• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

[Güncel] Oyun Dünyasındaki Önemli detaylar

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • Deadpool'un ikinci filminden ilk konsept görselleri sızdırıldı. Uzun zamandır kimin canlandıracağı merak edilen Cable karakterine ise efsane bir isim hayat verebilir.
    İlk filmi ile adeta gişenin altını üstüne getiren, tarzı ve tonu ile de son yıllarda sinemaya ambargo koyan süper kahraman filmlerini farklı bir boyuta taşıyan Deadpool, ilk filmde yakaladığı başarıyı devam filmi ile taçlandırmak için kolları sıvamıştı.

    İlk filmin sonunda ise bizzat Deadpool seyirciler ile buluşmuş ve Cable karakterinin karşımıza çıkacağı müjdesini vermişti. O andan itibaren merakla beklediğimiz Deadpool 2'den ilk konsept çizimler Reddit üzerinden sızdırıldı.

    Aslında bu sızdırılma olayı dün gerçekleşmişti. Fakat çizimlerin resmi olup olmadığı konusunda büyük bir soru işareti vardır. Ancak görseller internette hızla yayılmaya başlayınca Fox'un müdahale etmesi ve bazı sitelerden görselleri kaldırtması, bir bakıma görsellerin resmiliğini de doğruluyor. Şimdi o görsellerden bazılarını sizler ile paylaşalım, asıl bomba olan Cable'ı ise sona bırakalım.







    Şimdi gelelim Cable'a. Cable için uzunca bir süre pek çok farklı isim gündeme gelmişti. Bu konuda ise en son ve iddialı olanı Stranger Things'in şerifi David Harbour'du. Daha sonrasında ise Michael Shannon'ın adı ön plana çıkmış ve tecrübeli oyuncunun anlaşmaya yakın olduğu belirtilmişti.

    Fakat Fox resmen sağ gösterip sol vurmaya hazırlanıyor olabilir. Hem de baya sağlam bir sol. Konsept görsellerinin sızmasından kısa bir süre önce internette dolaşmaya başlayan bir iddia, konsept görselleri ile de bir nevi doğrulanmış diyebiliriz. O iddiada adı geçen isim ise; Brad Pitt!







    Belirttiğimiz gibi; bu görsellerin resmi olup olmadığı konusunda ortada kesin bir şey yok. Ancak görsellerin internete düşmesinden hemen sonra Fox'un harekete geçmesi ve görselleri toplatması, bir de görsellerin gayet profesyonelce hazırlanmış oluşu, doğru olma ihtimallerini epey bir arttırıyor. Sizce Brad Pitt, Cable rolü için uygun isim mi?

    Yorum yap


    • Emma Stone’un Death Stranding karakterine ait bir görsel sızdırıldı

      Eğer gerçekse, karakter kusursuz görünüyor.


      Hideo Kojima ve Hideo Kojima yönetimindeki Kojima Productions, şu sıralar PlayStation 4 için özel bir oyun geliştiriyor. Bu oyunun adı Death Stranding ve içerisinde birçok ünlü isim bulunuyor. Bu ünlü isimlerden bir tanesi zaten oyunun tasarımcısı olan Hideo Kojima. Fakat Hideo Kojima haricinde oyunun kadrosunda Mads Mikkelsen, Norman Reedus ve Guillermo del Toro isimleri de bulunuyor. Bu üç ismi de daha önce hiç duymadıysanız, hemen küçük bir açıklama yapalım. Mads Mikkelsen, Doctor Strange ve Hannibal serileri ile, Norman Reedus, The Walking Dead ve American Dad! serisi ile ve son olarak da Guillermo del Toro, The Strain serisi ile tanınıyor. İşte bu zengin kadroya büyük bir ihtimalle Emma Stone da katılmış olabilir. Hatta bu haberimizde sizlere Emma Stone isminin oyun içerisindeki karakterinin görselini de sunacağız.





      Şubat 2017 ve içerisinde bulunduğumuz Mart ayı içerisinde sizlere birkaç haber sunmuştuk. Bu haberlerde, Death Stranding içerisinde Emma Stone’un olacağı hakkındaki kanıtlar sunulmuştu sizlere. Henüz, ne geliştirici ekipten, ne de Emma Stone tarafından hiçbir açıklama yapılmadı. Yani bu ismin, oyunda olup olmadığını henüz bilemiyoruz. Fakat bugün, hatta sadece birkaç saat önce 4chan isimli popüler forum sitesi üzerinde bir görsel ortaya çıktı. Bu görselin neye ait olduğu, nereden sızdırıldığı, niye sızdırıldığı, görseldekinin kim olduğu, kısacası hiçbir şey söylenmedi. Fakat aşağıdan bu görsele bakacak olursanız, bu karakter hem Emma Stone’a benziyor, hem de karakter yapısı Death Stranding içerisine oturuyor. Şimdi, “Karakterin Death Stranding içerisine oturduğunu nereden biliyorsun?†diyecekseniz.
      Yukarıdan da görebileceğiniz gibi bu karakter, hem bahsi geçen oyunun yapısına çok oturuyor, hem de Metal Gear Solid V: The Phantom Pain oyunundan Quiet karakterine çok benziyor. O oyunun da Hideo Kojima tarafından yaratıldığını göz önünde bulundurursak, görseldeki karakterin Emma Stone olduğuna daha fazla inanıyoruz. Fakat internet aleminin yarısı, bizler gibi inançlı bir şekilde düşünürken; geriye kalan yarısı ise bu görselin tamamen sahte olduğunu belirtiyor. Bizler umuyoruz ki bu görsel gerçektir ve bu tip ile, Emma Stone oyun içerisinde yer alacaktır. Şu aşağıdaki GIF dosyasına bir bakın. Mads Mikkelsen ile inanılmaz bir benzerlik yok mu?

      Yorum yap


      • Rockstar Games'in piyasaya sürdüğü en başarılı oyunlarından biri olan Grand Theft Auto V ile Grand Theft Auto IV, geçici bir süreliğine Steam'de büyük bir indirime girdi.
        Düzenlenen bu kampanyaya göre "Grand Theft Auto V & Grand Theft Auto IV Bundle" paketini, 210 TL yerine 84.35 TL'ye satın alabilirsiniz.
        GTA 5 ve GTA 4 aynı pakette

        2008 senesinde piyasadaki yerini alan Grand Theft Auto IV normalde 31 TL'ye satılırken, 2013 senesinin oyunu olup ancak 2015 senesinde PC için yenilenerek piyasaya çıkan Grand Theft Auto V ise 179 TL'den satışta.

        Steam üzerinde hem Grand Theft Auto V'e, hem de Grand Theft Auto IV'e sahip değilseniz bu fırsatı kaçırmayın.
        Eğer sadece Grand Theft Auto V'i satın alacaksanız, bu tek oyuna da 89.50 TL ödemeniz gerekecek. Bu yüzden bundle paketi satın alarak hem yaklaşık olarak 5 TL kar yapmanızı, hem de Grand Theft Auto IV kütüphanenizde var ise onu da hediye envarterinize eklemenizi tavsiye ederiz.

        Yorum yap


        • Assassin's Creed: Empire hakkında yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Ortaya çıkan son söylentilere göre, oyunun haritası gerçekten de devasa olacak.

          Assassin's Creed: Empire haritası eski oyunlardan 3 kat daha büyük olacak

          Geçtiğimiz yıllarda yaşanan Watch Dogs ve Assassin's Cree: Unity olaylarından sonra Ubisoft firma içinde ciddi kararlar almaya başladı.
          Bu kararların belki de en önemlisi her yıl bir Assassin's Creed oyunu çıkartmamaktı.



          Elbette Syndicate'ın ardından neredeyse 2 yıl geçti ve şimdi yeni Assassin's Creed oyununun yolunu gözlemeye başladık. Yapılan sızıntılara göre, Ubisoft bizleri bu kez Eski Mısır dönemine götürecek.
          Oyunun haritası hakkında da harika bir iddia ortaya atıldı. GTA V ile neredeyse aynı boyutlarda haritaya sahip olan Assassin's Creed 4: Black Flag, çoğu sudan oluşsa bile serinin en büyük haritasına sahipti. Assassin's Creed: Empire ise bu alandan 3 kat daha büyük bir yüz ölçümü ile gelecek.
          İlk oyunun da öncesinde geçeceği bilinen Assassin's Creed: Empire'ın önümüzdeki dönemde resmi olarak duyurulması bekleniyor.



