• If this is your first visit, be sure to check out the FAQ by clicking the link above. You may have to register before you can post: click the register link above to proceed. To start viewing messages, select the forum that you want to visit from the selection below.

Duyuru

Gizle
No announcement yet.

Bilgisayar Donanım hakkında önemli detaylar

Gizle
X
 
  • Filtrele
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Sil
new posts

  • Seçili ana kart, AMD işlemci ve grafik kartı alımlarında, kullanıcılar Civilization VI, Deus Ex: Mankind Divided, DOOM ve Hitman oyun kodlarına ücretsiz sahip olacaklar.

    AMD oyunseverler için 4 farklı bundle kampanyasını aynı anda duyurdu. Bu kampanyalar dahilinde anakart, işlemci ve ekran kartı satın alanlar, kampanyadaki yeni nesil oyunlardan birine ücretsiz sahip olacaklar.
    Aşağıda hangi oyunların, hangi ürünlerle bundle edildiğini liste halinde bulabilirsiniz. Ayrıca her seçenekte verilen bağlantıya tıklayarak kampanya bilgi sayfasına da ulaşabilirsiniz.
    DOOM – Vulkan desteği sayesinde Radeon grafik kartlarında %30’a kadar performans kazanımı sağlayan bu oyun Vatan Bilgisayar’dan yapılacak AM3+ ana kart alımlarında tüketicilere ücretsiz olarak verilecek. 27 Ekim 2016 – 27 Ocak 2017 tarihleri arasında gerçekleşecek DOOM kampanyası ile detaylı bilgi için lütfen linki ziyaret ediniz.
    Deus Ex: Mankind Divided – Sunduğu DirectX 12 mGPU desteği ile çoklu GPU’larda %100’e varan performans kazanımları sağlayan Deus EX, AMD FX serisi 6 veya 8 çekirdekli işlemci satın alımlarında tüketicilere ücretsiz olarak veriliyor. 31 Aralık 2016 tarihine kadar devam edecek bu kampanya hakkında detaylı bilgi için lütfen linki ziyaret ediniz.
    Civilization VI – Zamanın başlangıcından itibaren kendi medeniyetini kurmak ve dünyaya hükmetmek isteyen oyuncular için Civilization VI, Vatan Bilgisayar’dan gerçekleştirilecek Radeon RX 480 alımlarında ücretsiz olarak sunuluyor. 15 Ocak 2017 tarihine kadar devam etmesi planlanan kampanya hakkında detaylı bilgi için lütfen linki ziyaret ediniz.
    Hitman – Ajan 47, maceralarına Hitman serisinin yeni oyununda devam ediyor. DirectX 12 desteği ile gelecek nesil oyunculuğun ilk örneklerinden olan bu oyun bütün ek paketleri ile beraber, Vatan Bilgisayar’dan yapılan Radeon RX 470 alımlarında oyun severlere ücretsiz olarak veriliyor. 22 Şubat 2017 tarihine kadar devam etmesi planlanan kampanya hakkında detaylı bilgi için lütfen linki ziyaret ediniz.

    Yorum yap


    • 2017’nin ilk çeyreğinde de DRAM fiyatları yüksek talep nedeniyle artacak gibi görünüyor.

      DRAM fiyatları, tıpkı gerçek borsa gibi inişli çıkışlı bir seyir izliyor ve son zamanlarda oldukça hareketli. 2013 ve 2014 yıllarındaki %48 ve %26’lık kar oranlarından sonra, RAM fiyatları geçtiğimiz iki yılda dibe vurmuştu. Ancak son iki çeyrekte %15’in üzerindeki artışlarla yeniden toparlanmaya başladı.

      2017’nin ilk çeyreğinde de artış eğilimi devam edecek gibi görünüyor. Artışın hem mobil, hem de sunucu pazarını etkilemesi bekleniyor. Günümüzde üç büyük üretici pazarda tekel konumunda ve bunlar talep artsa da daha fazla üretmek istemiyorlar. Bu yüzden arz düşük olduğu için fiyatlar da yükselmeye devam ediyor.

      Talebin artmasının en önemli nedeni bilgisayar, sunucu, akıllı telefon veya tablet başına daha fazla bellek trendi. LPDDR4, akıllı telefonlarda da ana akım ürünlerdeki gibi standart haline geliyor. Üst seviye akıllı telefonlarda da muhtemelen çok yakında, günümüz dizüstü ve masaüstü PC’lerinde standart olan 8 GB RAM görebiliriz.

      Yorum yap


      • Freesync teknolojisi G-Sync’i geçiyor







        Monitörlerdeki yırtılmaların önüne geçen teknolojiler arasındaki savaş, sessiz sedasız uzun süredir devam ediyor. Ancak bu savaşın şimdilik bir galibi var, o da Freesync teknolojisi. Monitörler tarafından en çok tercih edilen Freesync, AMD kartlar ile de uyum içerisinde çalışıyor.

        Neydi bu teknolojiler ?

        Bir yanda AMD firması, diğer yandan Nvidia. Bu iki firma da ekrandaki yırtılmaları önlemek için birer teknoloji geliştirmeye karar vererek harekete geçmişlerdi. Yaptıkları şeyi çok ama çok basite indirecek olursak; aslında bir sonraki kare renderlanmadan önce bir öncekinin ekrana gelmesini engellemek ve böylece akıcı bir görüntü sağlamak amacı ile geliştirilmiş bir teknoloji ile karşı karşıyayız.

        AMD'nin arkasında olduğu FreeSync ve Nvidia'nın geliştirdiği G-Sync teknolojileri monitör pazarını kontrol edebilmek için çokça çabalıyorlar. Bir de şöyle bir durum var; FreeSyncteknolojili monitörler piyasada daha ucuza bulunabiliyor. Marka, model, ekran boyutu, yenileme hızı ve çözünürlük gibi konularda daha fazla çeşit de sunuyorlar.





