• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Bugün 18 Mart... Şehitlerimizi Anma Günü...

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • Bugün 18 Mart... Şehitlerimizi Anma Günü...

  • #2

    Bugün 18 Mart... Şehitlerimizi Anma Günü...

    Bugün 18 Mart. Şehitlerimizi Anma Günü...

    Sandılar ki ellerini, kollarını sallayarak geçecekler,
    Sandılar ki "medeniyet"lerinin karşısında herkes boyun eğecek,
    Sandılar ki hep çok sevdikleri marşlar, şarkılar söylenecek bundan böyle bu topraklarda,
    Sandılar ki kendilerinde olduğu gibi askerliğin yaşı var, zamanı var,
    Sandılar ki...

    Aslında çok da kızmamak lazım "sanma"larına...

    "Tarih"in kendisi bilmiyordu ki böyle olacağını. Tarih, nasılsa sonuç belli diye kendi kendini yazmıştı. "Çanakkale Geçildi", "Müttefikler Marmara'ya Geçmişti" diye sayfalarına notlar düşülmüştü bile...

    Ama "yanıldı" o tarih. Tarihte ilk defa 18 Mart 1915'te "tarih" baştan yazıldı.

    Ya da "yazdırıldı"...

    Gerekirse bir daha, bir daha yazdırılır. Yazdırırız...

    Değil mi ???

    Asker, polis, diplomat, öğretmen, memur, ,işçi...
    Bu vatan uğruna, bu topraklar için canlarını veren tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun...

    Yorum yap

    • #3

      hepdinin ruhları şad olsun.onların sayesinde bu gunlerdeyiz.hoş onlar bu halimizi gorseydi çook kızarlardı...

      Yorum yap

      • #4

        allah onları nur içinde yatırsın hepsini saygıyla sevgiyle anıyoruz ....
        MACH1 HOCAM SAĞOLSUN

        Yorum yap

        • #5

          Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin tümünden razı olsun.....

          Yorum yap

          • #6

            Şehitlerimizin ruhu şad, mekanları Cennet olsun...

            Şehitlerimizin ruhu şad, mekanları Cennet olsun. Allah ulusumuza güç kuvvet ve payidarlık versin İnşallah...
            Next 2000X CIS Plus - Diseqc Motor
            Next 5000X CI - Turksat, Hotbird

            "Eli ile çalışan işçidir, eli ve aklı ile çalışan ustadır; eli aklı ve ruhu ile çalışan sanatkardır."

            "Nice insanlar gördüm, üstünde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok." Mevlana


            "Sevap kazanmak iyilik yaptığının hayır duasıyla, günah kazanmak zarar verdiğinin bedduasıyla olur."

            [email protected]

            www.konyahasanseyh.com (Lütfen tıklayınız!)

            www.pagosking.com (Lütfen tıklayınız)

            Yorum yap

            • #7

              Çanakkalede ikamet ediyorum ...günümüze gelmemizi sağlayan Türk gençlerini rahmetle anıyorum .şehitler bu vatan için canlarını verdiler ve bu vatan bu savaşta sadece maddi manevi değil okumuş ,okuyan ilim irhan yapmış aydın genç dinamiğini kaybetmiştir dolayısı ile sanayi ve ekonomi bazındaki gelişmişlik şansınıda geleceği ile ilgili zora sokmuş fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen hiç bir engel tanımamış hepsini aşmayı başarmıştır... işte Türk insanı ve büyüklüğü buradan ileri gelmektedir.
              Next&Nextstar
              EĞİL KULAK VER CEDDİNE ..! TÜRK'e KEFEN GİYDİRMEK HANGİ İTİN HADDİNE .

              Yorum yap

              • #8

                ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ ( 18 Mart 1915 )

                Birinci Dünya Savaşı’ndaki cephelerden birini oluşturan Çanakkale Cephesi, Türk tarihinde ayrı bir öneme sahiptir. Bu cephe İtilaf devletlerinin Batı Cephesi’nde yaşadıkları çıkmazı gidermek, İstanbul’a ulaşmak ve Rusya’ya destek göndermek gibi hususlar dikkate alınarak açılmıştır.






                İtilaf donanmasının amacı, Çanakkale (Çimenlik) ve Kilitbahir tabyalarıyla, mayın bölgesini savunan sabit ve seyyar bataryaları susturmak, mayınları tarayarak 800 metre genişliğinde serbest bir geçit açtıktan sonra Marmara’ya girmekti. Bu amaç doğrultusunda 3 Kasım 1914’ te başlattığı bombardımanı 18 Mart 1915’ e kadar birkaç kez tekrarladı. Bu bombardımanlarda methal (giriş) bataryaları tamamen susturmakla birlikte istenilen başarı elde edilemedi.