          Ubisoft'un başarılı oyun serisi olan Assassin's Creed, 2008 senesinden bu yana her sene yeni bir oyunla karşımıza çıkmayı ve kendini oynatmayı başarsa da, son dönemlerdeki oyunlarındaki özensizlik ve teknik sorunları düzeltilmeden piyasaya sunulması, oyuncuların büyük tepkisine yol açmıştı.
          2015 senesinin sonunda piyasaya sürdükleri Assassin's Creed: Syndicate ile seriyi bir süreliğine durduran firma, daha etkili bir Assassin's Creed oyunu için zamana ihtiyaçları olduklarını belirtmişti.
          Bu geçen zamanda da yeni bir oyun çıkarmayan Ubisoft, geçtiğimiz sene sonunda da ilk Assassin's Creed filmini vizyona sürmüştü.
          Tüm gelişmeler böyle devam ederken Ubisoft, geçtiğimiz saatlerde Telltale Games'in kıdemli hikaye yazarları ve yönetmenlerini daha etkili bir hikaye modu için bu elemanları kendi bünyesine katmıştı.
          Assassin's Creed: Egypt, Assassin's Creed: Osiris ve Assassin's Creed: Empire olarak üç güncel isimde ortaya çıkan yeni Assassin's Creed oyununa dair yeni bir sızıntı daha yaşandı.
          Reddit Forumlarında ortaya çıkan bu görsele göre; oyundaki karakterimiz piramitlerin içine girmeye çalışıyor. Bu piramitin ise görselde de yazdığı gibi Eski Mısır'dan beri günümüze gelen gizemli Giza piramiti olduğu öne sürülüyor.
          Görsellerdeki oyunun kalitesizliği ise geliştirme aşamasından ve oyunun grafik motoru üzerinden hazırlandığı için böyle olduğu gözüküyor. Belirtilenlere göre oyunun ismi ise Assassin's Creed: Empire olacak.

          Yorum yap


          • Battlefield 1 içinde bulunan geliştiricilere özel silahlar CTE’de açıldı

            Keşke ana oyuna da gelseler.


            Battlefield 1’de bulunan bazı gizli silahlar, oyunun CTE’sinde açıldı. Artık oyuncular da geliştiricilere özel bu silahları oyun içerisinde deneyebilecek ve tadını çıkarabilecek. Haberimizin en alt kısmında bulunan videoda da görebileceğiniz C96 Export ve Howdah Pistol Sweeper isimli iki silah,Battlefield 1’in CTE’sinde oyuncular tarafından açılıp kullanılabilir olduğu için haberimizin konukları oluyor. Hemen bu iki silahtan bahsetmeye başlayalım.





            Öncelikle C96 Export’tan bahsedelim. Silahın standart sürümü, normalde sadece Medic sınıfı askerler tarafından kullanılabiliyor. Fakat silahın geliştirici sürümü olan C96 Export, her sınıf tarafından kullanılabilir bir durumda. Standart C96’ya göre daha fazla hasar verebilen silahın kötü yanı, daha zor kontrol edilebilmesi. Ufak tefek başka farklılıklar da bulunuyormuş, fakat Westie isimli YouTube içerik üreticisi, eklemiş olduğu silahları gösteren videoda bu ufak tefek farklılıkların önemsiz olduğundan bahsediyor.
            Diğer geliştiricilere özel olan fakat CTE’de açılan silah ise Howdah Pistol Sweeper. Oyunda bulunan standart Howdah Pistol, oyundaki Assault sınıfı askerler tarafından kullanılıyor ve özellikle yakın mesafe için çok mükemmel bir silah. Fakat, C96 Export’ta olduğu gibi, Howdah Pistol Sweeper da bütün sınıflar tarafından kullanılabiliyor. Ayrıca, normalde kullandığı mermiler yerine fişek kullanıyor olması, isminin sonuna eklenen Sweeper kavramı ile bağdaştırılabilir. İngilizce bilmeyen arkadaşlar için, sweeper kavram olarak süpürücü anlamına geliyor. Mermiler yerine fişeklerin gelmesi, zaten yakın mesafede dehşet saçan silahı daha da bir üst seviyeye çıkarıyor. Elinizde küçük bir pompalı varmış gibi hissettiriyor.
            Haberimizin kötü kısmına gelecek olursak, maalesef ki bu silahlar Battlefield 1’in ana tarafına eklenmeyecek, ama oyunun CTE’sini oynuyorsanız, şimdiden bol bol eğlenceler sizlere. Oyunda, bu iki silahtan başka saklı gizli bekleyen silahlar da mevcut. Bir örnek olarak M193 Infantry ve M1903 Suppressed silahlarını gösterebiliriz. Hemen aşağıdan, bir YouTube içerik üreticisi olan Westie’nin kendi kanalına eklemiş olduğu C96 Export ve Howdah Pistol Sweeper isimli silahları göstererek bahsettiği videoyu izleyebilirsiniz. 5 dakika 48 saniye uzunluğundaki bu videonun tamamen İngilizce olduğunu da hemen belirtelim

            Yorum yap


            • StarCraft: Remastered geliyor

              Blizzard Entertainment, sonunda merakla beklenen duyuruyu yaptı.


              Çok uzun zamandır söylentilerini duyduğumuz fakat bir türlü resmi duyurusunu alamadığımız StarCraft: Remastered, sonunda resmi olarak duyuruldu. Blizzard Entertainment tarafından yapılan duyuruya göre bu yapıt, 2017 senesinin yaz aylarında piyasada olacak. Sadece PC platformu için piyasaya çıkacak olan StarCraft: Remastered, oynanış anlarında 4K çözünürlük, sinematik sahnelerde ise 1080p çözünürlük destekleyebilecek. Grafikler haricinde oyunun ses sistemi de dev gibi bir iyileştirme görecek fakat bu iyileştirme tam olarak nasıl olacak, henüz bilemiyoruz. Fakat bildiğimiz daha farklı şeyler de var.

              Blizzard Entertainment cephesinden gelen açıklamalara göre bu oyun, çıkışını gerçekleştirdiği zaman bir çoklu oyuncu modu desteği verecek. Battle.net aracılığı ile oynanabilecek olan bu çoklu oyuncu modu, dünyanın her yerinden oyuncuları birleştirecek. Bu destek, oldukça büyük bir olay çünkü oyunun orijinalinde böyle bir çoklu oyuncu desteği bulunmuyordu. Bu yüzden birçok oyununun, StarCraft: Remastered alacağını düşünebiliriz. Peki, oynanış nasıl olacak diye düşünüyorsanız, onun da cevabını sizlere verelim. Direkt geliştirici ekipten gelen açıklamaya göre, oyunun orijinal oynanış havası kesinlikle değişmeyecek. Böylece oyuncular o eski hissi asla kaybetmeyecek. Fakat bu demek değil ki, oynanış tarafında hiç değişiklik olmayacak. Mutlaka birçok farklı değişiklik yapılacaktır.

              Yorum yap


              • 1080p/60 FPS olarak Gran Turismo Sport ve Ford Mustang GT

                Araç bayağı iyi görünüyor.


                Polyphony Digital ve Sony iş birliğinde, PlayStation 4 ve PlayStation 4 Pro konsollarına özel olarakgeliştirilen Gran Turismo Sport, şu an oynanabilir durumda. Fakat yanlış anlaşılmasın, oyun henüz resmi çıkışını gerçekleştirmedi. Sadece bir kapalı beta süreci ilerliyor. İşte bu süreçten de sürekli olarak görseller, videolar ve GIF dosyaları paylaşılıyor. Hatta bu GIF dosyalarına da son birkaç gündür sitemizde bol bol yer verdik. Bugün ise sizlere bir video sunacağız bu kapalı beta süreci içerisinden. Bahsettiğimiz bu video, bir YouTube içerik üreticisi olan Shirrako tarafından, 1080p/60 FPS olarak yayımlandı. Ford Mustang GT ile oynanan bu oynanış görüntülerine dilerseniz hemen aşağıdan bir göz atalım. Ne dersiniz?



                Evet efendim. Eğer AKK/AKN başınıza henüz bela olmadıysa, bu videoyu 1080p/60 FPS olarak izlemişsinizdir diye düşünüyoruz. Bu güzel oynanış videosunda Ford Mustang GT aracını görüyoruz. Yarış pisti ise Brands Hatch olarak karşımıza çıkıyor. Gran Turismo Sport hakkında en son bir çıkış tarihi sızdırılmıştı ve bizler de, “Gran Turismo serisinin 7. oyunu almaya hazırlanan bu yapıt, bir perakendeci tarafından 20 Nisan 2017 tarihi için listelendi. Yani bu günden, neredeyse tam 1 ay sonraya. Bu tarih sizlere çok erken gelebilir ve doğal olarak sahte olduğunu düşünebilirsiniz fakat oyunun kapalı beta dönemi henüz bitti. Yani oyun, oyunculara oynatılabilecek seviyede şu an. Mart 2017 sonuna doğru bir açık beta ve 20 Nisan 2017 tarihinde de resmi çıkış, oldukça olası geliyor. Biliyorsunuz, kapalı beta ardından oyunların çıkış tarihi pek de uzun olmuyor. 20 Nisan 2017 olmasa bile, E3 2017 öncesinde bu oyunun piyasada olabileceğini düşünüyoruz biz.†demiştik. Hatırlatalım en iyisi.