        FreeSync'in bu başarısının arkasında bir çok sebep bulunuyor. Öncelik olarak G-Sync'i monitöre dahil etmek için bir payın Nvidia'ya ödeniyor olması. FreeSync, adındaki "free" kelimesi gibi ücretsiz olması hem cezbettiği gibi, hem de geliştirilen teknolojiler sayesinde kullanıcıları daha memnun ediyor.




        Firmalar G-Sync teknolojili bir monitör üretirken, Nvidia'ya anlaşma gereği bir takım ücret ödüyorlar. Bu da monitörlerin fiyatına yansıyor. Bu yüzden FreeSync teknolojili monitörler çok daha ucuza satılıyor. Ayrıca G-Sync teknolojili monitörler tasarımında daha iri bir alana ihtiyaç duyuyor. Bu sebeple monitör alırken, biz de FreeSync destekli almanızı tavsiye ediyoruz.






        Bunlar aynı teknolojiler mi ?

        Tabii burada bir şeyi netliğe kavuşturmak lazım; G-Sync FreeSync'e göre çok daha kapsamlı bir teknoloji aslında. Ekranın flulaşma oranını, renk gamutunu ve yineleme hızındaki değişimleri kontrol edebiliyor. Bunun dışında daha farklı gelişmeleri de mevcut.

        Bu nedenle tam olarak eşit teknolojiler sayılmazlar. Yine de tüketici bakış açısından bakarsanız, bizler için ekrana gelen karelerin akıcılığı daha önemlidir.

        Yorum yap


        • HP'den Yeni Mürekkep Tanklı Yazıcılar Geliyor

          HP yüksek hacimli kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik yeni mürekkep tanklı yazıcıları piyasaya sürüyor.





          HP Inc., KOBİ'ler ve evde yüksek hacimli baskı işlemi yapanların, kesintisiz çalışacak kablosuz mürekkep tanklı yazıcı ihtiyacına yönelik, yeni HP DeskJet GT 5820/10 All-in-One serisini piyasaya sürüyor.
          HP Türkiye Baskı Sistemleri Kategori Müdürü Serkan Bayır, yeni ürünlerle ilgili şunları söylüyor: "Yüksek hacimli baskı ihtiyacı duyan kullanıcılar ve KOBİ'ler verimliliğe odaklanmıştır ve sürekli olarak maliyetlerini azaltıp iş süreçlerini hızlandıracak yenilikler ararlar. Yeni HP DeskJet GT Serisi yüksek kaliteli, dayanıklı baskıları daha uygun maliyetli hale getirirken, kablosuz baskı anlayışına da mürekkep dolumunu kolay ve zahmetsiz hale getirerek katkı sağlıyor."
          HP DeskJet GT Serisi, üçlü set HP renkli şişelerle 8.000 sayfaya kadar baskı alabiliyor. HP siyah mürekkep şişesiyle de 5.000 sayfaya kadar baskı işlemi gerçekleştirebiliyor. Orijinal HP mürekkepleri, özel formülleri sayesinde keskin netlikte metinler, canlı grafikler ve fotoğraflar sunarken, baskılar profesyonel kalitede ve kenarsız olmalarının yanında suya ve solmaya karşı daha dayanıklı hale geliyor.
          HP'nin yenilikçi dökülme yapmayan dolum sistemi sayesinde mürekkebi yenilemek de temiz ve kolay bir işlem haline geliyor. Şişeler, herhangi bir sıkma işlemi gerekmeden doğrudan mürekkep tankına takılabiliyor. Kullanıcılar ayrıca, şeffaf mürekkep tankları sayesinde mürekkep seviyesini kolaylıkla kontrol edebiliyorlar.
          Günümüzün çalışma koşulları için internet bağlantısı ve kablosuz teknoloji büyük önem taşıyor. Yeni HP DeskJet GT 5820 çok fonksiyonlu yazıcı, kullanıcıların akıllı telefon ve tablet üzerinden uzaktan bağlantı ile çalışmalarını kolaylaştırıyor. Yazıcı, yalnızca bir mobil cihaz kullanımıyla, kutudan çıkar çıkmaz kurulabiliyor. Kablosuz bir ağın bulunmaması durumunda dahi, Wi-Fi direct kullanıcılara mobil cihazlardan doğrudan yazıcıya bağlanma imkânını tanıyor.
          HP All-in-One Printer Remote uygulamasıyla kullanıcılar mobil cihazları üzerinden e-postaya ya da bulut depolama servisine tarama işlerini çabucak gönderebiliyorlar. AirPrint™ kullanarak iPhone® ve iPad® gibi çeşitli cihazlardan ya da Android™, Windows® 8, Windows® 10, ve Google™ Chrome™ işletim sistemli akıllı telefon ve tabletlerden kolaylıkla baskı alabiliyorlar.

          Yeni HP DeskJet GT 5810 çok fonksiyonlu yazıcı, kablosuz kapasitesi dışında HP Deskjet GT 5820 çok fonksiyonlu yazıcıyla aynı işlevleri sunuyor.
          Ürüne erişim ve fiyat


          HP Deskjet GT 5820 All-in-One: Kasım ayından itibaren 699 TL'den başlayan fiyatlarla Vatan Bilgisayar mağazalarında satışta olacak.
          HP Deskjet GT 5810 All-in-One: Kasım ayından itibaren 599 TL'den başlayan fiyatlarla Vatan Bilgisayar mağazalarında satışta olacak.
          HP GT51 Siyah ve HP GT52 Renkli Orijinal Mürekkep Kartuş Şişeleri Kasım sonu itibariyle 32 TL'den başlayan fiyatlarla Vatan Bilgisayar mağazalarında satışta olacak.

