ABD Irak'taki 'ajan ağının' peşinde

[cımsky]

ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad, Irak'taki "İran ve Suriye ajan ağının" peşini bırakmayacaklarını söyledi.


Halilzad, mezhep şiddetini sona erdirmeyi hedefleyen ABD'nin yeni Irak stratejisini ele aldığı basın toplantısında, "Bunların (İran ve Suriye) Irak'taki ağlarının peşindeyiz" diye konuştu.

Irak'ın kuzeyindeki Erbil'de geçen hafta düzenlenen baskında gözaltına alınan İranlıların İran Devrim Muhafızları üyeleri olduğunu belirten Halilzad, Washington ile Irak Başbakanı Nuri El Maliki arasında bu gözaltılarla ilgili anlaşmazlık olmadığını kaydetti.

Amerikan askerleri, geçen hafta ülkenin kuzeyindeki Erbil kentinde bir İran temsilciliğine baskın düzenlemiş ve buradaki 5 İranlıyı gözaltına almıştı.

Irak'taki ABD birliklerinin Komutanı General George Casey de aynı basın toplantısında, yeni Irak-ABD güvenlik girişiminden çabuk sonuç alınmasının beklenilmemesi uyarısında bulundu.

General Casey, ABD Başkanı George Bush'un geçen çarşamba açıkladığı yeni Irak stratejisiyle ilgili ilk kez bir takvim açıklayarak, bu girişimden yaz ve sonbahar dönemine kadar önemli bir sonuç elde edilemeyeceğini ifade etti.

Casey, her planda olduğu gibi bunun da başarı garantisinin olmadığını belirterek, "bir gecede her şeyin değişemeyeceğini, ancak tüm tarafların siyasi desteği ve çabalarıyla bu planın işleyebileceğine inandığını" kaydetti.
İran hükümeti, ABD askerlerinin gözaltına aldığı 5 çalışanın diplomat olduğunu belirtmiş ve diplomatların serbest bırakılması için Irak hükümetiyle girişimlerini sürdürdüklerini bildirmişti.

5 İranlının diplomatik pasaport taşımadığını bildiren Amerikalı yetkililer, bu kişilerin, Irak ve ülkedeki koalisyon güçlerini hedefleyen faaliyetlerle yakından ilintili olmalarından şüphe edildiğini açıklamıştı.

Öte yandan, General Casey, Bush'un yeni Irak stratejisi çerçevesinde ilk Amerikan birliklerinin başkent Bağdat'a geldiğini bildirdi.

Güvenlik operasyonunun ne zaman başlayacağına ilişkin ayrıntı vermeyen Casey, Irak'a gönderilmesi planlanan yaklaşık 20 bin askerden 4 binin Bağdat'a geldiğini belirtti.


hürriyet internet

[cımsky]

'Olmert-Abbas-Rice görüşmesi 1 ay içinde'

Amerikalı üst düzey bir yetkili, İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile 3-4 hafta içinde üçlü görüşme yapacağını açıkladı.


Rice'ı İsrail'den Mısır'ın Luksor kentine taşıyan uçakta bulunan ve adının açıklanmasını istemeyen yetkili, "Üçü, Olmert, Abbas ve Rice, Orta Doğu'da siyasi ufuklarla ilgili bir görüşme yapmaya karar verdi. Görüşme, 3-4 hafta içinde yapılacak" dedi.

Amerikalı yetkili, bir tarih üzerinde anlaşmaya varılmadığını, ancak yakalanan bu diplomatik ritmi devam ettirmeye çalışacaklarını da kaydetti. İsraillilerle Filistinliler arasında son yıllarda birçok görüşme olduğunu ifade eden yetkili, "Üçlü görüşme fikri Rice'ındı" açıklamasında da bulundu.

Üçlü görüşmenin, "bir başka görüşmeden ibaret olmayacağını" belirten yetkili, görüşmenin büyük olasılıkla ABD'nin başkenti Washington'da şubat başında Rusya, ABD, BM ve AB'nin oluşturduğu Orta Doğu Dörtlüsü'nün toplantısından sonra düzenleneceğini kaydetti.

Orta Doğu ülkelerini ziyaret eden Rice'ın Mısır'ın Luksor kentinde Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt ile bir araya gelmesi bekleniyor.

hürriyet internet

[cımsky]

Avni: Kerkük'ün geleceği uzlaşıya bağlıdır

Kerkük'ün statüsü ve geleceği, Global Strateji Enstitüsü tarafından, Irak'taki siyasi, dini ve etnik grupların temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Kerkük 2007" panelinde ele alınıyor.


Hilton Otelinde düzenlenen panelin sabah oturumunda konuşan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Danışmanı Hüseyin Avni, birlik içinde yaşayacakları bir Irak'ı hedeflediklerini ifade ederken, Kerkük'ün bütün Iraklıların kenti olduğunu kaydetti.