                İtilaf donanmasının 18 Mart 1915’ te başlattığı bombardıman hem İtilaf devletleri hem de Türk ordusu için dönüm noktası oldu. 18 Mart günkü bombardımanda merkez grubundaki bütün tabyalar yoğun ateş altına alındı. Buna rağmen bu tabyalardan açılan ateşler İtilaf donanması üzerinde etkili oldu. Anadolu Hamidiye Tabyası tarafından ateş altına alınan Bouvet gemisi çok kısa sürede battı. Geminin batmasında Nusret Mayın gemisinin 8 Mart 1915’ te döktüğü mayınların büyük etkisi görüldü.

                Daha sonra Irresistable gemisi isabet alarak akıntıyla önce Karanlık Liman ve sonra Dardanos Bataryası doğrultusunda sürüklendi. Saat 19.30’da battı. Irresistable’ın yanına gelmekte olan Ocean da isabet aldı, akıntıyla Morto Körfezi’ne girdi ve saat 22.30’da battı. Inflexible, Suffren ve Gaulois savaş gemileri de ağır yara aldı.





                Bu durum karşısında Birleşik Filo Komutanı, gemilerine Bozcaada’ya çekilme emri verdi.
                Yaklaşık yedi saat devam eden şiddetli muharebe sırasında İtilaf devletleri donanması Türk mevzilerine tonlarca mermi yağdırmıştır. Bu kadar yoğun bir ateşe rağmen Türk ordusunun zayiatı 24 şehit, 43 yaralıdır. Dört ağır top harap olmuş, üç top hasara uğramış bir cephanelik infilak etmiştir. İtilaf devletlerine ait donanmada ise, üç muharebe gemisi (Bouvet, Irresistable, Ocean) batmış, iki muharebe gemisi bir muharebe kruvazörü de (Inflexible, Gaulois, Suffren) ağır hasara uğramıştır. İnsan zayiatı çoğu ölü olmak üzere 800 kişiyi bulmuştur.
                Deniz harekâtı, Birleşik Filonun savaş gücünün üçte birini yitirdiği ağır bir yenilgiyle son bulmuş; ancak bu yenilgi Çanakkale Cephesi’nin tamamen kapanmasına yol açmamıştır. İtilaf devletleri kara gücünün de dahil edildiği yeni bir taarruz hazırlığı içine girmiştir.
                18 Mart Deniz Zaferi, Türk askeri için 25 Nisan 1915’ te başlayan kara muharebelerinde büyük bir moral kaynağı olmuş, bu ruhla yapılan savaşta İtilaf güçleri tamamen Çanakkale Cephesi’nden atılmıştır.

                Yorum yap

                • #9

                  Şehitlerimizin ruhu şaad olsun,mekanları cennet olsun.Şu an yaşıyorsak onların sayesinde yaşıyoruz.Hepsini enderin saygı ve sevgilerimizle anıyoruz.

                  Yorum yap

                  • #10

                    Çok güzel resim, Allah razı olsun...

                    Çok güzel resim, Allah razı olsun...
                    Next 2000X CIS Plus - Diseqc Motor
                    Next 5000X CI - Turksat, Hotbird

                    "Eli ile çalışan işçidir, eli ve aklı ile çalışan ustadır; eli aklı ve ruhu ile çalışan sanatkardır."

                    "Nice insanlar gördüm, üstünde elbisesi yok; nice elbiseler gördüm, içinde insan yok." Mevlana


                    "Sevap kazanmak iyilik yaptığının hayır duasıyla, günah kazanmak zarar verdiğinin bedduasıyla olur."