          Yorum yap


          • Asus ROG Strix GeForce GTX 1060 ön incelemesi






            Nvidia'nın yeni 1000 serisi ekran kartlarına Asus'un yorumu dikkatimizi çekti. Tasarımdan performansına kadar güçlü bir deneyim sunan ASUS ROG Strix GTX 1060 toplamda üç adet fan soğutması ile de üstün soğutma sağlıyor.

            GTX 1060'a Asus'un yorumu

            Oyuncular için üretilen Republic of Gamers (ROG)altındaki ürünleri en yüksek performans, overclock işleri yapanlar için en seçkin bileşenler ve yüksek kalitede üretim süreçlerini barındıran ürünler olarak dikkat çekiyorlar. Buna sonuna kadar katıldığımız gibi, Asus uzun zamandır varsayılan ekran kartı tasarımlarına tepkili bir şirket olarak biliniyordu. Daha ileri bileşenler ile referans tasarımı ilerletip ortaya çıkan ürünler arasına Nvidia'nın GeForce GTX 1060 yongasını taşıyan bu ekran kartı da eklenmiş oldu.

            Fabrika ayarı 1645 MHz'den 1873 MHz'e çekilen kart size en zorlu oyunlarda fark edilebilir bir güç sunuyor. Aynı zamanda 1280 adet CUDA çekirdeğine sahip olan ekran kartı, 6 GB GDDR5video belleği ile geliyor. 192 bitlik bellek veriyoluna sahip olduğu için oyunlarda yüksek miktarlarda keskinlik, yumuşatma gibi özellikleri gönül rahatlığı ile açabilirsiniz. Tüm bu teknik özelliklere ve performansa rağmen, Nvidia'nın düşük güç tüketen işlemci serisi ile yalnızca bir tane 8'li güç girişine ihtiyaç duyuluyor.






            "Gelelim soğutmaya"

            Bu ekran kartının soğutucusu oldukça sessiz. Zaten görsellerden de gördüğünüz üzere toplamda üç adet dev fan entegrenin üzerine yerleştirilmiş. İkinci slotu kapatan soğutucu tasarımı kart boyunca uzanan dev bir ısı emicisi ile güçlendirilmiş. Bu dev ısı emicisinin üzerinde bulunan fanlar, ses çıkartmadığı gibi mükemmel bir soğutma sağlıyor. Normalde tavsiye olarak minimum iki fan seçmenizi öneriyoruz ancak üç adet fan hayli hayli soğutmayı götürecektir.


            4 iğneli bağlantıya sahip olan bu fanların hızları çok iyi şekilde kontrol edilerek sessizlik temin edilebiliyor. Kasa modifikasyonu yapanlar için bu kartın üzerinde bulunan Aura RGBışıklandırma sistemini de çok seveceklerinin altını çizelim. Farklı modlarda çalışabilen ışıklandırma sistemi, milyonlarca ses ve altı farklı efekt sunuyor. GPU Tweak II yazılımı sayesinde de en iyi performansı alabilmek için ekran kartının yanında veriliyor.






            Asus ROG Strix GTX 1060 alınır mı ?

            Eğer yakın zamanlarda şöyle 3K arası bir PC toplamayı düşünüyorsanız Asus'un ROG Strix GTX 1060 ekran kartı modelini tercih edebilirsiniz. Şuanda GTX 1060 serisinin en performanslı modelini ele aldığımız gibi, sonuçlar oyuncuları gerçekten tatmin ediyor.

            Ekran kartının şuanda piyasa satış fiyatı 1500 TL ve civarlarında seyrediyor. Tabii ki her zaman farklı alternatifler mevcuttur. Ancak gerek üç fanlı soğutması, gerek performansı, gerekse de AURA RGB modu ile tam bir şaheser!





            Teknik özellikler


            ASUS ROG Strix GTX 1060



            Üretici Firma
            Nvidia


            Versiyon
            ASUS


            Model
            ROG Strix GTX 1060


            Çıkış Tarihi
            Şubat 2016


            Boyutlar
            11.73 x 5.28 x 1.57 mm


            Veri Standartı
            PCI Express 3.0


            OpenGL Sürümü
            OpenGL®4.5


            Bellek
            6 GB GDDR5


            CUDA Çekirdeği
            1280


            Bellek Hızı
            8208 MHz


            Bellek Arayüzü
            192-bit


            Maksimum Çözünürlük
            7680 x 4320 px


            Power
            1 x 8-pin


            Arayüz
            1x DVI, 2x HDMI, 2x Display Port


            HDCP Desteği
            Mevcut


            Saat Hızı
            1873 MHz


            Yurtdışı Satış Fiyatı
            309 Dolar


            Türkiye Satış Fiyatı
            1500 TL

            Yorum yap


            • UEFI hakkında kafanızda oluşan soru işaretlerini giderecek 10 önemli detayı bu yazıda anlatıyoruz.

              Bilgisayarlarla işi olan herkes son yıllarda UEFI (Unified Extensible Firmware Interface) tabirini birçok defa duymuştur. Ancak herkes UEFI’nin tam olarak ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilmiyor.

              Artık BIOS yok, UEFI var

              BIOS (basic input/output system), uzun yıllar boyunca bilgisayarlarımızın temelinde yer aldı. Ancak 30 yıldır işletim sistemi ile donanımlar arasında köprü görevi gören BIOS, artık yaşlandı. Üstelik BIOS bazı kabul edilemeyecek sınırlamalara sahip. BIOS’un yerini alması için tasarlanan UEFI, bilgisayar teknolojilerini uzun süre destekleyecek modern bir altyapıya sahip.