                Yorum yap


                • Bizler de artık OpenCritic ileyiz

                  OpenCritic ile biraz genişleyelim dedik.


                  Sizlere uzun zamandır, birçok yeni çıkan oyunun ilk inceleme puanlarını sizlere sunuyoruz. Bunu yaparken, çok büyük bir çoğunluk ile sizlere OpenCritic istatistikleri ile sunuyorduk bunu. Bunun sebebi ise, bu sistemin oldukça güvenilir ve güncel olmasıydı. Birkaç ay önce sadece İngilizce dilde destek veren bu site, kapılarını bir süre önce yabancı dillere de açtı ve bizler de burada yerimizi almak istedik. Aldık da.





                  Eğer dilerseniz, buraya tıklayarak bizlerin sayfasına ulaşabilirsiniz ve incelemelerimizi görebilirsiniz. Tabii bu sayfada tüm inceleme yazılarımız bulunmuyor. Sadece Mart 2017 içerisinde ve sonrasında yazacağımı incelemeler burada olacak. Belirttiğimiz tarihten sonrası için söz veremeyiz fakat belki bir gün uğraşır ve geçmişe dönük olarak eski yazılarımızı da sisteme ekleriz.
                  OpenCritic sisteminde olmamız, hiçbir şekilde günlük yazılarımızı veya daha genel söyleyelim; bu güne kadar gerçekleştirdiğimiz hiçbir şeyin düzenini değiştirmeyecek. Sadece inceleme yazılarımızı daha geniş bir kitleye ulaştırmaya çalışacağız ve farklı bir platform üzerinde de adımızın olması için uğraşacağız. Bu konu üzerinde sizlerin de desteklerini bekleriz tabii ki.

                  Yorum yap


                  • 2018'in ilk aylarında çıkması beklenen God of War 4 erken mi geliyor?
                    Geçtiğimiz yıl Haziran ayında düzenlenen E3 2016 etkinliğinde adeta şaha kalkan, şov yapan Sony, uzun zamandır beklenen God of War 4 tanıtımını da o etkinliğe saklamıştı. Tanıtım videosu ve kısa sürekli de olsa oynanış videosu ile karşımıza çıkan oyun, Kratos'un da geri dönüşünü müjdelemişti.
                    Gerçi daha sonrasında Sony, yeni oyunun bir devam oyunundan ziyade 'reboot' olarak karşımıza çıkacağını duyurmuştu. İşte tüm bu duyurular, tanıtımlar vs dışında açıklanmayan tek şey, oyunun çıkış tarihi idi. Fakat o da kesinleşmiş olabilir.
                    Bu 'kesinlik' ise, oyunda Kratos'u seslendirecek ses sanatçısı Christopher Judge'dan gelmekte. Bir süre önce Twitter hesabındaki bilgilerini güncelleyen Judge, bu bilgiler arasına God of War 4'ü de eklemiş ve parantez içinde oyunun çıkış tarihini referans göstererek 2017 yazmış.




                    Aslında bu durum bizim için pek şaşırtıcı oldu diyemeyiz, zira E3 2016'dan sonra, God of War 4'ün 2017 yılının sonuna doğru gelmesini beklediğimizi belirtmiştik. Tabi bir ihtimal olarak 2018 yılının ilk çeyreği de gündemdeydi. Ancak Judge'dan da yola çıkarak oyunun bu sene geleceğini artık söyleyebiliriz. Yine Haziran ayında düzenlenecek E3 2017 etkinliğinde God of War 4'e dair yeni detaylar duymayı bekliyoruz.

                    Yorum yap


                    • Video oyunları tutkunları, büyük beklentiler güttükleri oyunların sonunda büyük hayal kırıklıklarına uğrarlar. Bu sonlardan en çarpıcı olanları sizin için derledik.
                      Bazen oyun tutkunları bir oyunu yıllar boyunca beklerler hatta bu oyunlarda karakterlerini geliştirmek ve tüm questleri çözmek için uzun saatlerini harcarlar. Maalesef bazı popüler yapımlar bunun karşılığında çok uzak sonlarla karşımıza çıkar. Hayal kırıklığından hayal kırıklığı beğendiniz bazı oyunları sizin için derledik. Eğer bu oyunları henüz bitirmediyseniz, lütfen "spoiler" içeren satırlara hazırlıklı olun.
                      Mass Effect 3

                      Çok az oyun Mass Effect 3 kadar oyun müdavimlerine hakaret etmiştir.Saatler süren karakter gelişimlerin, romantik ilişkiler, takım arasındaki iletişimin düzeltilmesi için çaba gösterdiğimiz yapımın sonunda ne görürüz? Mavi, kırmızı ve yeşil opsiyonlar: Kontrol edin, her şeyi kontrol edin veya senkronizasyon kurun. Bioware tepkiler üzerine bir DLC geliştirdi ve oyuna daha uygun bir son sundu.
                      Borderlands

                      Hızlı oyuncularından biriyseniz 5-30 saat, ya da ayrıntıcı iseniz en fazla 60 saat sonra oyunun sonuna ulaşırsınız. Borderlands, oyuncuların Apps Kasası'ndaki görevkerini çok hoş olmayan bir sürpriz ile ödüllendirir. Daha önce öğrendiğimiz gibi, Apps Kasası her 200 yılda bir açılabilir. Ödül alanın fantastik koruyucus Destroyer'ın işini bitirdikten sonra bile Apps Kasası 200 yıl daha mühürlenir. Kısacası o kasadan bir şey elde etmeniz hayaldir.
                      No Man's Sky

                      Başka büyük bir hayal kırıklığı daha... Oyuncular sona gelip, Galaksinin Merkezine ulaşında yalnızca ve yalnızca bomboş, izole ve çorak bir dünyaya ulaşır. Kısacası yeni bir oyuna giriş olduğunu düşünün. Başka türlüsü hiçbir biçimde mantıklı değil.
                      Halo 2

                      Halo 2 bolca keyif vadediyor. Savaş sahneleri özellikle muhteşem. Peki ya oyunun sonu? Esas oğlan Master Chief Lord Terrence Hood'un sorusuna karakterimiz şu yanıtı veriyor: "Savaş burada bitecek" karşılığını veriyor. Ne var ki hiçbir şey bitmiyor ve karanlık bir ekran ile karşı karşıya kalıyoruz.
                      Batman: Arkham Asylum

                      Ne yazık ki popüler oyunun sonu biraz zayıf. Kelimenin tam anlamıyla konuşan Joker, kendisine Titan isimli aşırı güçlü zehri enjekte ediyor. Steroid ile şişirilmiş Joker, yaratıcılık tam bir yaratıcılık yoksunu ve doğal olarak sonuç Batman'in zaferi ile sonuçlanıyor.
                      Final Fantasy X

                      Bu oyunun sonunda ne oldu? Bolca kafa karışıklığı, sonu belli olmayan bir senaryo ve binbir türlü gariplik dışında. Sin yenilince, Tidus ve Yuna nihayetinde iyi zamanlara, ikilinin evlenmesine ve bazı bebeklere sahip olmasına izin verilebilir, değil mi? Ama bekleuim Tidus bir hayalet miydi? Veya saçma bir rüya mı? Tidus gerçek değil mi? Tam olarak ne oluyor anlamadık .Final Fantasy standartlarına göre bile, bu bitiş biraz fazla uçuk.
                      KOTOR 2

                      KOTOR II, müthiş bir Star Wars rol yapma oyunu ve müthiş bir hikayesi sağlam bir dövüş motoruyla harmanlayıp ilgi çekici bir deneyim haline geliyor. Bununla birlikte biten, bizi bir sıkıcılıkla boğan ve aşırı zayıf bir combat ile karşıya karşıyayız. Bu talihsizlik böylesi bir oyunun sonuna hakaret ediyor gibi.

                      Yorum yap


                      • theHunter: Call of the Wild, Xbox One ve PlayStation 4 için de geliyor

                        Av tüfeklerinizi hazırlayın.