Iraklılık kimliğine sahip olunmasının önemine işaret eden Avni, ”Kenetlenmekten başka çıkarımız yok. Iraklılık kimliğini ne zaman benimsersek o zaman pek çok sorunumuzun üstesinden geliriz" diye konuştu. Mezhep ayrımlarının öne çıkartılmasıyla bir sonuca ulaşılamayacağını ifade eden Avni, "Kerkük'te yaşayanlar Kerkük'ün sahipleridir" dedi.

"Kerkük'ün geleceği milli uzlaşıya bağlıdır" diyen Avni, sorunun mevcut anayasada belirtilen madde kapsamında çözümünün mümkün olamayacağını söyledi.

Avni, çoğunluğun kabul edeceği bir çözümün önemini vurgularken, Kerkük sorununun bu kentte oturanların tespitleriyle çözülemeyeceğini belirtti.

"BİR KARIŞ TOPRAKTAN TAVİZ VERMEYİZ"

Irak Diyalog Cephesi Başkan Yardımcısı Hamit El Mutlak da konuşmasına, Türkiye'nin ülkesine gösterdiği destek için teşekkür ederek başladı.

Kerkük'ün bir Irak kenti olduğunu ve bütün Iraklılara ait olduğunu söyleyen Mutlak, "Kerkük için Irak halkının karar vermesi gerektiğini, sadece Kerkük'te yaşayanların değil tüm Iraklıların oy kullanması gerektiğini" söyledi.

"Kerkük'ün geleceğinden bütün Irak halkı sorumludur" diyen Mutlak, Irak'taki tüm grupların eşit ve kardeş olduklarını ifade etti.

"Kerkük'ün bir karış toprağından taviz vermeyeceklerini" kaydeden Mutlak, ülkesinin her karış toprağının Irak'a ait olduğunu söyledi. Mutlak, "Türkiye'nin bu kaygan zemine girmesini istemediklerini" de kaydetti.

Mutlak, Türkiye ve BM'den, Irak'taki kanı durdurmalarını ve ülkede insani duyguların güçlendirilmesine, birlik ve barış içinde yaşanmasına yardımcı olmalarını beklediklerini söyledi.

ABD Başkanı George Bush'un Irak'ı parçalamaya çalıştığını belirten Mutlak, Büyük Orta Doğu Projesine ve Irak'ın bölünmesi senaryolarına karşı çıktıklarını kaydetti.

Mevcut anayasadan duydukları memnuniyetsizliği de ifade eden Mutlak, ülkede birliği sağlayacak ulusal kurtuluş hükümetinin kurulmasını istediklerini belirtti.

Bu arada, Mutlak'ın konuşması sırasında, idam edilen Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'e Allah'tan rahmet dilemesi üzerine, dinleyicilerden biri "Allah'ın laneti üzerinde olsun" şeklinde tepki gösterdi. Mutlak da, "Bu sizin görüşünüzdür. Ölen öldü, gömüldü, gitti" diyerek, konuşmasını tamamladı.

"KERKÜK SORUNU DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜLEBİLİR"

Irak Fazilet Partisi Milletvekili Kerim Muhsin El Yakubi de, Kerkük sorunu konusunda Iraklı tüm vatandaşların hakkı ve görevi olduğunu ve bu haklara saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Kerkük konusunda, "Irak Anayasasında öngörülen çözüm yoluyla sorunun çözümünün mümkün olmadığını" savunan El Yakubi, Kerkük'te yaşayan vatandaşların haklarının ellerinden alınmaması ve sorunun çözümüne ilişkin hukuki ve yasal seçenekler olması gerektiğini kaydetti.

Kerkük'teki sorunun kaynağının bölgedeki petrol kaynakları olduğunu belirten El Yakubi, "Bu kaynaklar Iraklılarındır. Bu kaynaklar üzerinde tüm Irak vatandaşlarının eşit hakkı vardır. Bu servetten herkesin eşit şekilde yararlanması gerekir. Türkmenlerin hakkına da sahip çıkılmalıdır" diye konuştu.

Kerkük'ün küçük bir Irak örneğini teşkil ettiğini kaydeden El Yakubi, "Kerkük'teki barış, Irak'ın genelinde barış, buradaki uyuşmazlık, Irak genelinde bir uyuşmazlık anlamına gelecektir" dedi.

Kerkük sorununun diyalog yoluyla çözülebileceğini kaydeden El Yakubi, uzlaşıyla çözüme ulaşılması gerektiğini ve en isabetli yolun diyalog kapılarının açık tutulması olduğunu söyledi.