              UEFI daha iyi disk desteği sunuyor

              UEFI sayesinde yıllardır sahip olduğumuz DOS tarzı master boot record (MBR) standardını geride bırakıp, daha modern GUID partition table (GPT) standardına geçiş yaptık. Her ne kadar 32-bit Windows gibi bazı işletim sistemleri GPT ile boot etmeyi desteklemese de, GPT’nin dev boyutlarda sabit diskleri desteklemesi bu açığı kolayca kapatıyor.

              Apple UEFI kullanıyor

              Apple, uzun süredir Mac cihazlarında UEFI kullanıyor. UEFI’nin Windows kullanıcılarının hayatına yeni yeni girdiği yıllarda dahi çoğu Mac kullanıcısı farkında olmadan UEFI tabanlı sistemler kullanıyordu. Hatta Apple’ın UEFI standardını benimsemesinin sebebinin, Mac cihazlara Windows kurulumunu engellemek olduğuna dair şehir efsaneleri doğmuştu.

              Sanal makineleri bir sonraki aşamaya taşıyor

              UEFI yazılımının sanal makineler ile kullanılabilmesi, çalışması için UEFI gereksinimi bulunan işletim sistemlerinin sanal makineler içinde çalıştırılmasına olanak sağlıyor. UEFI ve sanallaştırma teknolojisinin en önemli kazanımı ise, sanal makinelerde OS X çalıştırmak olsa gerek.

              Bootloader ihtiyacını ortadan kaldırıyor

              Geleneksel olarak boot seçenekleri arasında seçim yapma işlemi işletim sistemine düşüyordu. UEFI bu görevi üzerine alarak işletim sisteminde bootloader sebebi ile yaşanabilecek kritik sorunların önüne geçiyor.

              BIOS ile birlikte kullanılabilir

              UEFI her ne kadar BIOS’un yerini alması için tasarlanmış olsa da, BIOS ile birlikte kullanılarak, işletim sistemi ile BIOS arasında bir köprü görevi görebilir.

              BIOS alternatifleri ile birlikte kullanılabilir

              UEFI, BIOS görevi gören yazılım ile işletim sistemi arasında soyutlayıcı bir katman görevi görebilir. Yani bir üretici, standart BIOS yerine kendi alternatifini kullanıp üzerine UEFI katmanını oturtabilir. Bu sayede UEFI destekli işletim sistemlerini kullanmaya devam edebilir.

              Geniş endüstri desteğine sahip

              Apple, Microsoft, Intel, AMD gibi endüstri devleri ve pek çok anakart üreticisi artık tamamen UEFI destekli çalışıyor. Yani UEFI’nin önümüzdeki dönemde genel standart olacağını görebiliyoruz.

              Günlük kullanımınız etkilenmiyor

              Eğer gömülü sistemlerle çalışan bir mühendis veya IT uzmanı değilseniz, UEFI veya BIOS kullanımı günlük hayatınızı pek etkilemeyecektir.

              Sürücü dağıtımı kolaylaştı

              UEFI standardının cihaz hedefleme desteği sayesinde artık donanım geliştiricileri sürücüleri farklı platformlar için yeniden yazmak yerine sadece bir defa yazıp dağıtabiliyor. Windows 8’in hem x64, hem de ARM mimarisinde çalışması, sürücülerin cihaz hedefleme desteğinin ne kadar kolaylık sağladığını göstermişti.

              Yorum yap


              • AMD, yakında çıkacak Zen işlemcilerini 13 Aralık’ta özel bir önizleme etkinliğiyle tanıtacağını resmi olarak açıkladı.

                New Horizon adlı etkinlik, aynı zamanda canlı olarak yayınlanacak. AMD, bu etkinlikte yeni yongaların ilk defa tam anlamıyla görücüye çıkacağını duyurdu. Bu da, Zen CPU’nun neler yapabileceğini gerçek anlamda görebilmemizi sağlayacak demoların yapılacağı anlamına geliyor.

                Zen, uzun bir zaman sonra AMD’nin büyük bir merakla beklenen ürünlerinden biri haline geldi. Beş yıl önce Bulldozer mimarisinin çıkmasından sonra gelen Zen ailesi, üst düzey CPU pazarında yarışmak için şirketin ilk girişimi. Zen, birçok açıdan AMD için yeni bir adım anlamına geliyor.

                AMD’nin eşzamanlı çoklu iş parçacığı özelliğine sahip ilk mimarisi bu. Aynı zamanda AMD’nin, orijinal Athlon’un çıkmasından bu yana on yılı aşkın bir süredir Intel ile paralellik gösteren bir üretim teknolojisine sahip ilk ürün ailesi Zen olacak.

                Zen’in gelişi, 2000’li yılların başından bu yana ilk kez, Intel’in üretim teknolojisindeki avantajı nedeniyle AMD’nin işlemcilerinde doğal bir dezavantaja sahip olmayacağı anlamına geliyor. Mimari açıdan bakıldığında Zen, başarılı bir işlemci mimarı olan Jim Keller tarafından baştan sona yenilenmiş temiz bir tasarıma sahip.

                Orijinal Athlon XP ve Athlon 64 işlemcilerini tasarlarken çok önemli bir rol oynayan bir mühendis Jim Keller. Şirket tarihindeki en rekabetçi CPU modelleri bunlardı. Zen, AMD’nin en büyük uzun vadeli teknolojik yatırımı ve bugüne kadar şirketin en büyük mühendislik çalışmalarından biri olacak.

                Yorum yap


                • AMD Radeon Pro 490 modeline ait olduğu iddia edilen benchmark sonuçları ortaya çıktı.