                    [email protected]

                    www.konyahasanseyh.com (Lütfen tıklayınız!)

                    www.pagosking.com (Lütfen tıklayınız)

                    Yorum yap

                    • #11

                      Şehitlerimizi saygıyla anıyorum.
                      Türkiye'nin Kalbi ANKARA
                      Next 2000 CIS Super Plus (QNEC),Next MiniX-CX , Dreambox 800 HD, Sansui 7500 PVR, Sharp 0,4 LNB, 150cm Mega,
                      Onwa 18" Motor,
                      Next YE 6000 V-box
                      Fun 4-6, Markasız Programmer, Season Kart

                      Yorum yap

                      • #12

                        Allah ruhlarını şaad etsin...
                        نهسه سثريهلهغمث ثقشلاثقهق

                        Yorum yap

                        • #13

                          Çanakkale Savaşındaki İnanılmaz Olaylar

                          1) GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA:
                          Türkler'in başka. M. Kemal'in Omega saatinin parçalanması suretiyle kendisine hiçbir şey olmamasıdır. Bu olay, Anadolu'nun pek çok yerinde, farklı şekilde anlatılır. Bu olay' yazılı olarak en güzel şekilde Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Mustafa Kemal ile Mülakat" adlı eserinde şöyle verilir:
                          "Buraya kadar muhaveremizi sakin bir vaziyette dinleyen Yüzbaşı Cevat Bey, Paşa'nın yaveri, kalın, sertliği hoşa giden bir sesle:
                          _"Bu şarapnel parçasından biri Paşa'nın göğsünü okşamıştır!"dedi.
                          _Nasıl? Dedim.
                          Paşa, tespihi ile oynuyordu. Cevat Bey, parlak çizmelerindeki mahmuzları şıkırt yaparak, göğsünün sol tarafındaki nişan kurdeleleri sırası ve ipek kordonu kabaresine şöyle anlatıyordu:
                          -Bulunduğumuz yer tamamen muhacimlerin arası idi.Paşa da ilerleyen efradımızı seyrederken göğsüne bir şeyin kuvvetlice çarptığını duymuştur.
                          -Evet sağ taraftan ceketimde bir kurşun yeri gördüm.Yanımda bulunan zabit(Rahmetli Nuri Canker Bey)"Efendi,vuruldunuz" dedi.Ben böyle bir söz şuyu bulursa askerimizin kuvve-i maneviyesi üzerinde yapacağı tesiri düşündüm.
                          Elimle zabitin ağzını kapadım.
                          "Sus" dedim.
                          Cevat Bey devam ediyordu.
                          -"Bir şarapnel misketi,göğsünün sağ tarafını tamamen Omega saatinin bulunduğu cebe isabet etmişti.Saat, parça parça oldu, fakat o darbe,Paşanın göğsünde hafif bir leke bırakmaktan ileri geçmemiştir."dedi.
                          -O saat sizin için tarihi bir saattir.Görebilir miyim efendim?dedim.
                          Paşa:
                          -"O saatin enkazını,bu muharebeden sonra Liman Paşa hatıra olarak aldılar.Bana da kendilerinin aile-i asalet armasını havi bulunan saatlerini verdiler.
                          Cevat Bey saati gösterdi.Omega markalı siyah bir saat.Arkasında bir taç ve "L.2." markaları ve Paşanın kırılan saatide Mekteb-i Harbiyeden beri sakladığı Omega markalı kuvvetli bir talebe saati imiş.Cevat Bey Zenınnth marka bir bilezik saatini gösterdi ki onu Mustafa Kemal Paşaya o kurşunun değdiği esnada yanında bulunan genç Mülazım vermiş.
                          Askerin bu kadar yanında giden, onlara ön ayak olan bir Kumandana en zorlu düşmanların bile dayanamayacağına aklım eriyordu.
                          Omega saati,Türk milleti için kendini feda etti,Komutan Mustafa Kemal'i kurtardı. Türk ordusunun Kumandanını,Türk milletini,Ortadoğu'yu, insanlığı kurtardı.

