'un, 40 yıl öncesinden böylesine bir tahminde bulunabilmesi oldukça İlginç.

                Yorum yap

                • #9

                  Bilmeniz gereken Komut İstemi komutları
                  Windows'un Komut İstemi, bazı durumlarda hala çok işe yarayabiliyor... İşte 11 faydalı komut!

                  Microsoft, komut istemini (command prompt) Windows arayüzünden oldukça uzaklaştırmış olsa da, bu eski giriş yöntemi hala bazı durumlarda değerini koruyor. Hatta Windows 8'de bazı yeni özellikler dahi eklendi. Biz de bu yazımızda Windows'un Komut İstemi'nde her kullanıcının bilmesi gereken 11 anahtar komutu göstermek istedik.

                  Komut İstemi'ne ulaşmak için, Çalıştır'a "cmd" yazarak enter'a basmanız yeterli.

                  Yorum yap

                  • #10

                    ASSOC


                    Windows'taki dosyaların çoğunluğu, belli bir programla açılacak şekilde ayarlıdır. Bazen hangi dosyayı hangi programın açtığını hatırlamak zor olabilir. "assoc" komutuyla, tüm dosya uzantılarının ve bunların hangi programla açıldığının listesini görebilirsiniz.

                    Bu komutla dosyaların açıldığı programı değiştirmeniz de mümkün. Mesela, "assoc.txt=" komutu, .txt dosyalarını eşittirin karşısına yazacağınız programla açılacak şekilde ayarlayacaktır.

                    Cipher

                    Mekanik bir sabit diskteki dosyaları silmek, onları gerçekten silmiyor. Windows'ta bir dosyayı sildiğinizde, Windows bunları erişilemez olarak işaretliyor ve kapladıkları alanı boş gösteriyor. Bu yüzden tamamen sildiğinizi düşündüğünüz dosyalar, üzerlerine yeni bir veri yazılana kadar, geri getirilebiliyorlar.

                    Cipher komutu işte bu durum için. Bu komut, seçtiğiniz yerdeki boş alana rastgele veriler yazıp siliyor ve daha önce sildiğiniz şeylerin geri getirilme imkanı kalmıyor. Mesela C sürücüsünde bu komutu kullanmak istediğinizde, "cipher /w:c" yazıyorsınız ve bu sürücüdeki boş alanı tamamen temizliyor. Komut sadece boş alanı temizlediği için, olan verilerinize bir zarar gelmesi veya silinmesi söz konusu değil.

                    Driverquery


                    Sürücüler, bir bilgisayarda yüklü olan en önemli yazılımlar olmaya devam ediyor. Yanlış ayarlanmış veya eksik sürücüler sisteminizde her türden tuhaf sorunlara sebep olabilir. Bu yüzden sisteminizde yüklü olan sürücüleri istediğiniz zaman görebilmenizde fayda var. İşte "driverquery" komutu bu işe yarıyor. "driverquery -v" ile komutu uzattığınızda ise, sürücünün yüklü olduğu klasör dahil olmak üzere daha detaylı bilgilere ulaşabiliyorsunuz.

                    Yorum yap

                    • #11

                      File compare

                      Bu komut, iki metin belgesi arasındaki farkları karşılaştırıyor. Özellikle, bir dosyanın iki farklı sürümünün arasındaki farkları görmek isteyen yazar veya programcıların işine yarayabilir. Tek yapmanız gereken, "fc" yazıp, klasör konumunu ve iki dosyanın ismini girmek.

                      Komutu uzatmanın da birkaç yolu var. "/b" yazmak sadece binary'i karşılaştırırken, "/c" büyük küçük harf farklarını yok sayıyor. "/I" ise sadece ASCII metnini karşılaştırıyor.

                      Mesela, örnek komut olarak, bir word dosyasındaki ASCII metnini karşılaştırmak için şöyle yapabilirsiniz:

                      fc/1 "c:\program files (x86)\örnek1.doc" "c:\program files (x86)\örnek2.doc

                      Ipconfig

                      Bu komut bilgisayarınızın o anda kullanmakta olduğu IP adresini gösteriyor. Ama çoğu bilgisayarda olduğu gibi, bir router'dan bağlıysanız, router'ın yerel ağ adresini göreceksiniz.

                      Yine de, ipconfig komutu uzantılarıyla çok kullanışlı olabiliyor. Mesela bilgisayarınız IP alamama konusunda ısrarlıysa, "ipconfig/release" ve "ipconfig/renew" komutlarıyla yeni bir IP adresi edinmeye zorlayabilirsiniz. "ipconfig/flushdns" komutuyla da, DNS adresinizi yenileyebilirsiniz. Özellikle Windows Ağ sorun çözücüsünün işe yaramadığı bazı durumlarda, bu komutlar sizi kurtarabilir.

                      Yorum yap

                      • #12

                        Ping

                        Bazen, paketlerin hedef bir ağ cihazına ulaşıp ulaşmadığını bilmeniz gerekebilir. Ping bu durumlar için. "ping" yazdıktan sonra, bir IP adresi veya internet sitesi adresi yazdığınızda, buraya bir seri test paketi gönderiliyor. Bunlar hedefe ulaşır ve geri dönerlerse, hedefin PC'nizle iletişim kurabildiğini anlıyorsunuz. Başaramazsa, hedef cihaz ve PC'niz arasındaki iletişimi engelleyen bir durum var demektir.

                        Netstat

                        "netstat -an" komutu, size açık olan port'ların ve ilgili IP adreslerinin listesini sunuyor. Port'ların, dinleme, kurulma veya kapalı olma gibi durumlarını da gösteriyor. PC'nize bağlı olan cihazların bağlantı sorunlarını çözmek, veya kötü niyetli bağlantıları kontrol etmek için bu komuttan faydalanabilirsiniz.