                  Çinli kaynaklardan son zamanlarda sıkça Radeon 490 hakkında sızıntılar geliyordu. Bu arada Radeon Pro 490 olarak adlandırılan bir ürünün ilginç detaylarını gördük. Bu kartın özel olarak Apple Mac Pro bilgisayarların yeni nesillerinde kullanılmak üzere üretildiği söyleniyor. Kartın piyasaya sürülmesinin Mayıs 2017’yi bulacağı ve Vega mimarisine sahip olacağı iddia ediliyor.

                  Bu bilgi henüz doğrulanmış değil, ancak gerçekten de Vega mimarisine sahipse, çift GPU’lu Polaris mimarili bir modelin aksine tek bir GPU’ya sahip olabilir. Radeon Pro Duo, zaten üst seviye, çift işlemcili ekran kartı pazarını hedefliyor.

                  Kart, muhtemelen HBM2 teknolojisini kullanacak ve ilk performans sonuçları da sızdı. Sızıntının kaynağı, Radeon Pro modelinin daha düşük saat hızlarıyla sunulacağını bildiriyor. Bu yüzden Vega GPU’lu Radeon RX 490 modelinde daha yüksek bir performans görebiliriz.

                  amd-radeon-rx-490Test sonuçlarına baktığımızda, Radeon Pro 490, GeForce GTX 1070’i rahat bir şekilde geride bırakıyor. Radeon RX 490 modelinin Pro’dan da hızlı (çekirdek/bellek saat hızı) olacağını düşünürsek, RX 490 çıktığında GTX 1080’e yakın bir performansa ulaşabilir.

                  AMD, Polaris’te yaptığı gibi agresif bir fiyat politikası izleyebilir. Diğer bir önemli husus ise, Radeon Pro modellerinin genellikle Radeon RX modellerinden birkaç ay sonra piyasaya sürülmesi. Yani RX 490 modelini çok yakında piyasada görebiliriz.

                  Yorum yap


                  • Oyuncular en çok hangi ekran kartını kullanıyor?

                    Valve, Steam üzerinde en çok kullanılan ekran kartını açıkladı. Nvidia ile AMD rekabetindeki son durum bu veriler ile gözler önüne seriliyor.




                    Steam üzerinde Kasım ayına ait oyuncuların kullanmış olduğu donanım ve yazılım bilgilerini toplayan Valve, en çok kullanılan ekran kartının belli olmasını sağladı. NVIDIA ile AMD arasında devam eden ekran kartı savaşlarında, son yıllarda NVIDIA GTX 9xx ve 1xxx serisi ile satış rakamlarında farkı açmayı başarmıştı. Valve'ın açıkladığı liste de bu savaşın galibinin açık ara NVIDIA olduğunu gözler önüne seriyor.

                    Kasım ayı itibari ile oyuncuların %5.09'u NVIDIA GeForce GTX 970 kullanıyor. GTX 970'i %3.77 oran ile NVIDIA GeForce GTX 960 izliyor. Üçüncü sırada %3.47 ile NVIDIA GeForce GTX 750 Ti, dördüncü sırada %2.53 ile Intel HD Graphics 4000 ve beşinci sırada %2.11 ile Intel Haswell yer alıyor.
                    AMD ise listenin ortalarına doğru kendine sıra bulabiliyor. AMD'nin en çok kullanılan ekran kartı %1.24 ile AMD Radeon HD 7900 Series oluyor.

                    AMD'nin en yeni ekran kartı AMD Radeon RX 480 %0.37 kullanım oranına sahipken, NVIDIA'nın yeni 1xxxxserisinde durum daha farklı.
                    NVIDIA GeForce GTX 1080 %0.86, NVIDIA GeForce GTX 1070 %1.59 ve NVIDIA GeForce GTX 1060 %1.53'lük bir kullanıma sahip.
                    AMD'nin uygun fiyata yüksek performan sunan RX 4xx serisinin ilerleyen aylarda kullanım oranının artacağı ve orta segmentte NVIDIA'nın önüne geçeceği düşünülüyor.

                    Yorum yap


                    • AMD AM4 X370 Zen anakartlar 13 Aralık’taki New Horizon etkinliğinde tanıtılacak.

                      AMD’nin, üst düzey AM4 X370 anakartlarından bazılarını 13 Aralıkta tanıtmayı planladığı ifade ediliyor. Yeni anakartlar, şirketin New Horizon olarak adlandırdığı özel bir Zen ilk bakış etkinliğinde tanıtılacak.

                      Bazı anakart üreticileri, 13 Aralık’ta ilk kez X370 yongasetli ve AM4 soketli, Zen uyumlu anakartlarını tanıtacak. Ayrıca, etkinlikte yeni AM4 uyumlu CPU soğutucularının da tanıtılacağı söyleniyor. New Horizon etkinliği, meraklı fan kitlesiyle birlikte canlı olarak yayınlanacak.

                      AMD’nin yeni masaüstü AM4 platformu, üç farklı yongasetini temel alan üç farklı aile içeriyor. Giriş seviyesi A320 yongaseti, orta seviye B350 yongaseti ve üst seviye X370 yongaseti. Yeni yongasetleri, ilk kez şirketin üst seviye masaüstü platformuna dahili M.2 bağlantısı, PCI-E gen 3, DDR4 bellek, USB 3.1 Gen2, NVMe ve SATA Express desteği getiriyor.

                      X370 yongaseti, beklentisi yüksek kullanıcılar için tasarlanmış ve sunduğu özelliklerle ilgili bildiklerimiz bunu açık bir şekilde gösteriyor. Çok sayıda sızıntı sayesinde, AM4 X370 anakartların CPU ve RAM overclock özelliğini, CrossFire ve SLI Multi-GPU kurulumlarını destekleyeceğini biliyoruz. Ayrıca yeni yongaseti, çift, üçlü ve dörtlü GPU kurulumları için iki adet tam x16 PCIe Gen3 hat (lane) veya dört adet x8 PCIe Gen3 hattı doğal olarak destekliyor.