                          )SEYİT ALİ ONBAŞI:
                          Çanakkale Savaşları'nda Deniz Savaşları sırasında Seddü'l- bahir açıklarında bulunan düşman gemileri Morto Koyu ile Seddü' l- bahir tepesini sürekli bombardıman altına almışlardı. Türk mukavemeti gittikçe azalıyordu. Kendilerini Allah' ın koruyuculuğuna bırakan Türk birlikleri şehitlik mertebesine ulaşmayı arzu edercesine, kaçmak yerine son gayretleriyle mücadele ediyorlardı.
                          Bu sırada bir İngiliz gemisinden atılan büyük bir bomba Morto Koyu sırtlarındaki bir topçu birliğimizi toptan imha etti. İçlerinden yalnızca Seyid Ali Çavuş kurtulmuştu. Çavuş etrafındaki manzara karşısında duyduğu ızdırap ile dünyada eşine az rastlanacak bir olay gerçekleştirdi.
                          Duyduğu acı ile normalde üç kişinin zor taşıdığı 257 kiloluk bombayı yerinden tek başına kaldırdı, taşıdı, topun namlusuna sürdü ve ateşledi. Bu mermi gideceği yeri de biliyordu. Queen Elizabeth gemisinin bacasından içeri girdi ve gemi ortadan ikiye ayrılarak battı.
                          Burada, 257 okkalık bir mermiyi kaldırarak olağanüstülük gösteren Seyit Ali Onbaşı ile ilgili menkıbeyi Mehmet İhsan GENİŞÇAN, eserinde şöyle anlatıyor:
                          " Ne hikmetse bataryada tek top ayakta kalabilmiş, fakat onun da vinci kırılmış olduğundan mermileri namluya sürülemiyordu. Yüzbaşı Hilmi Bey , etrafından birilerinden yardım alabilmek düşüncesiyle bataryadan uzaklaştığı sırada Niğdeli Ali ile Koca Seyit ümitsiz ve perişan ne yapacaklarını düşünüyorlardı.
                          " Ulu ve yüce Allah' tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur. " duası Seyit' in ağzından nûr tanesi gibi dökülmeye başladı.
                          Seyit Ali, bu duayı defalarca okudu. Bu yakarış şüphesiz hiç kimseninkine benzemiyordu. Aşk ile kendinden geçmesi ve 257 okkalık top mermisini kucaklayıp omzuna alması bir oldu. Demir basamakları tam üç kez inip çıktı. Yanında bulunan Niğdeli Ali, Seyit ' in göğüs ve omuz kemiklerinin çatırtısını duyuyor, hayret ve dehşet içinde kalıyordu. Topun namlusuna sürülen üçüncü mermi savaşın kaderini böylece değiştiren olayı yaratmış ve İngilizler' e ait "Ocean" isimli zırhlı, bu merminin isabetiyle korkunç yara almıştır.
                          Aynı gün geç saatlerde Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Kumandanı Cevat Paşa, ödül olarak Seyit' e onbaşılık rütbesini verdi. Merminin bir defada kendi huzurunda kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Seyit Onbaşı, Cevat Paşa' ya şu cevabı verdi:
                          " Ben bu mermileri kaldırırken gönlüm, Allah'ın feyziyle doldu. Ancak bu kuvvetin sırrı o anda bana Allah' ın ihsan ettiği bir vergi idi. Bu ağırlığı kaldıracak kadar bir makam varmışsam bu dua ve rıza ile olmuştur. Ancak şimdi kaldırmam mümkün değildir kumandanım"

                          3)YAHYA ÇAVUŞ VE TAKIMI
                          Çanakkale Muharebelerinin en ateşli saldırıları sırasında Morto Koyu' ndan çıkartma yapan bir İngiliz birliğine karşı Seddü' l- bahir tepesinde bulunan Yahya Çavuş ve takımı (15 kişi) büyük bir inançla engel olmaya çalışıyorlardı. Karşılarında bulunan bir birliğe karşı 15 kişi gönülden savaşarak engel olmaya çalıştılar. Tam üç gün ve üç gece bir birliğe bir takım olarak karşı geldiler. Onları durdurdular. Gelibolu Yarımadası' nın içlerine girmelerine 15 kişilik bir kuvvetle engel oldular. Sonunda yardımcı kuvvetlerin gelmesine yakın hepsi Allah' ı arzu ettiler. Şehitlik mertebesiyle Allah' a ulaştılar.
                          Bundan başka "Hasan ve Mevsuf", "Sıhhıye Başçavuşu Hüseyin Hikmet Başaran", "Bayraklı Baba Menkıbesi" ve "Kaşıkçı Dede Menkıbesi" hakkında anlatılan menkıbeler vardır.


                          4)CONKBAYIRI ÜZERİNDEKİ BULUTLAR :
                          Çanakkale' de en çok anlatılan menkıbe şudur:
                          Conkbayırı' nda kara savaşları sırasında 57 tümen her gün çamaşır değiştirir. Kirlilerini yıkar çalılara asar ve ertesi gün için kurumuş. Sebebi ise eğer şehit olurlarsa Allah'a temiz kıyafetlerle varmaktır. Savaşa çıkmadan önce namazlarını kılar ve ibadet ettikten sonra savaşa başlarlarmış. Maneviyatı kuvvetli bu insanlar Conkbayırı' ında düşman tarafından kıstırıldıkları anda gökten beyaz-gri bir bulut kümesi 57. Tümenin üzerine inmiş ve bulut yok olduğunda düşman askerleri ne olup bittiğini anlayamamışlar. Zira ortada tek bir Türk askeri bile yokmuş. Gemiden bu olayı seyreden İngiliz Amirali Hamilton daha sonraki savaş anılarında da bu olayı anlatmaktadır.