                        Bizlerin, yazın zamanda PC platformunda incelemiş olduğu theHunter: Call of the Wild, Xbox One ve PlayStation 4 için de geliyor. Expansive Worlds ve Avalanche Studios tarafından yapılan bir açıklama ile öğrendiğimiz bu bilgi dahilinde, oyunun bu konsollar için 2017 senesi içerisinde çıkacağı da belirtildi. Fakat sizlerin de tahmin edebileceği gibi, tam bir tarih verilmedi. Bu konuda, bizlerin tahmini ise 2017 senesinin yaz ayları. Son çeyrek veya sonbahar ayları çok yoğun olacağı için, Expansive Worlds ve Avalanche Studios böyle bir zamanda, oyunlarını piyasaya sürmek istemeyecektir diye düşünüyoruz.





                        16 Şubat 2017 tarihinde PC için çıkışını gerçekleştirmiş olan bu oyun, şimdiki nesil konsollara da PC platformundaki aynı özellikler ile gelecek. Geliştirici ekibin açıklamasına göre, oyunlarının bu konsollara da çıkmasının sebebi, hem daha fazla kitleye ulaşabilmek, hem de uzun vadede ilgi çekici işler yapabilmek. Bu işler ne olacak, bilemiyoruz fakat bazı tahminlerimiz de bulunuyor. Mesela For Honor’da olduğu gibi platformlar arası etkinlikler olabilir. Belli bir hayvanın başına ödül konabilir ve bu şekilde sık ve küçük etkinlikler ile oyuncular, oyunda tutulabilir.
                        Haberimizin devamından, oyunun PlayStation 4 ve Xbox One sürümleri için yayımlanan görsellere bakabilirsiniz. Ayrıca düşüncelerinizi de yorumlar kısmında bekliyor olacağız. Sizler böyle bir avcılık oyununu Xbox One veya PlayStation 4 üzerinde oynamak ister miydiniz? Açıkçası biz istiyoruz ve büyük bir merakla da bekliyoruz. Serinin diğer oyunları ile de küçük bir geçmişimiz bulunuyor çünkü

                        Yorum yap


                        • Media Markt, Red Dead Redemption 2 için çıkış tarihi verdi

                          Acaba ne kadar doğru?


                          Rockstar Games cephesinden gelecek en yeni bir sonraki oyun Red Dead Redemption 2 olacak ve 2017’nin sonbahar aylarında piyasaya girecek. Sadece PlayStation 4 ve Xbox One konsolları için çıkışı planlanan bu oyun, tam olarak hangi tarihte çıkacak, bunu bilemiyoruz işte. Bu da birçok oyuncuyu merak içerisinde bırakıyor. Fakat Media Markt markasının Polonya ayağı, buraya tıklayarak ulaşabileceğiniz internet siteleri üzerinde Red Dead Redemption 2 satış sayfasını açtı ve oyunu 3 Ekim 2017 tarihine listeledi. Bu çıkış tarihi hakkında hiçbir resmi açıklama olmadığı için, tüm bunların birer söylenti olduğunu kabul etmekte fayda var. Rockstar Games cephesinden resmi bir açıklama gelmeden, büyük bir kesinlik ile bu oyunun çıkış tarihini söylemek, özellikle de Media Markt aracılığı ile, oldukça güç.

                          Sizlere daha önce de benzer bir haber sunmuştuk ve haberimizde, “Rockstar Games, oldukça sürpriz bir şekilde Red Dead Redemption 2 oyununu duyurmuştu. Bu duyuru, oyun hakkında çok fazla detay vermeyen bir video ve bir çıkış tarihi ile yapılmıştı. Fakat bir sorun vardı: Videoda verilen çıkış tarihi pek de detaylı değildi. Çünkü çıkış tarihi sadece 2017 olarak verilmişti. Sonradan öğrenmiş olduk ki, bu oyun 2017 senesinin son bahar aylarında, diğer büyük AAA oyunlar ile birlikte çıkacaktı. Buna rağmen elimizde tam bir gün, tam bir tarih yoktu. Geçen gün ise bir İngiliz perakendeci olan Base, Red Dead Redemption 2 oyununu bir çıkış tarihi ile listeledi. Base tarafından verilen çıkış tarihi ise, 26 Eylül 2017 idi.†demiştik.

                          Yorum yap


                          • Mass Effect: Andromeda İnceleme

                            BioWare, bu seferki Mass Effect’i yapmayı başarmış mı?


                            İncelemeye başlamadan önce belirtmeliyim ki, Mass Effect serisine ait olan eski oyunlardan hiçbirini %100 olarak bitirmedim. Oynadım, fakat her seferinde aşırı uzun gelmesinden midir, nedendir bilmiyorum, bir sebepten dolayı bitiremedim. Fakat, Mass Effect: Andromeda’da beni kendine çeken farklı bir şey var çözemediğim. Sanki oyun benimle konuşuyor ve ne zaman başından kalkmak, işimin, gücümün başına dönmek istesem geri çağırıyor gibi. Eğer fikrimi sorarsanız, bu çekicilik gerçekten çok hoş. Ayıla bayıla saatlerce başından kalkmadan oynayabilirim. BioWare tarafından geliştirilip EA tarafından kendi platformları olan Origin üzerinde yayımlanan oyun,maalesef ki bizim bölgemizde 23 Mart 2017 tarihinde çıkışını gerçekleştirdi. İncelememizin gecikmesinin sebebi budur.



                            Mass Effect: Andromeda

                            Her şeyden önce, ilk olarak oynanıştan bahsetmek istiyorum. Çünkü, mevzu gerçekten çok derin.Çok fazla sistem, çok fazla gezegen var. Silahlar, zırhlar, modlar, tecrübe sistemi, seviye sistemi, yetenek sistemi, profiller, bir sürü içerik var. Oyunu şu ana kadar toplamda 15 veya 16 saat kadar oynadım, en zor zorluk ayarlarında. Elbette böylesi bir oyunda 15-16 saat pek de gözde büyütülecek bir süre değil. Fakat, ben yine de bahsedeyim gördüğüm, tecrübe ettiğim oynanıştan. Öncelikle belirtmem gerekli ki, ne yaparsanız yapın, ilk defa oynuyorsanız eğer, kesinlikle, “Insanity†zorluğunu seçmeyin, felç ve kanser olmak garanti. Tecrübe ettiğim için söyleyebiliyorum. Oyunda karakterimizi kurarken, birçok seçenek çıkıyor, görünüşünü ayarlama konusunda. Fakat, bana sorarsanız çok da çeşitli olduğunu söyleyemem. Bir rol yapma oyununda çok daha fazla görünüş seçeneklerini tercih ederdim. Çok fazla çeşitli bir görünüş seçeneği bulunmadığından, standart görünüşlerden bir tanesini seçip, ardından ayarları kurcaladım biraz, ama açıkçası görünüşü değiştirip değiştirmediğimi hatırlayamıyorum nedense. Zaten, benim pek de önemsediğim bir konu değil görünüş. Bir an önce maceraya atılmak isteyen biriyimdir ben, biraz sabırsızım yani.
                            Biraz evvel kanser eden zorluktan bahsettim. Karakterinizi kurduktan sonra sizi karşılayan ekran, zorluk ekranı. Burada 5 adet zorluk seçeneği bulunuyor. Bunlar İngilizce olarak Narrative, Casual, Normal, Hardcore, Insanity olarak sıralanmış. Zorluk seçenekleri ekranın sol tarafındayken, ekranın sağ kısmında açıklamalar bulunuyor. Fakat, kesinlikle yeterli değil. Hangi zorluğun oyunda neleri değiştirdiğini bilmek hakkımız diye düşünüyorum. Hani, tam olarak matematiksel bilgiler vermeseler bile, bu kısım bu kadar güçleniyor, bu taraf bu kadar zayıflıyor gibi açıklamalar beklentilerim arasında. Hikaye, sıradan, normal, tam bir türkçe karşılığı aklıma bir türlü gelmeyen hardcore ve delilik zorluk seçeneklerinden herhangi birini zevkinize göre seçtikten sonra, oyuna geçiyorsunuz. Fakat dediğim gibi, eğer seriyle veya oyunlarla çok alakanız yoksa, kesinlikle delilik yapmayın. Çünkü, gerçekten delilik. Açıkçası, o seçenekte oynadığım için pişman değilim, fakat ara sıra alt ve f4 tuşlarına gidiyor elim istemsiz bir şekilde. Her ne kadar insanı delirtse de, ben bu zorluk ayarlamalarını gerçekten beğendim. Tam kıvamında, ne fazlası, ne de azı.