                      Yorum yap


                      • MSI, yeni nesil Z270 SLI PLUS ve Z270 SLI anakartlarını Facebook sayfasında sergiledi.

                        MSI, Z270 Express yongaseti tabanlı yeni nesil anakartlarından iki tanesini Facebook sayfasında sergiledi. Yeni anakartlar, çok sayıda yeni özellikle birlikte geliyor. Her iki ürün Z270 PCH’yi temel alıyor ve Pro serisi altında listeleniyor. Yeni nesil Pro serisi anakartlar ya tamamen siyah, ya da siyah-beyaz renklere sahip.

                        MSI Z270 SLI PLUS Anakart

                        MSI Z270 SLI Plus, iki büyük soğutucu ile soğutulan 10 fazlı PWM beslemesine sahip. LGA 1151 soketi sekiz pinli bir konektörden, anakart ise 24 pinli ATX konektörden güç alıyor.

                        Anakart, standart ATX form faktörüne sahip ve MSI’ın DDR4 Boost özelliğini destekleyen dört adet DIMM yuvasına sahip. Bu, anakartın XMP profilleri ile bellekleri çalıştırmasına olanak tanıyor. Dört DIMM yuvasının hepsi, çok sayıda 200 serisi anakartta da gördüğümüz yeni bir özellik olan metal korumaya sahip.

                        PCI-e veriyolu üzerinde çalışan üç PCI-e 3.0 x16 (x16 / x8 / x8), üç PCI-e 3.0 x1 ve iki Turbo M.2 yuvası gibi çok sayıda genişletme yuvası anakart üzerinde mevcut. Depolama seçenekleri arasında 6 adet SATA3 yuvası ve çift USB 3.0 ön panel bağlantı noktası bulunuyor.

                        Anakart, yüksek ses kalitesi için en yeni Audio Boost paneliyle birlikte geliyor ve G/Ç paneli, güzel bir siyah beyaz kapakla kaplanmış. PRO serisi, çoğunlukla fiyat-performansa önem veren kullanıcılara hitap etmiştir. Dolayısıyla bu anakart 200 dolar civarında bir fiyata sahip olabilir.

                        MSI Z270 SLI Anakart

                        Tanıtılan ikinci anakart ise daha basit bir model olan MSI Z270 SLI. PRO modeline benzer bir tasarıma sahip anakart tamamen siyah renkte sunuluyor. İşlemci soketi tek bir sekiz pinli konektörden beslenen 10 fazlı bir PWM’den güç alıyor.

                        Anakart, standart ATX form faktörüne sahip ve MSI’ın DDR4 Boost özelliğini destekleyen dört adet DIMM yuvasına sahip. Bu da anakartın XMP profilleri ile bellek çalıştırmasına olanak tanıyor.

                        Anakart üzerinde sunulan en önemli genişletme yuvaları ise PCI-e veri yolu üzerinde çalışan üç PCI-e 3.0 x16 (x16 / x8 / x8), üç PCI-e 3.0 x1 ve iki Turbo M.2 yuvası. Depolama seçenekleri arasında 6 SATA3 yuvası ve çift USB 3.0 ön panel bağlantı noktası bulunuyor.

                        Bu model de Audio Boost paneliyle birlikte geliyor ve G/Ç paneli siyah kapakla kaplanmış. Bu anakartın tahmini fiyatı ise 150 dolar veya altında olabilir.

                        msi

                        Yorum yap


                        • SSD pazarında arzın azalmasıyla birlikte fiyatların da küresel olarak yükselmesi bekleniyor.

                          Yakın zamanda bir SSD almayı düşünüyorsanız, acele etmenizde fayda olabilir. Analistlere göre, teknoloji değişimi ve artan talebe bağlı olarak, NAND fiyatlarının önümüzdeki yılın başında artması bekleniyor.

                          NAND yonga gelirleri, bu yılın üçüncü çeyreğinde artan talebe bağlı olarak zaten yüzde 19,6 oranında arttı. DRAMeXchange’in araştırma direktörü Sean Yang, yıl sonuna yaklaştığımızda gelirlerin daha da artacağını ve önümüzdeki yılın başında fiyatların da artacağını ifade etti.

                          Arzdaki daralmanın bir kısmı eski, daha az yoğun 2D NAND’den 3D NAND’e geçişe bağlı. Bu da flash bellek kullanan akıllı telefonlar, PC’ler ve diğer dijital cihazlara olan talebin sürekli arttığı bir dönemde, kısa sürede arzın azalması ve fiyatların artması anlamına geliyor.

                          Yorum yap


                          • Bilgisayar kullanan birçok insan fare kullanımının avantajlarını tam olarak kullanmıyor. Aşağıda fare kullanırken ihtiyaç duyabileceğiniz 10 ipucu ve sır bulabilirsiniz. Bu şekilde fare ile yapabileceklerinizin potansiyelini arttırabilir ve daha verimli çalışabilirsiniz.



                            Shift Tuşu ve Fare Tıklaması

                            Birçok yazı düzenleyicisi fare kullanarak tüm yazıyı veya bir bölümünü kolaylıkla seçim yapmanıza izin verir. Bunu yapmak için seçime başlanılan yere tıklamanız ve daha sonra shift tuşu ile birlikte seçimin biteceği yere tıklamanız yeterlidir. Bu şekilde inanın çok daha rahat ve eksiksiz seçim yapabilirsiniz.
                            Bonus İpucu: Seçim yaparken Alt tuşuna basarak harikalar yaratabilirsiniz.
                            Fare Tekerleğini Tam Olarak Kullanımı

                            Hepimizin en çok kullandığı tuşlardan bir tanesi fare tekerleği. Sayfalarda aşağı yukarı gezinmek için kullanıyoruz. Peki fare tekerleği sadece aşağı yukarı kaydırma için mi? Aşağıdakiler fare tekerleğiyle yapabileceğiniz şeylerden sadece birkaçı.