                          5)BULUTUN KORUMASI
                          Menkıbelerde bir başka mucizevî yardım da bir İngiliz Alayının bulutların içinde kayboluşu biçimindedir. Olay şu şekilde anlatılmaktadır;
                          " O gün Kraliyet Alayı taze kuvvetlerle bu saldırıda görev aldı. Sağ cenahta yer alan bu alay, daha az bir mukavemetle karşılaştığı için hızla ilerlemeye başlamıştı. Alay, Azmak Deresi' nin kuru yatağını geçmiş, Kayacık Ağrılı mevkiinden Damakçı Bayırı'na doğru yürüyordu. Karşılarında küçük bir tepe vardı. Tepenin üzerinde garip, soluk renkte bir bulut durmaktaydı.alay, sol taraftaki Ağıl Dere' ye inmeden tepeye doğru ilerledi ve bulutun içine girip kayboldular. Yâni alanda askerlerin Mestan Tepe' den şaşkın bakışları arasında 7-8 değişik bulutla daha birleşerek Trakya istikametine doğru uçup gittiler. Orada bulunan 267 İngiliz askerinden hiçbirinin izine bir daha rastlanamamıştır."

                          6)NUSRET MAYIN GEMİSİNİN MUTLAK YAKALANIŞTAN KURTULMASI
                          Nusret Mayın Gemisi Çanakkale savaşına noktayı koyacak olan görevine çıktığı gece Karanlık Liman ile Seddülbahir arasındaki mayınları toplayıp yerini değiştirirken O''nu koruyan Anadolu Feneri de bir İngiliz Gemisi üzerine projektörleri dikmiş ve gemiyi takibe almıştı. Fakat birden Anadolu Feneri arıza yaptı. Nusret Mayın Gemisi telaşla ışıklarını söndürdü. İngiliz gemisi bu sefer kendi projektörleriyle denizi taramaya başladı. Geçen dakikalar içinde Nusret Mayın Gemisi tam yakalanacağı anda birden Anadolu Feneri tekrar çalışmaya başladı. İngiliz gemisinin projektörleri üzerine kendi projektörlerini dikti ve iki ışık arasında kalan Nusret muhakkak bir hezimetten kurtuldu. Görevini yerine getirip geri döndüğünde bu heyecana kalbi dayanamayan gemi kaptanı ,Hakkı Bey' in naşını da karaya çıkardı. Anadolu Feneri' nin hiçbir tamirat yapılmadan kendiliğinden çalıştığını öğrenen gemi komutanı Nazmi Bey, bu olayın bir mucize olduğunu daha sonraki günlerde yazdığı günlüğünde bildirmektedir.
                          Bundan başka bulutun koruması ile ilgili anlatılan iki menkıbe daha vardır. Yine "Uçan Türkler" adlı anlatılan bir menkıbe daha vardır.

                          II- DESTANLARIMIZDA ÇANAKKALE ZAFERİ
                          Türkler, pek çok özelliğin yanı sıra, destan yaratan bir millet olarak da tarihte hakettiği yeri almıştır. Alp Er Tunga Destanı,Şu Destanı, Oğuz Kağan Destanı, Ergenekon Destanı, Bozkurt Destanı, Genç Osman Destanı, Plevne Destanı, Estergon Destanı, Şeyh Şamil Destanı, Girit Destanı, Kars Destanı, Silistre, Cezayir, Varna, Budin destanları bu milletin yarattığı destanlardan sadece bir kaçıdır. Tarih boyunca yaratılan destanlar zincirinin altın halkalarından biri de hiç şüphesiz "Çanakkale Destanı" dır.
                          Çanakkale Zaferi öyle büyük bir zaferdir ki, halkın vicdanında öyle derin izler bırakmıştır ki, pek çok şair tarafından - halkın da hislerine tercüman olunarak- destanlar vücuda getirilmiştir. Türk' ün bu zaferini en mükemmel şekilde Mehmet Akif destanlaştırmıştır. Edebiyat tarihinin Akif' in;
                          "Çanakkale Şiiri" hakkındaki hükmü şudur:
                          "Bu şiiri Mehmet Akif yazmadı; kağıda dökenle, toprağa kanını dökenler birleşerek yazdılar."
                          Çanakkale Savaşı ile ilgili yazılmış pek çok destan mevcuttur. Başta Mehmet Akif' in eseri olmak üzere seçilmiş birkaç destanı verelim.