                            Oynanış

                            Oyuna başladıktan sonra işler iyice zevkli bir hal almaya başlıyor. Her yerde karşımıza çıkan yan görevler, oyuna hem katkı sağlıyor, hem de alınan zevki birkaç kat daha fazla katlıyor. Hikayeye olan katkısını saymıyorum bile. Ayrıca, oyun içerisinde gerçekleşen konuşmalar esnasında vereceğiniz cevaplar da çok büyük önem taşıyor, tabii, yerine göre. Fakat, genel olarak vereceğiniz cevaplar kullandığınız kadın veya erkek Ryder’ın karakterini belirleme konusunda yardımcı oluyor. Genel itibari ile duygusal, mantıklı, sıradan ve profesyonel cevaplar bulunuyor. Konuşmalar esnasında flört, onaylama, reddetme, sorular sorma gibi seçenekler de mevcut, fakat bu seçenekler daha çok hikaye açısından önem taşıyor.
                            Oyunda silah, zırh, mod gibi içerikleri araştırabiliyor ve geliştirebiliyoruz. Olur da canınız sıkılırsa, materyaller toplayabilir, satabilir, ya da bu materyaller ile silah, mod, zırh gibi eşyalar geliştirebilirsiniz. Oyun esnasında karşılaşacağınız teknolojileri, bitkileri, bazı belirli unsurları taratarak kazanacağınız teknoloji puanlarını, normalden daha güçlü ve nadir olan eşyaları araştırmak için kullanabiliyorsunuz. Araştırdığınız eşyalar, genel olarak size çok daha fazla katkı sağlayabilecek eşyalar oluyor. Bu yüzden kesinlikle atlamamanız gereken bir olduğunu belirtebilirim. Geliştirme aşaması da detaylı bir şekilde yapılmış. Ekleyeceğiniz parçalar ile, geliştirdiğiniz silah, zırh veya artık her ne ise, onun ne kadar değişik ve özel olacağına karar verebiliyorsunuz. Geliştirdiğiniz eşyaya isim de koyabiliyorsunuz, ki bu gerçekten çok hoş. Örneğin kendim, geliştirdiğim bir silaha Pulp Fiction ya da Türkçe ismi ile Ucuz Roman’da bulunan aslında Quentin Tarantino’ya ait olan cüzdandaki yazıyı isim olarak verdim. Silahın her aşamasında, bu yazıyı daha da güçlü ve komik bir hale sokacak sıfatlar ekledim.


                            Oynanış II

                            Oyunda bulunan seviye sisteminden bahsedeyim biraz da. Çok standart bir şekilde oyuna işlenmiş olan seviye sisteminde tecrübe kazanıp seviye atlamak için, her zamanki gibi düşmanları alt etmeniz, görevleri tamamlamanız falan gerekiyor. Ayrıca, oyunda bulunan birkaç özellik sayesinde kazanacağınız eşyalardan tecrübe kazanabiliyorsunuz. Bu özelliğe biraz sonra değineceğim. Seviye atladıkça tecrübe puanları kazanıyorsunuz. Kazanılan tecrübe puanlarını ise, yaratmış olduğunuz karakterde istediğiniz herhangi 3 yetenek ağacından istediğinize verebiliyorsunuz. Tech, Biotics ve Combat isimleriyle karşımıza çıkan 3 adet yetenek ağacında istediğiniz yetenekleri bulabilirsiniz. Yetenek puanlarınızı dağıtma şeklinize göre, profil adı verilen ekstra güçlendirici kısım da bulunuyor. 7 farklı profil, aynı zamanda birden fazla seviyeye de sahip.
                            Oyunda karşımıza Soldier, Engineer, Adept, Sentinel, Vanguard, Infiltrator ve Explorer isimleri ile çıkan profil mevzusu biraz karışık. Eğer Combat yetenek ağacına odaklanmış bir şekilde yeteneklerinizi dağıtıyorsanız Soldier, Tech yetenek ağacına odaklanmışsanız Engineer, Biotics odaklı ilerliyorsanız Adept profilleri seviye atlıyor. İşin en güzel kısmı, oyunda yetenek ağaçlarının birlikte yürütülmesine de izin veriliyor. Eğer Biotics ve Tech yetenek ağaçlarına yatırım yapmışsanız Sentinel, Combat ve Biotics odaklı yatırım yapmışsanız Vanguard, Combat ve Tech yetenek ağaçlarından ilerlemişseniz Infiltrator profilleri açılıyor ve dağıttığınız yetenek puanlarına göre seviye atlıyor.Ayrıca, Explorer profili de bulunuyor. Bu profilin açılması ve seviye atlaması için, her 3 yetenek ağacına da yatırım yapmanız gerekiyor. Bu durumun gerçekten çok güzel düşünülmüş olduğunu söyleyebilirim, bu yüzden. Gerçekten çok hoşuma gitti. Ayrıca, eğer karar değiştirirseniz, her sıfırlayışınızda 500 kredi daha fazla isteyen yetenek puanı sıfırlama özelliği de mev


                            Oynanış III

                            Bir gezegeni keşfediyorsunuz diyelim, çok uzaklara gittiniz, ama geri dönmek istiyorsunuz.Altınızda bulunan Nomad isimli araç ile, hızlı veya 6 çeker modunda gezdiniz güzelce diyelim. Dönüp baktığınızda arkada bırakmış olduğunuz yol uzun olduğu için oflayıp puflamaya hiç gerek yok.Haritayı açarak hızlı seyahat seçeneğini belirli noktalarda kullanmamız mümkün. Eğer keşif yapmak istiyorsanız Mass Effect: Andromeda’da, bu hızlı seyahat sistemi gerçekten çok faydalı bir özellik olmuş oyun içerisinde. Gezegenden gezegene radyasyon, sıcaklık gibi unsurlar insanı sıkıntıya sokabiliyor. Bu gibi durumlarda, size gösterilen yerlerde hayat desteği sisteminizi tekrar doldurabiliyorsunuz. Bir süre idare ediyor en azından. Biraz evvel, tecrübe puanı sisteminden bahsederken bir özelliğe değinmiş, incelemenin ilerleyen safhalarında bahsedeceğimi söylemiştim.Oyunda Strike Team görevleri bulunuyor. Bu, çevrim içi özellik sayesinde, göreve veya bir gezegene gitmeden önce sahip olduğunuz ekipleri görevlere göndererek, başarılı olmaları durumunda oyun içi eşyalar ve tecrübe puanları kazanabiliyorsunuz. Başarısız olduklarında ise takımınız hayatını kaybetmiyor neyse ki, tekrardan gönderebilirsiniz.
                            Mass Effect: Andromeda’da, gerçekten çok güzel bir şekilde işlenmiş olan ilişkiler mevzusu da mevcut. Mürettebatınız ile, önceki oyunlarda da olduğu gibi heteroseksüel veya homoseksüel ilişkilere girebiliyorsunuz. Kendim adına konuşacak olursam, mürettebattaki her karşı cins canlıya yürüdükten sonra hızımı alamayıp kendi hemcinsime de yürümüş, hatta karşı cinslerime göre daha sıcak tepkiler almışlığım oldu. Bu da, böyle bir itirafım olsun inceleme arasında. Ayrıca, ziyaret ettiğiniz mürettebatınızı onaylayıp oynaylamamanız, daha doğrusu vereceğiniz neredeyse her türlü cevabın büyük bir önemi bulunuyor. Çünkü her cevap, onlarla olan ilişkinizi etkileyebiliyor. Oynanış kısmını bitirmeden evvel, son olarak Cryo Pod puanlarından bahsedeyim. Oyunda belirtilen bir takım özellikleri kullandıkça ve tamamladıkça kazandığınız puanlar ile, Cryo Pod puanları kazandığınız seviyeler atlıyorsunuz. Toplamda 19 adet puanları kullanabileceğiniz yetenekler bulunuyor. Bu puanları da teknoloji, askeri ya da ticari Cryo Pod yeteneklerinize harcayabiliyorsunu


                            Çarpışmalar

                            Önceki oyunlara göre çok daha güzel bir çarpışma deneyimine şahit olduğumu öncelikle belirtmeliyim. Zorluk ayarlarından mıdır bilmem, ama adamlar attığını tutturuyor. Zaten 2-3 vuruşluk canımız oluyor Insanity zorluğunda, onda da kim vurduya gidiyoruz. Gezegenlere ve önemli, patron çarpışmalarına katılmadan önce oyun bize donanımımızı seçeceğimiz ekranı getiriyor. Bu ekrandan kullanılabilir eşyalarımızı ve oyun tarzımıza göre tabanca, pompalı tüfek, saldırı tüfeği veya dürbünlü silahlar arasından istediğimizi seçip, modlayıp alabiliyoruz. Ayrıca, zırhlarımızı da silahlarımız gibi seçip yanımızda götürüyoruz. Bu özellik bizi sadece çarpışmalar esnasında ilgilendirdiği için, özellikle burada belirttim bunu.
                            Çarpışma esnasında, yeteneklerinizi 1, 2 veya 3 tuşlarına basarak kullanıyorsunuz. Yetenekleriniz ile kombinasyon yaparak daha fazla hasar verebiliyorsunuz. Oyunda açıkçası hiç mermi sıkıntısı çekmedim birkaç kez dışında, fakat yine de olur da mermisiz kalırsanız, yakın dövüşe katılmak zorunda ya da zaten yakın dövüşü tercih ediyorsanız, f tuşuna basarak donanım seçerken yanınıza aldığınız yakın dövüş silahını kullanabiliyorsunuz. Gerçekten çok güzel hasar verdiklerini de hemen belirteyim. Eğer çok sıkışırsanız, farenizin tekerleğine basarak yönlendirdiğiniz tarafa doğru anlık bir kaçış gerçekleştirebilirsiniz. Başınız sıkıştığında kullanmaktan çekinmeyin.