                            Fare tekerleği sadece bir tekerlek değil, bir buton olarak da kullanılabilir. Tekerlek üzerine basarsanız 3. bir mouse butonunuz olur. Bu tuş ile linklerin üzerine tıkladığınızda ayrı sekmede açmasını sağlayabilirsiniz. Ayrıca açık olan sekmelerin üstüne fare tekerleği ile tıklayarak sekmeyi kapatabilirsiniz.
                            Ctrl tuşu basılı haldeyken fare tekerleğini kaydırarak internet sayfalarına, world belgelerine vs. zoom yapabilirsiniz.
                            Bazı fare tekerlekleri sağa sola çekilerek geri ve ileri şeklinde kullanılabilir.
                            Fare tekerleğini sayfanın boş bir alanına tıklayarak gezinme yardımcısını çıkarabilir ve fare sürüklemesi ile sayfa kaydırımı yapabilirsiiniz.

                            Çift ve 3 Tık ile Seçim Yapma

                            Herhangi bir kelimeye çift tıklayarak o kelimeyi seçebilirsiniz. Eğer tüm cümleyi veya paragrafı seçmek istiyorsanız 3 kere tıklamanız yetecektir.
                            İpucu: Eğer çift tıktan sonra fareyi sürüklerseniz seçimi kelime kelime yapacaktır.
                            Sağ Fare Tuşu Kullanımı

                            Seçim yaptığınız nesneye sağ tıklayarak sağ tıklama menüsünü açabilir ve tüm avantajlarından yararlanabilirsiniz. Örneğin bir dosyaya veya yazıya seçili haldeyken sağ tık yaparsanız onu kopyalayabilir ve istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
                            İpucu: Bir dosyaya veya yazıya seçili haldeyken sağ tık ile sürüklerseniz tuşu bıraktığınız an sağ tık menüsü açılacak ve kopylama gibi işlemler yapabileceksiniz. Bu şekilde önce kopyala sonra yapıştır işlemini tek işleme düşürerek zaman kazanabilirsiniz.
                            İpucu: Tarayıcılarda linklerin üzerine ctrl tuşu basılıyken tıklarsanız o linki ayrı sekmede açacaktır.

                            Yorum yap


                            • Ctrl Tuşu İle Tıklayarak Seçim Yapın

                              Ctrl tuşu basılı haldeyken sol tık ile seçim yaparsanız çoklu seçim yapabilirsiniz. Örneğin masaüstünde kullanmadığını kısayolları ctrl tuşu ile birlikte tıklayarak seçebilir ve silebilirsiniz. Veya aşağıdaki gibi bir menüden çoklu seçim yapabilirsiniz.
                              Beni SeçBeni SeçBeni SeçBeni SeçBeni SeçBeni SeçBeni SeçBeni SeçYukardaki örnekte deneme yapabililirsiniz.
                              Fare Yan Tuşlarını Kullanın

                              Yeni farelerin birçoğunun yan tuşları bulunmaktadır. Bu tuşlar program kullanarak istediğiniz her şeyi yapabilir fakat varsayılan olarak soldaki tuş geri, sağdaki tuş da ileri görevini görecektir. Bu şekilde internette gezinti çok daha hoş olacaktır. Sonuçta her geri gidişte fareyi tarayıcının en üstüne sürükleyip geri butonuna basmak zorunda kalmayacaksınız.
                              Düğmeye Git Özelliğini Kullanın

                              Düğmeye git özelliği ile açılan mesaj pencerelerinde fare imlecinin Tamam düğmesinin üzerinde otomatik olarak çıkmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde örneğin bir dosya silerken onay kutusuna fare imlecini çekmek zorunda kalmayacaksınız.
                              Düğmeye Git özelliğini açmak için;

                              Denetim Masasını Açın
                              Fare Özelliklerini Açın
                              Fare Seçenekleri Sekmesine gelin
                              Düğmeye Git yazısının altındaki seçeneği tıklayın.
                              Ve Tamam diyin.

                              İpucu: Bu özelliği ayarlarken diğer fare seçeneklerine de göz atmanızı öneririz. Örneğin fare imlecinin hızını arttırabilir ve daha verimli çalışabilirsiniz.
                              Fare Kullanarak Pencereleri Kontrol Edin

                              Pencerenin en üstündeki mavi kısma çift tıklayarak tam ekran yapabilirsiniz. Veya tam ekran ise küçültebilirsiniz. Ayrıca pencerenin sol üst köşesindeki ikona çift tıklayarak kapatabilirsiniz.
                              Fare Tuşlarını Ayarlayın

                              Son olarak, eğer ikiden fazla fare tuşunuz varsa fareniz ile birlikte gelen yazılımı yükleyerek her tuşa farklı bir görev atayabilir ve çok daha verimli çalışabilirsiniz. Örneğin fare tekerleğinin sağ-sol tuşunu ileri-geri olarak kullanmayacaksanız daha sık kullandığınız bir görev atayabilirsiniz. Mesela açık pencereler arasında geçiş yapma gibi veya hesap makinesi açmak gibi.