Irak Anayasasının kabul edildiği referanduma ilişkin değerlendirmede de bulunan El Yakubi, "Bu referanduma Irak halkının çok az bir bölümü katılmıştır. Yüzde yüz Irak halkının katılımıyla belirlenen bir anayasa değildir" diye konuştu.
El Yakubi, Irak'ta istikrarın sağlanması için yeni bir parlamentonun kurulması ve güven ortamının sağlanması gerektiğine dikkati çekti.

"REFERANDUM, ANAYASADA DEĞİŞİKLİK YAPILMADAN ÖNCE YAPILIRSA, ARZU EDİLEN SONUCA ULAŞILAMAZ"

Panelde konuşan, Irak İslam Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Halid Osman da, Kerkük sorununun çözümü için hiçbir tarafın dışlanmaması, hiçbir tarafa üstünlük sağlanmaması gerektiğini vurgulayarak, "Ya beraber kazanacağız ya da kaybedeceğiz. Bir geminin içindeyiz. Geminin batmaması için çalışmalıyız" dedi.

Kerkük sorununun çözümü konusunda hızlı davranmamak gerektiğine dikkati çeken Osman, Irak'taki tüm kesimlerin ve bölge ülkelerinin bu konuda görüşünün alınması gerektiğini söyledi.

Irak'ta bir sorun yaşanması halinde, bunun tüm bölgeyi etkileyeceğini ifade eden Osman, "Bu fırsat çok önemli, iyi değerlendirmeliyiz. Herkesi tatmin edecek bir çözüm bulmalıyız" dedi.

Irak'ta her kesimin kanuni haklarının olduğunu ifade eden Osman, "Başkalarının hakkını çiğneyerek hukuk elde edilmez. Taraflar arasında karşılıklı güven yaratmalıyız. Halkımız arasında çatışma olmaması, herkesin kazanması bizim için önemli" diye konuştu.

İşbirliği yaparak ve taraflar arasında uzlaşmaya gidilerek, Anayasaya Kerkük'le ilgili özel bir kanun maddesi konulması gerektiğini vurgulayan Osman, şunları kaydetti:

"140. maddenin tekrar ele alınması gerekiyor. Anayasayı kabul etmiyoruz. Referandum anayasada değişiklik yapılmadan önce yapılırsa arzu edilen sonuca ulaşılamaz."

Halid Osman, "Partisel çıkarların bir yana bırakılıp halkın ve bölgenin refahı ve istikrarı için çalışılması" gerektiğini sözlerine ekledi.


hürriyet internet

[cımsky]

Kuveyt'te hanedan üyesine idam cezası

Kuveyt'te iktidardaki hanedanın bir üyesi idam cezasına çarptırıldı.


Geçen nisanda tutuklanan Şeyh Talal el Nasır el Sabah, uyuşturucu kaçakçılığından suçlu bulundu. Şeyh Talal'ın ayrıca, para aklamak ve ruhsatsız silah bulundurmaktan 10 yıl hapis cezası aldığı bildirildi.

İktidardaki Sabah ailesinin pek çok üyesi hükümette ve devlete ait şirketlerde önemli mevkilerde bulunuyor.



hürriyet internet

[cımsky]

İngiliz şirketinden çevre için 200 milyon sterlin

İngilizlerin ünlü mağaza zincirlerinden biri, faaliyetlerinin çevreye verdiği zararı azaltmak için 200 milyon sterlinlik bütçe ayırdı.


Şirket tarafından yapılan açıklamaya göre, "A Planı" olarak adlandırılan ve alternatifi bulunmadığı belirtilen plan uyarınca, 2012 yılına kadar özellikle sera etkisi yapan gazların emisyonu sınırlandırılacak.

Bütün şirket çalışanları, müşteriler ve şirkete mal üreten firmaların plana ayak uydurması öngörülüyor. Planda, şirketin yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için düzeltme yapılacak tam 100 husus bulunduğu belirtiliyor.

Buna göre, karbondioksit emisyonu azaltılacak, atıklar çöpe atılmayacak, biyolojik ve yenilenebilir malzemeler kullanılacak ve müşteri ve çalışanların sağlıklı olmalarına yardımcı olunacak...

Firma yöneticilerinden biri, "Müşterilerimiz, çalışanlarımız ve hissedarlarımız, bizden cesur adımlar atmamızı ve diğerlerinden farklı ve sorumluluk gerektiren kararlar almamızı bekliyordu" dedi ve sorumluluk üstlenen bir şirketin aynı zamanda kar eden bir şirket olabileceğini düşündüklerini söyledi.


hürriyet internet

[skywalker12xyz]

girgün gelir usa da ırakın durumuna düşer inşallah.....bush un da idamı ırak ta yaşayan saddam yanlıları tarafından gerçekleştirilir güngelir Allah büyüktür.....slmlar...