                            Çoklu oyuncu modu

                            Oyunda bir de çoklu oyuncu modu bulunuyor. Mass Effect: Andromeda’nın tekli oyuncu modunda yarattığınız karakterden bağımsız bir başka karakter de oyunun çoklu oyuncu modunda sizi bekliyor.Bu çoklu oyuncu modu sayesinde, birtakım oyun içi eşyalar elde etmeniz mümkün. Eğer çoklu oyuncu moduna katıldığınızda açık APEX görevleri varsa, bu görevleri ister Strike Team göndererek, isterseniz de çoklu oyuncu modunda siz kurarak ya da başka kurulmuş bir oyuna katılarak tamamlayabilirsiniz. Burada kullanacağınız karakteri seçebilir, seçtiğiniz karakterin üzerinde bulunan renk paletini de istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.
                            Mass Effect: Andromeda, genel itibari ile tekli oyuncu modu odaklı bir oyun olduğu için olsa gerek, çoklu oyuncu modu bir hayli zor. Girdiğim ilk ve tek görevde takımım 1 dakika 38 saniye sonra yerle bir olmuştu. 1 dakika 38 saniye içerisinde 6 kere takım arkadaşlarımı canlandırmış olmama rağmen, bir şekilde kaybetmeyi başardık. Görev belki de 20 veya 30 dakika sürecek bir görevdi, fakat biz bunun sadece ilk dakikasını atlatabildiğimiz için, pek de hoş ilk izlenimim olmadı. Görevlerde zorluk seviyesine göre belirlenmiş olan seviye önerileri mevcut. Fakat yine de bu kadar dengesiz bir şekilde zorlaştırılmış olması hiç masum ve mantıklı gelmedi.





                            Seslendirmeler ve sesler

                            Açıkçasını sorarsanız, ben ahım şahım öyle farklı hissettiren bir ses veya seslendirmeye oyun boyunca rastlamadım. Bunun tersine, rahatsız edici bir şekilde alt ve tab tuşlarına basarak pencereler arası geçiş yapsam da yapmasam da, oyunda özellikle Nomad isimli aracımızı kullanırken ses eksikliğine şahitlik ettim. Eğer pencere değişikliğinden dolayı olmuş olsaydı, oyunu açtıktan 2-3 dakika sonra başıma gelmezdi. Muhtemelen ilerleyen yamalarla giderilebilecek bir sorun olduğu için, üzerinde çok da fazla durmaya gerek yok. Öyle çok farklı hissettiren bir müzik, seslendirme veya sese rastlamadığım için, bu konuda ortalama bir not aldı benden. Çünkü, kötü de değil, kaliteli.Fakat, standartlardan çok da farklı değil.
                            Oyundaki çarpışma esnasındaki hissiyatı gerçekten çok beğendim. Bunun en büyük sebebi ise, silah sesleri. Çarpışma esnasında elimize yapışmış olan şey silahımız olduğu için, deneyimi güzelleştiren şey de öncelikle sesi. Muhtemelen, Mass effect: Andromeda’daki en kaliteli sesler silahlara ait. Hemen ardından hoşuma giden ses konusundaki artısı ise, karakter seslendirmeleri. Özellikle ırktan ırka farklılık gösteren tonlar, çok hoşuma gitti.



                            Grafikler ve animasyonlar

                            Mass Effect: Andromeda, ciddi anlamda çok güzel bir görselliğe sahip. Daha oyuna başlar başlamaz, ilk gezegenimize düştüğümüz anda bizleri harika ötesi bir manzara ile karşılıyor. Gezegenin doğal güzelliğinden bahsetmiyorum bile. Daha ilk gezegende bile böylesi güzel bir manzara ile karşılaşmak, oyunun ilerleyen safhaları için de kesinlikle heyecanlandırıyor. Günümüz grafiklerine göre gayet yerli yerinde olduğunu belirtebileceğim görselliği sunan grafiklerin optimizasyonu konusunda daha da geliştirilebilir olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
                            Animasyon açısından gerçekten şikayetlerim var oyun hakkında. Öncelikle, günlerdi internette yeri yerinden oynatan yüz ifadelerindeki duygusuzluktan bahsetmek istiyorum. Açıkçası ben, grafikleri ve görselliği zerre önemseyen biri değilim. Çünkü oyunu oyun yapan asıl olay, sunduğu oynanış. Bu yüzden Mass Effect: Andromeda benden fazlasıyla geçer not alıyor. Fakat, bu animasyonlar konusu o kadar rahatsız edici ki, beni bile karar değişikliğine uğrattı ve gözüme battı resmen. Karakterlerin yüzlerindeki duygusuzluğa abartılıyor bence yorumuyla yaklaşmama rağmen, oynadıkça gerçekten çok fena ürkütücü bir hal almaya başladı bu. Seviniyorlar mı, ne yapıyorlar anlaşılamıyor resmen.Ayrıca, bir başka şikayetim de öldürdüğümüz düşmanlardan fışkıran kalitesiz kan efekti. Oynayan arkadaşlar eğer dikkat ederse, ne demek istediğimi anlayacaklardır. Bir türlü o kareyi yakalayamadığım için ekleyemiyorum incelememe maalesef. İnternette bir sürü oynanış videosu mevcut, oradan da bakabilirsiniz.





                            Genel bakış ve sonuç

                            Mass Effect: Andromeda, rol yapma oyunu seven oyuncular için gerçekten ufak tefek ayrıntıları dışında mükemmel ötesi bir yapım olmuş. Başından kalkamıyorum bazen oturduğumda. Özellikle oyunun zevki en zor zorluk ayarlarında çıkıyor. Yeni oyuncular için tavsiye etmesem de, biraz tecrübeniz varsa eğer deneyimlemeden geçmemeniz gerekir bu zorluğu. Oyun, ciddi anlamda her oyuncu tarafından tecrübe edilmesi gereken bir şaheser. Bu yüzden alıp oynamanız önerisini atlayıp, oynamanızı tavsiye ettiğim zorluktan bahsettim zaten.
                            18 yaş sınırı bulunan oyunu, Origin platformu üzerinde 60 euroluk fiyat etiketiyle görmeniz mümkün. Fakat, sizlere çok güzel bir haber olarak, Voidu’da 189 TL gibi bir fiyata bulabileceğinizi söyleyebilirim. Direkt olarak 240 TL civarındaki fiyat etiketine göre, Voidu ciddi anlamda çok daha güzel bir seçenek. Buraya tıklayarak Voidu’nun Mass Effect: Andromeda sayfasına ulaşabilirsiniz. Eğer o kadar paranız yoksa halihazırda ve bu yüzden taksitli bir şekilde satın almak isterseniz, TTNET’in Playstore platformundan oyuna bir sürü taksit seçeneği ile sahip olabilirsiniz.Buraya tıklayarak ulaşacağınız oyunun sayfasından alışverişinizi tamamlayabilirsiniz. Ne yapın, ne edin, bir şekilde bu Mass Effect serisini ve Mass Effect: Andromeda’yı tecrübe edin.

                            Yorum yap


                            • Mass Effect: Andromeda almamak için 10 sebep

                              Son karar size ait.


                              Geçtiğimiz günlerde yapmış olduğumuz Mass Effect: Andromeda incelememizden sonra, bir de üstüne Mass Effect: Andromeda almak için 10 sebep belirttiğimiz bir makale yayımlamıştık. Oyunu hem incelememizde, hem de makalemizde övdük durduk, fakat oyunun hiç mi kötü yanı yok? Yani, satın almak için bir sürü sebep sunduk, ama satın almamak için de bir sürü sebep olmalı, öyle değil mi? Biz de bunu düşündük. Oyunu satın almak için bulduğumuz sebepler kadar, Mass Effect: Andromeda’yı satın almamak için de 10 sebep bulduk. Hemen başlayalım öyleyse bu oyunu satın almamak için geçerli sayılabilecek sebeplerimize.