                        Pathping

                        Bu komut, ping'in biraz daha gelişmiş hali. Hedef cihazla aranızda birden çok router varsa pathping'i kullanabilirsiniz. Tıpkı ping'de olduğu gibi, komutun ardından IP adresini girerek paket gönderebiliyorsunuz, ama ping'in aksine, pathping paketlerin yol üzerinde geçtiği yerler ve durumlar hakkında da bazı bilgiler veriyor.

                        Yorum yap

                        • #13

                          Powercfg

                          Powercfg, sisteminizin ne kadar enerji kullandığını yönetmek ve gözlemlemek için çok kullanışlı bir komut. "powercfg/hibernate on" ve "powercfg/hibernate off" ile askıya almayı yönetebilir, "powercfg/a" komutu ile sisteminizde mümkün olan enerji tasarruf durumlarını görebilirsiniz.

                          Tracert

                          "tracert", pathping'e yakın bir komut. Yine, "tracert" ve ardından bir IP adresi yazarak aradaki ilişkiye bakabiliyorsunuz. PC'niz ile hedef arasındaki her adım hakkında bilgi edineceksiniz. Ama pathping'ten farklı olarak, tracert her bir server veya cihaz arasında ne kadar milisaniye geçtiğini de bildiriyor.

                          Shutdown

                          Windows 8 ve 8.1 ile artık bir bilgisayarı kapama komutu da var. Bilgisayarı kapama tuşu zaten kolay erişilebilir olduğu için gereksiz gelebilir, ama "shutdown/r/o" komutu ile, PC'nizi yeniden başladıktan sonra gelişmiş başlangıç ayarlar menüsüne gelecek şekilde ayarlayabilirsiniz. Buradan güvenli mod ve Window kurtarma işlevlerine erişebilirsiniz.

                          Sonuç

                          Tüm Komut İstemi komutları elbette bunlarla sınırlı değil. Tüm varyasyonları sayarsanız yüzlercesi var. Ama çoğu, gerek Windows arayüzünden daha kolay yapıldığı için, gerek ihtiyaç kalmaması nedeniyle işe yaramaz durumda.

                          Yorum yap

                          • #14

                            İşlemci nasıl overclock edilir?
                            İşlemcinizi overclock edeceksiniz ancak nereden başlayacağınızı bilmiyorsunuz. İşte kılavuzunuz!

                            İşlemcinizi nasıl overclock edeceğinizi öğrenmeden önce, aklınızda bulundurmanız gereken birkaç temel prensip var. Bunlardan ilki, sıcaklık. PC'nizin bileşenlerine normalden daha fazla voltaj yüklediğinizde, yayacağı sıcaklık artacaktır. İkincisi ise saat hızını artırmayı denedikçe, bu denemenizi desteklemek için daha çok voltaj eklemenizin gerekeceği. Üçüncü prensip, voltaj eklemede belirli bir noktaya ulaştığınızda zararlı etkilere görmeye başlayacağınız.

                            Bu etkiler, bazen GPU'nun sunacağı fps'nin düşmesi, işlemcinin yanlış işlemler yapması ve hatta bilgisayarın hiç ön yükleme yapmaması olabilir.

                            Overclock'un sınırlarını esas olarak bunlar oluşturuyor. Tüm yongalar, fabrikadan eşit biçimde çıkarlar - ancak bazıları, diğerlerinden daha eşittir. Overclock tutkunları "silikon piyangosu" konusunu sıkça konuşurlar. Özetle overclock'taki başarı seviyeniz, modeli aynı bile olsa her bir işlemcide farklı olacaktır. Silikonun yongaya uygulanmasındaki küçük kusurlar, yongaların çalışma şeklinde çeşitlilik oluşturur. Bu hem voltaj yükselttiğinizdeki kararlılıkta, hem de maksimum yükte üretilen sıcaklık seviyesinde kendini gösterir. Yani elinizdeki yonga konusunda belki şanslısınız, belki de şanssız. Bu değişiklikler bazen 0,2GHz'lik farka, bazı durumlarda 1GHz overclock potansiyeline denk gelebilir.

                            Yazımızda bahsedeceğimiz gibi bir soğutucuya, overclock'u destekleyen işlemci veya bileşene sahipseniz ve BIOS'a nasıl gireceğinizi biliyorsanız, işte yapmanız gerekenler.

                            Yorum yap

                            • #15

                              1. İşlemci kararlılığını kontrol edin

                              Başarılı bir overclock için işlemcinizin boştayken ve tam kapasitede kararlı biçimde çalıştığından emin olmalısınız. Bunun için Prime95 adlı ücretsiz bir yazılımdan faydalanacağız.

                              İşlemcinizin yaydığı ısıyı düzgün biçimde izleyen bir program da indireceğiz. Intel ve AMD çekirdekleriyle çalışabildiğinden bu program, Core Temp olacak.

                              Bu alanda bazı alternatifler de var. Örneğin Corsair ve NZXT'nin kendi ürünleriyle çalışan özel yazılımları bulunuyor. Bunun yanında çoğu anakart, sıcaklıkları masaüstünden takip etmenizi sağlayan yazılımlar sunuyorlar.

                              Program yüklemekle uğraşmak istemiyorsanız, 320KB'lık indirme boyutuna sahip Real Temp sizin için en iyi seçim olacak.

                              2. Çekirdek sıcaklığı

                              Core Temp'i yükledikten sonra işlemcinizin sıcaklığını takip etmek için onu çalıştırın. İşlemcinizin hangi sıcaklıkta çalıştığını anlamak için her zaman en düşük sıcaklıktaki çekirdeğe bakın.

                              Yorum yap

                              Hazırlanıyor...
                              X