                          • 1-MEHMET AKİF ERSOY - ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ
                          Bu eser, yıllardır hepimiz tarafından zevkle okunmuş ve ezberlenmiştir. Burada Akif harbin vahametini, vahşetini anlatırken, bu uğurda şehit olanların da yalnız kalmayacaklarını, onları Hz. Peygamber' in şefkatle beklediğini müjdelemektedir. Bu şiiri başlı başına Türk' ün Destanıdır. Anlatılmaz yaşanır.
                          Prof. Dr. Mehmet Kaplan, bu destanın estetik kıymeti hakkında şu kanaati ifade eder:
                          " Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Savaşını tasvir eden şiiri yazıldığı tarihten bu güne kadar bütün nesillere o savaşın heyecanını yaşatmış ve onun tarihî, derin ve büyük manasını hatırlatmıştır. Bunun sebebi de hiç şüphesiz, bu şiirin taşımış olduğu estetik değerdir."
                          Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
                          En kesif orduların yükleniyor dördü beşi
                          -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara' ya-
                          Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya
                          Ne hayasızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı!
                          Nerede- gösterdiği vahşetle "Bu: bir Avrupalı"
                          Dedirir -yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
                          Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
                          Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer,
                          Kanıyor kum gibi, tufan gibi hakikat mahşer mi mahşer
                          Yedi iklimi cihanın duruyor karşıda
                          Ostralya' yla beraber bakıyorsun: Kanada!
                          Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk;
                          Sade bir havadis var ortada: vahşetler denk.
                          Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela...
                          Hani tâûna da zuldûr bu rezil istila!...

                          Bundan başka Boyabatlı Mustafa'nın "Çanakkale Destanı" adlı eseri vardır.

                          III- ŞİİRLERİMİZDE ÇANAKKALE ZAFERİ
                          Çanakkale Zaferi ile ilgili, menkıbe, destan yanında münferit şiirler de yazılmıştır. Mehmetçik, harbe giderken sâkin ve sevinçli olarak anasından, babasından, yavuklusundan, sılasından ayrılmıştır. Hatta anasını, yavuklusunu bir daha göremeyeceğini bilerek yola revân olmuştur. Bu duyguyu şu mısralarda görebiliriz.

                          ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ
                          Çanakkale içinde vurdular beni
                          Ölmeden mezara koydular beni
                          Of gençliğim eyvah.
                          Çanakkale içinde Aynalı Çarşı
                          Ana ben gidiyom düşmana karşı
                          Of gençliğim eyvah
                          Çanakkale içinde bir uzun selvi
                          Kimimiz nişanlı kimimiz evli
                          Of gençliğim eyvah

                          BİR YOLCU' YA

                          Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
                          Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
                          Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
                          Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

                          Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
                          Gördüğün bu tümsek Anadolu' nda
                          İstiklâl uğrunda, namus yolunda
                          Can veren Mehmet' in yattığı yerdir.

                          Bu tümsek koparken büyük zelzele,
                          Son vatan parçası geçerken ele
                          Mehmet' in, düşmanı boğduğu sele
                          Mübârek kanını kattığı yerdir

                          Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin
                          Yaptığın bu tümsek amansız, çetin
                          Bir harbin sonunda bütün milletin
                          Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

                          Necmettin Halil Onan(Çakıl Taşları)

                          Çanakkale Savaşları öyle bir savaştır ki Türk Milletinin ruhunda ve zihninde silinmeyecek etkiler bırakmıştır.Bu yüzdendir ki bir çok destana, şiire ve romana ve de tarihin tozlu yapraklarına konu olmuştur. Yüz binlerce şehidin verildiği bu savaşlar öyle silinecek bir yazı değildir. Bu savaşlar Türk milletinin onurunu, kahramanlığını ve centilmenliğini bütün dünyaya ispatlamıştır. Bu sebeple bu savaşları çok iyi algılamamız gereklidir.
                          En büyük aptallık,
                          Kendini akıllı sanmaktır...

                          Yorum yap

                          • #14

                            ellerinisağlık

                            Yorum yap

                            • #15

                              Tüm şehitlerimize Allah rahmet eylesin ruhları Şad olsun...
                              Vu Duo2- Next Machina 3D

                              Yorum yap

                              Hazırlanıyor...
                              X