İnternet güvenliği yedi kişiye emanet

[collo1]

İnternet sitelerini ve e-posta adreslerini dolandırıcılıktan korumak için kurulan yüksek teknolojili şifreleme anahtarı kullanan DNSSEC (domain adı sistem güvenliği) sisteminin bu aydan itibaren interneti daha güvenli hale getirmesi bekleniyor. Yeni onlin güvenlik sistemi olan DNSSEC uluslararası bir anlaşmayla kuruldu.

Yeni sistem, internet kullanıcılarının korsan siteler yerine gerçek sitelere ulaşmasını temin edecek. Bugün internet trafiğinin yüzde 8’i hileli ve bu anlaşmanın internet güvenliğini yükseltmede büyük bir ilerleme yapması bekleniyor. Bu sistemin anahtarı da dünyada yedi kişiye emanet edildi. Küresel ağın omurgasını oluşturan DNSSEC sisteminin bir saldırı veya benzeri bir durumda zarar görmesi durumunda, anahtar bulunan yedi kişiden en az beşinin ABD’deki merkezde toplanıp interneti yeniden başlatması gerekecek. Anahtar sahipleri, ABD, İngiltere, Burkina Faso, Trinidad ve Tobago, Kanada, Çin ve Çek Cumhuriyeti vatandaşı. Felaket durumunda en az beş kişi gerekiyor çünkü akıllı kartların her biri işleri yoluna koymak için gerekli kurtarma anahtarını bulunduruyor. Bu da tek bir insanın bütün gücü elinde bulundurmamasını sağlıyor. Baht Innovation Centre’nın direktörü Paul Kane de, internetin geleceğini korumak için seçilen insanlar arasında.

[collo1]

Hackerlar şimdi de TV'leri tehdit ediyor

Ne bilgisayar, ne de cep... Hacker'lardan gelen yeni tehdit evimizin vazgeçilmezini vuracak!


Akıllı telefonlar, VoIP cihazlar ve televizyonlar için güvenlik yazılımı üreten bir firmaya göre; internet erişimi bulunan HD televizyonlar, hackerlar tarafından ev ağlarına sızmak için kullanılabilir.
Cihaz güvenliği ile ilgili çözümler sunan Mocana şirketi, açıklamasını internet televizyonları ile ilgili çalışmasına dayanarak yaptı. Üreticisi belirtilmeyen televizyonun yazılımında güvenlik açığı tespit eden firma, üretici tarafından bir yazılım güncelleştirmesi yayımlanana kadar firmanın isminin gizli tutulacağını açıkladı.
Çarşamba günü yayınlanan basın açıklamasında, söz konusu güvenlik açığından faydalanacak saldırganların güvenlik açığı üzerinden; ev ağının kontrolünü ele geçirebilecekleri, internet trafiğini ve televizyonu çeşitli yemleme saldırıları için yönlendirebileceğini veya kullanıcıların internet kullanım alışkanlıkları hakkındaki özel bilgileri ele geçirebilecekleri belirtildi.
Son aylarda, gömülü sistemler üzerindeki güvenlik açıklarıyla ilgili haberler arttı. Endüstriyel sistemleri hedef alan Stuxnet solucanı, ATM cihazlarını tehdit eden kötü amaçlı yazılımlar gibi vakalar nadiren de olsa gündeme gelmeye başladı.

[collo1]

Siber-korsanların 2011 hedefleri

Amerikan antivirüs program yazılımcısı bir firma, 2011’de en fazla siber-saldırı alması beklenen sitelerin listesini yayımladı.

“Tehdit Beklentileri” başlıklı raporda, siber-korsanların, bilgisayar kullanıcılarının elektronik posta yollama alışkanlığından vazgeçmesi nedeniyle, bu yıl e-mail yoluyla gerçekleştirilen saldırılara rağbet göstermemesinin beklendiği belirtildi. Firma yetkililerine göre, Twitter, Facebook, Gowalla, Foursquare gibi sosyal paylaşım sitelerinin, kullanıcıların artan ilgisi nedeniyle bu yıl siber saldırılara daha fazla uğraması bekleniyor.

APPLE DA HEDEFTE
Rapora göre iPhone, iPad gibi mobil cihazların, bu yıl virüs saldırılarına maruz kalması muhtemel. Uzmanlar, virüs saldırılarına uğramaması ile tanınan Apple firmasına ait yazılımların da, 2011’de siber-korsanların hedeflerinden birisi olacağını öngörüyor. Firma yetkilileri, Wikileaks sitesinin destekçileri tarafından son haftalarda düzenlenen siber saldırıların da 2011’de ‘Hacktivizm’ hareketinin devam edeceğine bir işaret olarak yorumlanabileceğini belirtiyor

[collo1]

Virüsler oraya da girdi

Kötü yazılımlar sonunda oraya da girdi!

Herkes bu teknolojinin virüslere meydan okuyacağını sanıyordu ama yaşananlar pek öyle demiyor...

Yeni bir kötü yazılım "cloud" tabanlı ortamları tehdit ediyor. Karpersky Lab'dan Vicente Diaz bu kötü yazılıma şu şekilde dikkat çekiyor; "7 bin çeşidi olan Trojan-Dropper.Win32.Drooptroop ailesinden bir kötü yazılım dikkati üzerine çekiyor. Rapidshare bağıntısı olan bir e-posta şeklinde dağıtılıyor."

Özellikle 2010 tatil zamanı için internette gezen kullanıcıları hedef alan bu kötü yazılımın güvenlikten nasıl kaçtığını Diaz şu şekilde anlatıyor; "Adı gift.exe. Oldukça şüpheli görünse de birçok güvenlik yazılımından kolayca kaçabiliyor. URL'deki alan adının yasal bir siteye ait olması ve exe.'nin mesajın içerisinde yer almaması güvenlik yazılımlarının bu kötü yazılımı görememe nedenlerinden ikisi."

Cloud tabanlı ortamlarda gezen bu kötü yazılımdan korunmak için güvenlik yazılımınızı güncellemeniz ve bilgisayarınızı iyice korumanız gerekiyor.