                              Rol yapma oyunlarından hoşlanmıyor olmak

                              Bir kişi, eğer rol yapma oyunlarından zerre hoşlanmıyor, hatta nefret ediyorsa, kimse zorla oyunu o kişiye oynatamaz. Birinci kişi nişancı, gerçek zamanlı strateji, Point & Click gibi birçok oyun türü çeşidi bulunuyorken, her oyuncunun rol yapma oyunu türünü sevmesini bekleyemez kimse. Zira bulunan birçok diğer oyun türünü de her oyuncu seviyor değil. Hatta nefret edilen oyun türleri bile bulunuyor.Çok temel bir sebep olduğundan dolayı, rol yapma oyunlarından hoşlanmıyor olmak 10 sebebimizin ilk sırasında yer alıyor.
                              Keşif unsurundan hoşlanmamak

                              Sunmuş olduğumuz ilk satın almama sebebi gibi, keşif unsuru içeren oyunlardan hoşlanmıyor olmak da satın almamak için bir sebep olarak belirtilebilir. Mass Effect: Andromeda, harita açısından gerçekten geniş ve kapsamlı bir evren ile karşılıyor oyuncuları. Durum böyle olunca da keşfedilmeyi bekleyen birçok gezegen, yer, görev ve daha birçok şey oyuncuları bekliyor. Eğer her şeyin hazır olarak sunulmasını seven biriyseniz, kesinlikle tavsiye etmediğimizi hemen belirtelim. Çünkü, bu oyun size istediğinizi verebilecek bir oyun değil.





                              Ufak tefek hataların rahatsız etmesi

                              Olası bir başka sebep de ufak tefek hatalardan ciddi anlamda çok rahatsız olmak. Eğer detaycı biriyseniz ve her şey en mükemmel bir şekilde karşınıza çıkarılması gerekiyorsa, Mass Effect: Andromeda size göre bir oyun değil demektir. Daha oyun çıkmadan yüz ifadelerindeki aşırı rahatsız edici duygusuzluk, oyun ile alakalı her türlü forum ve sitede yeri göğü inleten bir sorun haline gelmişti. İnceleme yazımızda da belirttiğimiz ara sıra karşılaşılan ses ile ilgili sorunlar da yine detaycı arkadaşları ciddi anlamda rahatsız edecektir. Ayrıca, birçok kişi çok komik hatalarla karşılaşmış, bu konu hakkında birçok videoyu internette izleyebilirsiniz. Böylesi hatalara göz yumamıyor, gülüp geçemiyorsanız, bu oyun kesinlikle size göre değil demektir.
                              Harcayacak çok zamanın olmaması

                              İlk sıralarda bulunmasa da, bir başka önemli sebep ise oyun için harcayacak çok fazla zamanın kişinin elinde bulunmaması. Olur mu olur, öyle değil mi? İşi olur insanın, okulu olur, ailesi olur, birçok sebebi olabilir zaman harcayamamak için. Öyle 3-5 saatte bitirip kenara atılabilecek oyunlardan biri olmaması da, Mass Effect: Andromeda’yı oyunlar için çok fazla vaktini ayıramayacak olan oyuncu arkadaşlar için kesinlikle önerilmeyen bir oyun haline getiriyor.



                              Mass Effect serisine bir türlü ısınamamış olmak

                              Bu da bir başka sebep olarak nitelendirilebilir. Mass Effect serisinin dünya genelindeki oyuncu kitlesi tarafından genel anlamda beğeniliyor olması, illa sizin de beğenmenizi gerektirmiyor sonuçta. Zaten genel itibari ile bizim ülkemizde bulunan oyuncu kitlesinin oyun zevki, dünya geneline göre çok daha farklı. Bir örnek sunmamızı isterseniz eğer, The Legend of Zelda serisini örnek gösterebiliriz. The Legend of Zelda: Ocarina of Time, dünya genelinde gelmiş geçmiş en iyi oyun olarak gösterilirken, ülkemizde daha serinin adını bile ilgisini çekmediği için duymamış olan birçok oyuncu bulunuyor. Vikipedi’nin bu sayfasında The Legend of Zelda: Ocarina of Time’ın birçok yer tarafından gelmiş geçmiş en iyi oyun olarak gösterildiği belirtilmiş. Öyle bir oyun serisi dahi bilinmiyor ve ilgi görmüyorken ülkemizde, Mass Effect serisine herkesin sıcak bakmasını bekleyemeyiz.
                              Mass Effect: Andromeda’nın fiyat açısından tuzlu olması

                              Günümüzün en büyük dertlerinden bir tanesi de bu ve kesinlikle geçerli bir sebep olarak belirtilebilir. Malum euro ve dolar tavanlarda geziyor, 60 euroluk fiyat etiketi yaklaşık 240 TL ediyor. Voidu 189 TL’lik fiyat etiketi ile oyunun satışını gerçekleştirirken, Playstore 12 aya varan taksit imkanları ile oyunculara sunuyor Mass Effect: Andromeda’yı. Bütün bu imkanlara rağmen istenilen fiyatlar gerçekten dudak uçuklatıcı, özellikle öğrenciler için. Eğer olur da, yine de oyunun Voidu tarafından indirilmiş fiyatına ve şartlarına göz gezdirmek isterseniz buraya, Playstore tarafından sunulan taksit imkanlarına göz gezdirmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.





                              Oyunu kaldıramayacak bir sisteme sahip olmak

                              Eğer bir oyun konsolunuz yoksa, bilgisayarda oynamak durumunda kalmışsanız bu da geçerli bir satın almama sebebi olarak gösterilebilir. Oyun oynamak da bir lüks oldu artık sonuçta. Eğer sisteminizde minimum olarak Intel Core i5-3570 3.4GHz veya AMD FX-6350 işlemci,NVIDIA GeForce GTX 660 veya AMD Radeon HD 7850 bir ekran kartı, 8GB bellek ya da benzeri bir güce sahip bilgisayarınız yoksa, oyunu oynamakta çok büyük sıkıntılar çekebilirsiniz. Bu yüzden, oyunu hiç satın almamak çok daha mantıklı bir seçenek.
                              Mass Effect serisinin ilk 3 oyunundan sonra değişen hikayeyi sevmemek

                              Seriyi gerçek anlamda sevmişseniz eğer, bir anda Commander Shepard’ın eksikliği canınızı yakıyor olabilir. Başta biz de bu durumdan dolayı üzüldük, fakat bir şans verince fikirlerimiz değişti. Eğer bir Commander Shehard aşığı iseniz ve ondan kopamıyorsanız, bu da geçerli bir sebep olarak gösterilebilir. Sonuçta, herkes bu değişimi sevmek ve kabullenmek zorunda değil. İnsanın içinden gelmeyince gelmiyor işte, zorla değil ya.




                              Oynayacak bir sürü başka alternatif oyunun bulunması

                              Bulunduğumuz yıl içerisinde çıkmış olan, hatta çok daha önceden çıkışını gerçekleştirmiş ve hala oyuncuların elinden düşmeyen bir sürü oyun mevcut. Tom Clancy’s Rainbow Six Siege, Tom Clancy’s Ghost Recon Wildlands, League of Legends, Dota 2, Counter-Strike: Global Offensive ve daha nice oyuncuların elinden bir türlü düşmeyen oyun mevcut. Mass Effect: Andromeda’ya bir şans vermemek için geçerli bir sebep olarak, diğer oyunların başından bir türlü kalkamıyor olmak da gösterilebilir.
                              Mass Effect: Andromeda’nın çoklu oyuncu modu odaklı bir oyun olmaması

                              Bu da kesinlikle geçerli bir sebep olarak belirtilebilir. Tamam, oyunun çoklu oyuncu modu dengesiz olsa da hiç fena değil, ama cidden çoklu oyuncu modu seven oyunculara hitap edecek derecede bir kaliteye sahip değil. Zaten Mass Effect: Andromeda neredeyse tamamen tekli oyuncu modu odaklı geliştirilmiş bir oyun, içeriklerinden de anlaşılabileceği üzere. Durum böyle olunca da, çoklu oyuncu modunu seven oyuncuların bu oyunu satın alıp saatlerce başından hiç kalkmadan oynamasını beklemek hiç de mantıklı bir beklenti değil.

                              Yorum yap


                              • Mass Effect: Andromeda almak için 10 sebep

                                Bir şekilde oyunu deneyin, kesinlikle.


                                Bizim bölgemizde 23 Mart 2017 tarihinde çıkışını gerçekleştirmiş olan Mass Effect: Andromeda, bu çıkışı tartışmalı bir şekilde gerçekleştirdi, bu yüzden birçok oyuncu, oyunu alıp almama konusunda çok kararsız bir durumda. Oyun, bizlerin eline ulaştı ve hatta üstüne bir de inceledik. Akıllara takılmış olan bir sürü sorunun cevabını verebilme yetkisini de açıkçası kendimizde buluyoruz. Fakat her şeyden önce, inceleme yazımıza da eklediğimiz gibi oyunu almanızı tavsiye ediyoruz. Bu makalede ise, oyunu neden satın almanızı istediğimizi belirteceğimiz 10 adet sebep sunacağız size.