                              Yorum yap


                              • SSD’ye terfi etmek için 10 neden

                                SSD’nin mekanik sabit diskler karşısındaki üstünlüklerini duyduktan sonra terfi için kolları sıvayabilirsiniz.
                                GEÇTİĞİMİZ birkaç yıla bakıldığında SSD (Solid State Disk) teknolojisi vitrinleri süslemenin ötesine pek geçemedi. Fakat 2008’le birlikte fiyatlar biraz olsun “alınabilir” seviyelere inmeye başladı. Elbette depolama kapasitesi açısından sabit disklerin halen belirgin bir üstünlüğü var; ancak SSD’ler de söz konusu fiyat karşılığında oldukça çarpıcı özellikler sunuyorlar. Önümüzdeki yıllarda fiyatların daha da düşeceğini ve birçok kullanıcının SSD’ye terfi edeceğini umuyoruz. Hatta geçtiğimiz yıl birkaç üretici, dizüstü bilgisayarlarında SSD alternatifini de seçenekler arasına dahil etmişti. Şimdi SSD teknolojisinin avantajlarına bir bakalım.
                                1. Sabit diskler mekanik bileşenler içerir. SSD’ler ise hareket eden bir parça içermez. Mobil cihazlarda kullanılabilmek adına sabit disklerde boyutlar 3.5 inçten 2.5 ince, hatta 1.8 ince kadar indirilebilir. Müzik çalarlardaysa 1 inç boyuta ulaşmış sabit disklerle karşılaşabilmek mümkündür. Sabit disklerde boyut azaldıkça hassaslık artar. SSD’lerde ise boyutla hassasiyet arasında bir orantı yoktur; SSD’ler her koşulda daha sağlamdır.
                                2. Sabit diskler dikey kayıt teknolojisinin günden güne geliştirilmesiyle sürekli olarak daha yüksek kapasitelerle kullanıcıların karşısına geliyor. Günümüzde SSD’lerin aynı hacimdeki sabit disklere göre bariz bir kapasite avantajı var. Yeni dedikodulara göre farkın önümüzdeki günlerde yine SSD lehine olması bekleniyor.
                                3. Sabit disklerin mekanik bileşenlere sahip olduğundan daha önce de bahsetmiştik. Modeline göre 4200, 5400 ya da 7200 devirle dönen disklerin 10.000 ve 15.000 devirli uç modelleri de var. Dönüş hızı ve plaka sayısının fazlalığına göre sıcaklık yer yer 60 dereceye kadar ulaşabiliyor. SSD’lerse düşük gerilim ihtiyaçları ve mekanik aksam içermemeleri nedeniyle neredeyse hiç ısınmazlar.
                                4. Masaüstü bilgisayarlarda tercih edilen 3.5 inçlik sabit diskler bugün 700 gram ağırlığa ulaşabilmekte. Dizüstü bilgisayarlarda tercih edilen 2.5 inç yapısındaki disklerse 100 ile 120 gram arasında değişen ağırlıklara sahipler. Aynı boyutlardaki bir SSD, benzer kapasiteler sunmasına karşın neredeyse üçte bir ağırlığa sahiptir.
                                5. Dizüstü bilgisayar sabit diskleri uyuma sırasında oldukça düşük enerji tüketirler. Söz konusu değerler bir SSD’nin tam verimle kullanılırken ihtiyaç duyduğu enerjiyle birbirine yakındır. Dizüstü bilgisayar diskleri özellikle okuma/yazma ve rastgele arama yaparken ciddi anlamda enerji tüketir. Dolayısıyla dizüstü bilgisayarlarda SSD tercih etmek batarya ile çalışma süresini de olumlu etkiler.


                                6. Sabit disklerin motorları diske enerji gelmesiyle birlikte gürültü üretmeye başlar. Tabii gürültünün asıl kaynağı sadece motor değildir. Okuma ve yazma işlemleri sırasında kafa disk yüzeyi üzerinde hareket eder ve çeşitli temaslarda bulunur. Halk arasında “tıkır tıkır” olarak adlandırılan mekanik sabit disk seslerine SSD’lerde rastlanmaz.
                                7. SSD’ler sabit disklere oranla kat kat daha performanslıdır. Günümüzde standart bir masaüstü bilgisayar diski saniyede 90 MB, dizüstü bilgisayar diski ise 50 MB okuma seviyesine ulaşabilmektedir. Standart bir SSD’de ise okuma hızı saniyede 140-150 MB seviyesindedir. Söz konusu değere masaüstü bilgisayar disklerinden üç tanesinin RAID 0 performansıyla anca ulaşılabilir.
                                8. Üretici firmalar sabit disklerine genelde 2 ile 5 yıl arasında değişen garanti sağlarlar. Bazı SSD’lerde bu süre “ömür boyu”dur. Nedeniyse firmaların SSD teknolojisine olan güveninden kaynaklanıyor. Sisteminizde elektriksel bir aksaklık olmadığı sürece SSD’lerin bozulması mümkün değildir. Sabit disklerse elektriğe ve çalışırken sarsılmaya karşı oldukça hassaslardır.
                                9. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarda IDE arabirimi artık çağdışı kaldı. Her iki platform için de sabit diskler artık SATA olarak üretiliyor. Yine de IDE olarak tek tük bazı alternatiflerle karşılaşabilmek mümkün. SSD’lerde tüm modellerde –özel olan birkaç alternatif dışında- bağlantı seçeneği SATA. Kimi modellerde SATA’nın yanı sıra USB 2.0 bağlantısını görebilmek de mümkün oluyor.
                                10. Boyutlarında istenildiği gibi oynanma yapılabilen SSD’ler dizüstü bilgisayarlarda yer alan Express Card gibi arabirimlere ya da masaüstü bilgisayar anakartlarındaki PCI Express yuvalarına uygun tipte üretilebiliyorlar. SSD teknolojinin tek dezavantajı biraz yüksek olan fiyatı. İçerisinde bulunduğumuz yıl fiyatların çok daha makul seviyeye geleceğini umuyoruz.

                                Yorum yap

                                Hazırlanıyor...
                                X