                                Oyun, Mass Effect serisine ait

                                Öncelikle bunu göz önünde bulundurmak gerek. Evet, oyun, önceki Mass Effect oyunlarına göre çok daha değişik bir hikayeye sahip, fakat oynanış açısından öncekilere göre kat kat daha güzel. Eğer bir rol yapma oyunu hayranıysanız, muhtemelen serinin önceki oyunlarına göz gezdirmiş, hatta tadını çıkara çıkara oynamışsınızdır bile. Emin olabilirsiniz ki, Mass Effect: Andromeda’nın eski oyunlara göre eksiğinden çok fazlası bulunuyor.
                                Sunduğu görsel şölen

                                Daha oyuna girer girmez öyle güzel bir uzay manzarası karşılıyor ki bizleri, etkilenmemek elde değil. Oyuna başlıyorsunuz, karakter yaratma, zorluk ayarlarını seçme, şu, bu derken oyunun asıl kısmına ulaşıyorsunuz. Sürprizi bozmayacağım, bir şekilde bir gezegene iniş yapıyorsunuz. Tam anlamıyla oynamaya başladığınız anda sizi efsane ötesi huzurlu ve bir o kadar da ürkütücü bir manzara karşılıyor. İnceleme yazımıza da eklemiş olduğumuz daha ilk dakikalarda bizi karşılayan görsel şöleni de hemen alta ekliyoruz.





                                Keşfedilecek bir sürü yerin olması

                                Eğer bir rol yapma oyunu seven biriyseniz, muhtemelen günümüzün modası haline gelen keşif unsurlarıyla da ilgileniyorsunuzdur. Keşif unsurları ise Mass Effect: Andromeda’da gerçekten çok güzel bir şekilde işlenmiş durumda. Keşfedilmesi gereken onca güneş sistemi, onca gezegen, önce yer varken bir türlü ana hikayeye devam etmek bile istemiyor insan içten içe. Şahsım adına konuşacak olursam, ana hikayeden ziyade gezip tozmayı seçtim ben. Şu ana kadar ise en çok hoşuma giden gezegenin adı Kadara. Oynayın, demek istediğimi anlayacaksınız.
                                Araştırma ve geliştirme özelliği

                                Eğer pek şanslı biri değilseniz, oyunda öldürdüğünüz düşmanlardan pek de güzel şeyler düşmüyorsa, satıcılarda aradığınız kadar güzel ve sağlam bir silah bulamıyorsanız genel olarak pek bir şey yapamıyorsunuz. Zorla aynı silah ve zırhları kullanarak oyuna bir şekilde devam etmeye çalışıyorsunuz. Fakat Mass Effect: Andromeda sizi bu dertten kurtaracak bir özelliğe sahip.Topladığınız araştırma puanları ile araştırdığınız silah, zırh gibi teknolojileri belli başlı materyalleri karşılayarak istediğiniz gibi modlayabiliyorsunuz. Hatta, geliştirme aşamasında kullanacağınız augmentation isimli, eşyanızı geliştiren ve değiştiren parçalar sayesinde kullanacağınız silahı çok daha güzel bir şekilde kişiselleştirebiliyorsunuz. Bu da, oyunda duyulan silah, zırh gibi eşyaların eksikliği duygusunu yok edebiliyor.



                                Nomad isimli kara aracı

                                Oyun içerisinde Nomad isimli bir kara aracı bulunuyor ve öylece es geçmemek gerekli bu aracı.Sürüş zevkini gerçekten çok güzel hissettiriyor çünkü. Eğer geliştirme kısmından aracınızı geliştirmemişseniz bile hiçbir şey fark etmeden çok rahat bir şekilde kullanmaya devam edebiliyorsunuz. Ayrıca, aracın zıplama ve hızlandırma özellikleri de sürüş zevkini ciddi anlamda katlıyor. Düşmanları ezerek öldürebildiğinizden bahsetmiş miydim? Yani, aracın silahı yok diye üzülmenize hiç gerek yok. Ayrıca oyunun açık dünyasında materyal ve kaynak avına çıkmak için de birebir. Bulduğunuz kaynakların en yüksek seviyede olduğu noktada r tuşuna basarak binlerce kredi değerindeki eşyalara anında sahip olabiliyorsunuz.
                                Gitgide çekici gelen hikaye

                                Özellikle konuyla yakından veya uzaktan alakası olmayan oyuncular için çok güzel ayarlanmış bir hikayesi var bu oyunun. Mass Effect: Andromeda’yı oynadıkça gelişen olaylar iyice ilgi çekici bir hal almaya başlıyor. Şahsım adına konuşmam gerekirse, özellikle Jaal isimli karakter ile karşılaştıktan sonra olaylar benim için çok daha ilgi çekici bir hal almaya başladı. Bu ilgi çekicilik konusunda değinmek istediğim çok fazla şey olmasına rağmen sürprizi bozmamak için içimde tutmak zorundayım.



                                Mass Effect: Andromeda’nın bağımlılık yapması

                                Başıma geldiği için söylüyorum bunu, kesinlikle bağımlılık yapıyor bu oyun. Başına oturduğunuz zaman kalkmak istemiyorsunuz, bitsin istemiyorsunuz. Hele de hikaye giderek çekici gelmeye başladıktan sonra kendine iyice bağlıyor sizi oyun. Durum böyle olunca da, ister istemez çok keyifli dakikalar sunuyor oyuncusuna. Hafta sonlarınızı geçirecek bir yer arıyorsanız eğer, Mass Effect: Andromeda sizin için tasarlanmış bir yer resmen. Yazın eğer bir işiniz yoksa, bütün Mass Effect serisine en baştan başlayabilirsiniz.
                                Detaylı yetenek ağacı

                                Oyunda 3 adet yetenek ağacı bulunuyor ve her bir yetenek ağacında da bir sürü pasif ve aktif yetenek bulunuyor. Tek tek, her birinin atlattığınız seviyesinde farklı özellikler bulunuyor ve bu sayede yeteneklerinizi bile oyun tarzınıza göre kişiselleştirebilmiş oluyorsunuz. Sadece bununla da ibaret değil. Yetenek ağaçlarına dağıttığınız yeteneklerinize göre profiller oluşuyor. Her profilin de ayrı ayrı seviyesi bulunuyor. Dağıttığınız yeteneklere göre size yardımcı olan profiller ile oyun, sizin yeteneklerinizi kişiselleştirmeniz konusunda destekliyor. Nasıl oynarsanız oynayın, size uygun bir profil bulunuyor.





                                Çarpışmalar esnasındaki vuruş hissi

                                Özellikle en çok hoşuma giden unsurlardan bir tanesi de bu. Silahınızı çekiyorsunuz, bir çarpışmaya giriyorsunuz falan. Birçok oyunda, bu aşamadan sonrasında pek bir savaşma, çarpışma ya da vuruş hissiyatı bulunmuyor. Ateş sesleri konusunda kalitesi, ciddi anlamda oyun tecrübesini etkileyen bir unsur. Kulaklığınız da kaliteliyse eğer, ne demek istediğimi oyunu denediğinizde anlayacaksınız.Oyunda bulunan sesler ve seslendirmeler zaten kaliteli, artık alıştığımız bir seviyede. Fakat, çarpışma esnasındaki vuruş hissine katkısı olan ateş sesleri, gerçekten çok güzel olmuş.
                                Voidu ve Playstore tarafından sunulan uygun satın alma şartları

                                Origin platformu üzerinde 60 Euro gibi bir fiyat etiketiyle karşılaşınca, ister istemez geri adım atıyor insan. Fakat, neyse ki Voidu ve Playstore var ve gerçekten çok daha uygun şartlar sunuyorlar. 189 TL fiyat etiketi ile Voidu, normalden 50 TL gibi büyük bir fiyat farkı ile oyunculara Mass Effect: Andromeda’yı sunuyor. Fiyat ve ayrıntılara bakmak için buraya tıklayabilir, alışverişinizi tamamlayabilirsiniz. Playstore da bir o kadar avantajlı. Origin platformu ile hemen hemen aynı fiyata oyunu oyunculara ulaştıran sistemin en büyük avantajı, çok uygun taksit seçeneklerinin bulunması. 12 aya kadar taksit seçenekleri bulunan Playstore sayfasına ulaşmak için buraya tıklamanız yeterli

                                Yorum yap

                                Hazırlanıyor...
                                X